- 758 Okunma
- 3 Yorum
- 3 Beğeni
EVLİLİKLER BİTİYOR. NEDEN?
İnsanoğlu yıllardır süregelen ve doğanın kanunu denilerek yapılan ve dini geleneksel nedenlerle sürdürdüğü evlilikler nereye doğru gidiyor?
Ancak evlilik algısının gerçekten değiştiğini düşünüyorum, herşey hızla değişiyor, evliliklerde öyle, çünkü insanların bakış açıları da değişmekte, artık insanlar daha fazla özgürlük istemekte, daha daha fazla bencillik artmakta, bireysellik toplumcu bakışın önüne geçmekte.
Ayrıca sabredememe karşı tarafa suçu yıkmaya çalışma, kendini sorgulamama gibi nedenleri sıralayabiliriz.
Üstüne üstlük çiftlerin baba ve anneleri diğer üçüncü şahıslarda işin içine girince her şey bir anda kaosa dönüşüyor ve büyük hayallerle umutlarla sevgiyle ve o büyük aşkla, başlayan evlilikler bir anda boşanmayla sonuçlanıyor.
Hayattaki en zor şey sorumluluk nedir diye sorulduğunda, buna tek kelimeyle EVLİLİK derim ve tüm genç kızların çoğunun hayali sıcak bir yuva kurabilmek.
Ama hiç bir şeyin gerçekten göründüğü gibi taze ve rahat olmadığını görüyor insan bir şeylerden ders almak için illa ki hata yapmak gerekmiyor.
Yuva kurmak ve güzel bir hayatı paylaşmak en büyük istek iken birden bire bu bir boşanmayla son bulabiliryor.
Evlilikte madalyonun iki yüzü var, ne yazık ki eski 40 50 yıllık evlilikleri teğet geçiyorum çünkü eskiye dayalı her şey sağlamdı ama şimdi devir değiştikçe teknoloji arttıkça aşklar, sevgiler yapaylaştı çünkü bir uğraş bir çaba gerekmiyor artık her şey elinin altında bir tek devir değişmedi insanlar da değişti başta şartlar değişti, beklentiler fazlalaştı ve haliyle evlilik olayı zaten ağır bir yükken daha bir yük olmaya başladı ve insanların tahammülü bittikçe en ufak zorluk karşısında çekip gidebiliyor ve boşanabiliyor.
E ne oluyor? Eğer çocuk varsa olan maalesef çocuklara oluyor ve sevgisiz ve gönlü kırık bir nesil yetişiyor.
Evlilik denen kutsal müessesede (Sözüm ona ) maalesef herşey var,dik yokuşlar,zor günler,iflaslar, dul kalma ihtimali başkasına aşık olma ihtimali yoksulluk anlaşamamazlık ailelerle olan çekişme çocuklar, hele bir de hayırsızlarsa 3. şahsiyetler ve en önemlisi karşındaki insanın gercek yüzünü görme.
Şöyle bir söz vardır insanın gerçek yüzü öfkelenince ortaya çıkar, evet bu söze katılmamak elde değil. Bir diğer konuda imzayı attıktan sonra eşlerin birbirine karşı gerçek tutumları ortaya çıkmakta. Elbette birbirine tutkuyla aşık çiftler bu konuda hariçler. Onların gerçekleri anlama ve görmeleri için daha çooook zaman geçmesi gerekir.
Eğer eşler birbirine karşı güven duyuyorlarsa ne ala. Ancak böyle değilse evlilik bir nevi esaret bence "tapusunu aldım benimsin artık" düşüncesi oluşmakta. Aşırı kıskanlıklar ve sahiplenicilik.
Diğer yandan feministim deyip hem kocasına konuşma hakkı vermeyen ezen ve söz söyletmeyen hem de çatır çatır koca parası yiyen zalim kadınlar da var. İşte tam bir baş belası o tip kadınlar kendisi bir hiçken adamın statüsünden yararlanan kadınlarda, mesela hiç düşünüyorlar mi acaba, bir gün bu düzen sona erebilir. Eşim başka birine gidebilir, beni bırakabilir ya da iflas edebilir işte biz kendisi bir hiçken erkeğe bel bağlayan kadınlar, diyoruz bunlara.
Kadın dediğin güçlü olmalı her şeyi başarabilmeli üretmeli erkeğe yetişebilmeli ipleri eline almalı ama hakkıyla yapmalı bunları sadece,
Erkeğin elinin altındaki temizlikçi köle aşçı ve çocuklarının annesi vazifesini üstlenmemeli sadece, yoksa daha çok boşanmalar artacak maalesef.
İnsanlar bireysel yaşama alışkanlıklarını arttırırsa artık evlilik tarihe karışacak. Bu ülkelerin nüfusunun azalması anlamına da gelmekte.
Herşeyin hayırlısı hayırlısıyla olsun...
Eliza Poyraz
YORUMLAR
Allah'ın emrini yerine getiriyor helal dairesinde hayatlarını birleştirenler... Sabır en çok evlilikte lazım insana, incir çekirdeğini doldurmaz şeylerden evlilikler son bulmamalı... Boşanma da Allah'ın hiç hoşuna gitmeyen bir durumdur, ancak ızdıraba da döndü mü hayat oluyor istenmese de... Biraz hoş görü, sevgi, saygıyı yitirmemek ilgi ve alakayı eksik etmemek ve haram yollara tenezzül etmemek her şeyi yoluna koyacaktır illaki...
Zor bir konu.Tek cevapla geçiştirilemeyecek kadar karmaşık.Çok boyutlu...
Ama kendi "hikayemden" yola çıkarak şunu söyleyebilirim:
İşin sırrı birlikte büyümeyi kabul edip,uygulamakta saklı ...
Ve "evliliği" amaç haline de getirmemek gerek,araç olarak bakmak,amacı ise biraz daha yükseğe çekmek yerinde olacaktır.Mutlu olmak mesela.
Mutlu günler diliyorum.
Konuyu her iki taraf açısından eşit biçimde ele alıp yorumlamışsınız tebrik ederim. Tabi ki boşanma konusu toplumda her ne kadar hoş karşılanmasa bile, aslında zaruri bir ihtiyaç, doğal bir eylemdir. Kaleminize sağlık..