- 564 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ADALET KENDİ VİCDANIMIZDA NE KADAR Kİ
Bizler genellikle söze başlarken eleştirilerimizi sınırlayarak devam ederiz söyleyeceklerimize...ama konu uzadıkça kontrolü kaybederiz farkında olmadan eleştirinin boyutu da hissedilir derecede artarak devam edip gider...ama hep eleştiri yaparak bir sonuca varılamayacağını bilmek gerekir eleştirinin merkezinde öz eleştirinin olması gerekir ki gerçekleri görebilmek açısından doğru bir davranış sergilemek kaçınılmaz olur aksi olursa niyetin sorgulanması gerekir.
Gelelim sorgulamanın merkezine oturttuğumuz kişiye kim olabilir amir olabilir,müdür olabilir.siyasetçi olabilir velhasılı yönetim konumunda bulunanlar onlara yakın olanlar (aile mensupları,arkadaşları,akrabaları vb.leri) halbuki hangi işi yaparsanız yapın bunlardan kurtulmanız söz konusu değil bizim geleneklerimize aykırı olsa da sosyal alandaki yaşam şekillerimizi bir şekilde resmi alanlarda işlevsellştirerek sanki kuralmış gibi adapte ettik hiç bir yasal dayanağı olmadan hemde.
Bakınız şimdi hayatımın otuz üç yılını adadığım mensubu olmaktan onur duyduğum emniyet teşkilatının emekli bir mensubuyum artık ilk başladığım günlerdeki gibi olmazsa da çok fazla değişen bir şey olmadığı aşikardır nedenlerini buralara sığdırmak imkansızdır hiç bitmeyen sorunlar,baskılar üstü kapalı tehditler buralara yazılamayacaklar :ama bilinmesi gereken ve aslolan kişinin iradesini kullanırken sorgulama becerisidir öne çıkan aksi takdirde istediğiniz sonuca varamazsınız bilesiniz.
Liyakkattan bahsedecek olursak önce ona sahip olmamız gerekir ondan uzak olanları egosuna hizmet edenleri,koltuk düşkünlerini,baskılara sessiz kalanlar iradesine sahip çıkamayarak çareyi kendilerine bunları yapanlara karşı direnerek hak arayışını yapmak yerine intihar yolunu seçmeyi her zaman daha kestirme bir yol olarak düşünmüşlerdir mücadele edecek gücü hiç bir zaman bulamamıştır bu mesleğin mensupları..ama en çokta kendi kendilerine zarar verirler kimi bilinçli kimiyse bilinçsiz bu meslekte sürekli birileri bir başkasını satar(ispiyonlar)ve hiç haberi dahi olmaz olsa da elden bir şey gelmiyor maalesef birileri kendi rahatını düşünürken senin rahatsız olmanda bir sorun görmüyor olabilir ve susuyoruz bizler nedenleri bir yığın olan bu mesleğin cevapları bir türlü verilemeyenler arasında olması ne kadar hazin aslında.
"Kafasına sıkıp gitmek" bir polis daha intihar etti evinde,iş yerinde,arabasında kafasına beylik tabancasıyla sıkarak intihar etti.....
Nedenlere bakmalısınız üstüne vazife olanlar nedenlerine aramalısınız zerre kadar ......... varsa yapamazsınız niye mi üzülerek söyleyebilirim ki onları insan yerine bile koymuyorsunuz inkar etmeyin çünkü sizleri çok iyi tanıyorum..siyaset yapanlar,mülki amirler,idari amirler,adli amirler,bürokratlar medyanın üst kesiminde bulunanlar ve onların aile fertleri,akrabaları sıralı amirler aklı estiğinde sana hakaret etmeyi siyasi iktidarlara hakaret sayanlar,iktidarda olanlar,muhalefette olanlar daha saymaya gerek duymuyorum çünkü bizim yanımızda bir biz vardık artık o bizde yokuz maalesef ...bakın konu nasıl dağılıp duruyor anında neden mi çünkü her tarafı sorunlarla dolu bir meslekten bahsediyoruz dünyanın her yerinde her anlamda özellikleri,donanımları ve imkanlarıyla icra edilen bir meslek iken bizde neden değil ve bu sorunun cevabını yönetim katmanında bulunan herkes bilmesine rağmen duyarsızlık göstermelerinin bir izahı yok..
İşte bunun için eleştiriden önce öz eleştiri yapılması gerekir ön yargılarınızdan arınmanız gerekir ama bu demek değil ki herkese her şeye koşulsuz güven duyun asla yapmayın... önce kendinize ve dolayısıyla bilginize güvenin aksi taktirde hüsran hiç yakanızı bırakmaz..
Birinin veya birilerinin eli yakanızda olmasın istiyorsanız hakka ve hakikate riayet edin çünkü hiç bir intihar sebepsiz değildir ve sebepleri bilinmesine rağmen bugün dahi önlem alınmamaktadır
sorulması gereken o kadar çok şey var ki ama cevaplayacak bir merci bulunmamaktadır var ama yokturlar.
Bir daha ki sefere konuyu daha da açarak her boyutuyla ele alıp devam edeceğiz..
Susmak çözüm değildir anlamsız konuşmak bir hiçtir duyarsız kalmaksa düşüncelerine ihanettir.
"KENDİMİZE AVUKAT OLMAK DEĞİL MESELE
BAŞKASININ YARGICI OLMAKTA DEĞİL"
Mehmet DEMİR
10.01.2018 AN"KARA"
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.