- 524 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
KÜRESELLEŞMENİN TEKNOLOJİNİN ESİRİ OLDUK.
KÜRESELLEŞMENİN VE TEKNOLOJİNİN ESİRİ OLDUK.
Acaba modernleşmek, küreselleşmek, sanayileşmek toplumun örfüne, adetine, ananevi duygularına her şeyine zarar mı veriyor? Toplumu bozuyor mu? İnsanlarımız git gide bireyselliğe ve yalnızlığamı sürükleniyor. İnsanlarımız bunun farkındamı? Bunun sonu toplumun yok olmasımı? Bu politikaların yanlış olduğunu gören küresel güç olan ülkeler artık küreselleşmekten vazgeçiyor. Kendi özüne öz kaynaklarına dönüyor. Yer altı zenginliklerine eğiliyor. Devlet özelleştirdiği kurumları tekrar kamulaştırıyor. Kendi tarımına sahip çıkıyor. Sanayisini destekliyor. Artık devletçilik ön plana çıkıyor.
Dünyada 2000 yılından beri uygulanan ekonomik politikaların yanlış olduğu yavaş yavaş ortaya çıkıyor. Üretime dayalı tarımda, sanayi de üretimi desteklemek teşvik etmek dışarıdan ithal ürünlerini azaltmak yerli mallarını desteklemek ve buna dayalı programlar yapmak her zaman başarılı olmuştur. İthalata dayalı ve tüketime dayalı ekonomi işsizliği körüklemiş % 15 lere kadar çıkarmıştır. Dışarıdan ithal edip ucuza alıyoruz diye üretimimizi ve sanayimizi yok etmeyelim. Diğer ülkelere kendimizi daha da bağımlı hale getirmeyelim.
Sermaye sahipleri kolay para kazanma yoluna alışmış vaziyette Dolar Euro kazanımları, altın borsa kazanımları, faiz kazanımları, al sat kazanımları insanları çalışmaktan üretimden uzaklaştırmıştır. Eskiden insanlık öldü mü? Derlerdi. Bir insana bişey olduğu zaman sahip çıkılırdı. Evi yanana, cenazesi olana, evlenene başına kötü bişey geldi mi yardım edilirdi. İnsanlık öldü mü kardeşim derlerdi. Şimdi kimse kimsenin halinden derdinden anlamıyor. Açın halinden tok ne anlar. Anlasa da işine gelmez zaten. Şimdi kimse kimsenin kapısını çalmıyor açmıyor. Komşuluk akrabalık bitti. Bir arkadaşım diyor ki 12 daireli bir apartmanda oturuyoruz. Sadece 2 komşu ile selamlaşıyoruz. Eskiden ev alma komşu al derlerdi. Şimdi bu atasözü de tarihe karıştı. Çünkü parası olan vatandaş veriyor parayı rezidans ta veya lüks bir sitede oturuyor. Herşey maddiyat olmuş. Ne yapsın komşuyu. Herkes kendi yaşantısına lüksüne bakıyor. Bu gidişle insanlarımız bireyselliğe ve yalnızlığa mahkum oluyor.
Toplumumuzda misafirperverliğimizle övünürdük. Misafir geldimi alaka ikram çok fazlaydı. Hoş sohbet muhabbetler olurdu. Çok kanallı televizyonlar ve internet sayesinde yeni nesil misafirlerden de soğudu. Diziler yarışma programları seyretmek daha cazip geliyor. İnternet başında sohbet odalarında çet yapmak oyun odalarında gece yarılarına kadar okey….vs oyun oynamak alışkanlık yaptı. Tabi ki misafire ayıracak zaman da bulamıyoruz. Atalarımız eskiye rağbet olsa bit pazarına nur yağardı derlermiş. Artık eski dostlarımızı eski beyefendi hanımefendi arkadaşlarımızı komşularımızı arar olduk. Buda bizi bireyselliğe yalnızlığa itti.
Eskiden hep ayrı ayrı esnaflara giderdik. Bakkal manav şarküteri bijuteri fırın ….vs. bunların hepsini bünyesinde bulunduran grosa marketler ve alışveriş merkezleri sayesinde küçük esnaflarda kepenklerini kapattı yok oluyorlar. Ülkemizde teknoloji sayesinde her şey fabrikasyon oldu. Elektronik makineler ve robotlar sayesinde çalışan insan sayısını da azalttı. Eskiden işe alın teri, aşk ve sevgi katılırdı. Oda kalmadı her şey modernleşti.
Toplumumuz üzerinde oynanan oyunları bir an önce görmemiz bu ülkenin geleceğine kendine özgü örf, adet, öz benlik, eğitim, birlik, beraberlik, demokrasi, tek bayrak, tek millet, tek devlet diyerek kırmızı çizgilerine bağlı kalmak kaydıyla demokrasiden yana olmak milletimizin ve devletimizin değerlerini ön planda tutmak her vatandaşımızın olmazsa olmazıdır.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.