- 787 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
SANAL KENTİN ACIMASIZ SEVGİLİSİ!
SANAL KENTİN ACIMASIZ SEVGİLİSİ!
Sevdiğim, mabedim bildiğim kadın. Bu sana son yazışımdır!
Meğer aşk dedikleri şey bu olsa gerek. Meğer karşılık bulduğunda aşk olmuyormuş adı! Aylar süren bir bekleyişin ardından çıkıp da geldin. Ki adaklar adadım. Sadakalar verdim geri döndü diye! Ne var ki geri gelişinde yanan yüreğime su getirdi diye mutlu olurken, o yangını daha da alevlendirmek için benzinle geldiğini gördüm!
Ama her şeye rağmen, yaşananları, yüreğine girmem için araladığın kapıları, ben de seni seviyorum demelerini o yangını büyütmek için bir körük, bir fırtına olabileceğini hesaba katmadım! Bütün bunların mutlak bir sebebi var diyerek seni asla suçlamadım!
Nihayet alevler büyüyüp bacayı sardığında, gerekçesiz bir şekilde, aslında sana sormam gereken soruları cevapsız bırakarak gittin. Kendime sordum. Ne yazık ki kendime sorduğum sorularda dahi hangi sorunun cevabı doğu, hangi sorunun cevabı yanlış diye düşünürken, cevap anahtarını da alarak yüzünü dönüp de gitmiştin!
Her sorduğum soruya, farklı gerekçeler göstererek, farklı cevaplar vermen, benim yüreğimde yanan korlara dönüştü ve Mansur’un külü gibi, göğe savurarak tamamen yok ettin. Oysaki daha ilk günden beri yalandan hoşlanmadığımı, bu sebeple de birbirimizden hiçbir şeyi saklamayacağımızı dile getirmiş ve biz mutluluğa giden yolda karar kılmıştık! Ne var ki bu yemine bu akde sadık kalmadın! Oysaki uzak sandığın mutluluk, bir kulaç kadar yakın, tam da göz hizanda duruyordu! Ne yazık ki, o mutluluğu ben değil, senin kendin kendi elinden aldın!
Bir önceki gidişin de de veda etmeden gitmiştin! Olur dedim. Mutlaka bir iç hesaplaşması, mutlaka geçerli bir sebebi var diyerek sadece kendimi teselli ettim! Ama bu gidişin anlamsız, amaçsız olarak, yaşamımı tamamen bitirmeye yetti!
Daha önceleri kendi içime seyahatlerim olmuştu ama bu seferki seyahatim tamamen farkı oldu! Çünkü bu sefer içime yaptığım seyahat, bir arayış, bir sorgulama değil, tamamen gönüllü esaret ve kendimi dış dünyadan tecrit etmek içindir! Seni sanal dediğimiz bu şehirde görerek yaşamak bana zul gelmeye başladı! Seni her görüşümde, yıkılıp yıkılıp kakmaya gücüm olmadığını gördüm! Bu sebeple, sanal dediğimiz bu kenti terk edip kendi içimdeki gerçekliğe yani parmaklıklar ardında yaşamayı seçtim! Artık özgürsün. Dilediğin yaşamı dilediğin insanla yaşayabilirsin. Erdemli bir seven olarak bana da, sana mutluluklar dilemek düşer!
Sanal şehrin sana gerçek mutluluklar getirsin sevdiğim kadın. Unutmadan; ola ki bir gün ziyaretime gelirsen, sigara ve şarap getir olur mu? İçmeden karşımdakileri tanıyamıyorum!
Sahi sen, sen beni tanıyabildin mi?
Ben, seni çok ama çoook seven o aptal adam!
Hoşça kal…
Efkan ÖTGÜN
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.