- 676 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Lacivert Bavul
Kapıyı tıklattım.
Bir süre açılmasını bekledim.
Anahtarların yok mu senin! diyen bir ses.
Cevap vermeden içeriye girdim.
İçeriye girdim...
Işığı yaktım ve girişte ki komodinin üzerine oturdum.
Durdum, öylece oturdum.
Dakikalar geçiyordu ve ben hala oturuyordum.
Düşünceli gibi bir halim vardı fakat düşünemiyordum.
Aslında, düşünememeyi düşünüyordum.
Komodin biraz yüksek tipli bir modeldi.
Oturduğumda karşımda ki aynadan kendimi görebiliyordum.
Görüyordum...
Hatta yüzümde ki o ifadeyi de,
Ne kadar tuzla buz olduğumuda görüyordum.
Bir süre olanlara üzüldüm.
Öfkelendim, çaresiz kaldım.
Tekrar tekrar kırdıklarımı,
Kırıldıklarımı düşündüm.
Bir yere varamadan,
Bir yere varamayacağıma vardım.
Bütün bunlar olurken,
İçeriden gelen seslere kulak vermeden yapamadım.
Merak...
Merak insanı defalarca üzebilir.
Şaşırtabilir, mutlu edebilir, cesaret verebilir, bir çok şeyi verip,
Aynı zamanda da alabilir.
Ayağa kalkıp mutfağa gittim.
Gözüm dolaptaki magnetlere takıldı.
Belli bir sebebim yok ama,
Farklı farklı parçaların bir bütüne getirilmesi beni her zaman etkilemiştir.
Uzun uzun baktığım şeyler var...
Magnetleri topladım.
Bir fotoğrafı, bir fotoğrafla kapatıp oradan dışarıya çıktım.
Garipti biraz.
Aynı olan,
Çok defa aynı olan hikayeleri hala dün gibi hatırlarken tekrar o hikayeyi yaşamak biraz garip hissettirebiliyor tabi.
Durum şu ki,
Devamı da aynı...
Aptal bir nedenden çıkan tartışma!
Konuya, konulardan konulara,
Bıla, bıla, bıla.
Alışmış olduğumuz cümlelerde var tabi.
Olmaz mı!
...
Bir şeyleri kontrol etmek.
Bir şeyleri kontrol etme arzusu neye dayanır ?
Veya bir şeyleri nasıl kontrol edersin?
Bir kalem gibi mi ?
Bir eşya gibi mi ?
Duyguları nasıl kontrol edebilir insan ?
Bunların hiç bir zaman sonu gelmedi, gelmeyecekte.
Ve sen her seferinde,
Hepsini aynı şekilde ağarlayamazsın.
Duvarları oluşur insanın,
Kimsenin aşamadığı.
Kendi kendine örmüş olduğun bu duvarları sen bile aşamazsın...
Oysa ki benim anahtarlarım vardı.
Çok da zor değildi bazı şeyler.
Hatta hiç.
Gülümseseydin...
Hayatım bir bavul kadar.
Düzenle yerleştirilmiş,
Ama acaleci.
Ağır, gereksiz şeylerle dolu.
Hafifleyebilir umuduyla o kadar umutsuz ki.
Keşke biran için,
Sadece biran...