- 870 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Parmaklarım hep sızlar,derindir yaraları
Anneler gününde üç beş sokak öteden bir külah dondurma alıp,eve gidene kadar eriyen dondurma için üzülen ,nasıl olsa eriyor diye onu yiyip bitiren,eve gelince o küçücük ellerinde kalan boş dondurma külahını Annesine sevinçle hediye eden küçük bir kız çocuğu,işte bu kadar çocuk olabilir. Yıllar öncesi demi hala sıcacık,anısı hiç acımayan bazen düşündüren,hüzünlendiren ama en çok ta her hatıra geldiğinde kocaman tebessüm ettiren Dileğin hikayesi.İşte çocukluk deyipte geçiştirdiğimiz acı,tatlı ne varsa hayata dair hiç birisi bayatlamıyor,küflenmiyor.Yoksul bir ailenin dördüncü çocuğu.Tek bir kare fotoğrafı var o yıllara ait.Derya dibindeki yangınları alev alev yanarken.Pek önemsemez ne yiyip,ne içtiğine.Üzerine ablalarından kalma kıyafetler giyer,ayağına giydiği yeşil lastikleriyle gününü gün edermiş.Her bayram arifesi oturur bayramlık alabilmek için dua edermiş.Annesi arife akşamı olunca tüm çocuklarını veresiye alış veriş yaptığı dükkandan giydirir herkesi mutlu edermiş.Çoğu kez ayakkabı alamazlarmış güçleri yetmezmiş.Eve gelip teneke bir leğenin içinde sırayla yıkandıktan sonra bayrama hazırlarmış.Bizimki sabahı sabah eder,baş ucunda bayramlıkları sevinçten uyuyamazmış.
Derken okul çağına gelmiş.Ablalarından kalma rengi ağarmış siyah önlüğü,eski olmasına rağmen kar beyazı yakası pek yakışmış.Ayağında yeşil lastikleri sırıtsada ayağında okula gittiği için çok mutluymuş.Bir gün iki gün derken okullu olmuş Dilek.Sınıfın en yoksul çocuğu olduğu her halinden belliymiş.Bazı arkadaşları dalga geçer,dışlar Dilek oturur ağlarmış.En çok ta ayağındaki yeşil lastikle dalga geçerlermiş.Dilek dayanamamış Annesine söylemiş.Annesinin de alacak durumu olmadığı için,konu komşu gezip çocuğun ayağına uygun ayakkabılar istemiş.Bir kaç çift ayakkabı bulup sevinçle yavrusuna getirmiş.Dilek çook mutlu olmuş.Her ne kadar hiçbiri ayağına tam olmasada arkadaşlarının alay ettiği yeşil lastiklerden iyidir deyip,giymiş,okulun yolunu tutmuş.Mevsimlerden kış dışarısı buz gibi üstelik epeyde kar varmış.Bizimkinin en sevdiği mevsim kış aldırmadan yürümüş okula varmış.Ayakkabının heyecanından olsa gerek ayaklarının üşüdüğünü hiç fark etmemiş.Sınıfa girmiş mutlulukla.Önce sobanın yanına gelerek üşüyen ellerini ısıtmış.Üzerini çıkartıp yerine oturmuş.Ayakları sızım sızım sızlamaya başlamış.Ayakkabıları eski ve delik olduğu için ayakları su içinde kalmış.Öğretmeninden izin istiyerek dışarıya çıkmış.Ayağındaki çorapları çıkartıp cebine koymuş.
Tekrar ayakkabılarını giymiş.Sağ ayağının baş parmağı ayakkabı delik olduğu için ordan çıkmış.Dilek çok üzülmüş ve ağlamaya başlamış.Sesini duyan öğretmeni yanına gelerek;kötü bir şey mi oldu neden ağlıyorsun demiş,Dilek hiç bir şey söylemeden ayaklarını göstermiş.Öğretmeni Dileğe sevgiyle sarılarak üzülme yenisini alırız demiş.Şimdi sen doğru evine git yarın birlikte yenisini alırız demiş.Hıçkıra hıçkıra ağlayarak sızlayan küçücük ayaklarıyla evine doğru gitmiş.O gece çok ateşlenmiş ve altına kaçırmış.Çaresiz Anne ispirto ve aspirinle kızının tüm vücuduna sürmüş terleterek iyileşeğini düşünmüş.Sabaha karşı terlemeye başlamış ve iyileşmiş.Sabırsızlıkla öğretmenini beklemeye paşlamış.Pencerenin önünde dışarıdaki yağan kar’ı izlerken türlü türlü hayaller kurarmış.Derken sokak kapısı açılmış ve öğretmeni belirmiş.Dilek mutluluktan havaya uçmuş.Paltosunu giymiş.Öğretmeninin elinden tutmuş ve sevinçle çarşıya gitmişler.Bir sürü ayakkabıcı gezmişler en sonunda birisini çok beğenmiş.Hemen giymiş ayağına.Eski ayakkabılarınıda bir poşete koymuşlar.Dakikalarca öğretmenine sarılıp rast gele öpücükler kondurmuş.Sevinçten şarkılar söyleyerek eve doğru yürümeye başlamışlar.Ayakları hiç üşümüyor , üstelikte çok rahatmış.
Ertesi günü okula gitmek için sabırsızlanmaya başlamış.Yeni ayakkabılarını giyecekve ayakları hiç üşümüyecekmiş.Arkadaşları da onunla dalga geçemiyeceklermiş.Dünyanın en mutlu çocuğu belkide o gün için oymuş.Gülen gözlerini tüm dünyaya hediye etmiş.
Yıllar su misali akıp giderken,saniyelik bir ömrü koca bir ömür gibi yaşamaya çalışırken ,insanların yaşadığı acı tatlı ne varsa bir ders oluyor.Güzel deyip yaşadığımız tüm anılar bize tebessüm ettirirken,acıdan arta kalanlar gün gelir kanatır yaraları.Üzerinden yıllar geçmesine rağmen daha dün gibi sızlayan bir parmağın hikayesi gibi.Yaz, kış farketmiyor.Yeni ,eski aramıyor o parmaklar hep sızlıyor.Üzerine tuz da bassan kanıyor,toprakta atsan ölmüyor.
YORUMLAR
esesligizem
Saygılarımla