- 727 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Şiire ve Şaire bakış
Yürek sesimiz şiir; Bir yol bir menfez bulduğu anda, ilham esintileri de hissediliyor ve duyuluyorsa, demek ki şiir gönül pınarından taşmak istemektedir.
Bu kabiliyet şairin teneffüs ettiği havadan nem kaparcasına, yanının yöresinin renk ve desenlerini yansıtır.
Bu aynı zamanda bir duruş ve duyuşla da alakalıdır şiir. Hazreti Mevlana nın dediği gibi bir pergel misali, kademi kendi gül bahçesinde sabit iken, diğer yanı ile ötelerin ötesini de dolaşabilir.
Herkes kendi yürek sesinin lezzeti ile hazırlanmış ve tatlandırdığı şiirinden ikram eder, şair beslendiği kaynağın engin sularıyla ruhunun derinliklerinden şiir rüzgarını üfürür.
Kimi şair Leyla ya o kadar gönül vermiştir ki; O’nu daima Leyla nın Gülşeninin kenarında gezinirken buluverirsin, her dem onu orada da görsen dahi sakın ola ki yüreğin onu levm etme hakkını kendinde görmesin.
Şairin sitemi varsa, vefasız bildiğine sitemini şiirle haykıracaktır. Sevdasını, tasasını, yasını hatta yasasını dizelerde anlatacaktır.
Eğer şair aşmış ise kendisini, artık kendisini anlatacak mersiyeden ziyade, o gönül verdiği fikrini şiirsel tarzda haykıracaktır.
Şair Amentü Billah ile Yaradan’a sunacaktır gönül veya hüzün dilekçelerini,
Hakkın Habibi iken; insanların Hazreti Muhammed’e (s.a.v) muhabbet duymaması imkansızdır, O’nun her yüreğe, her şair yüreğe sığacak tükenmez bir sevdası vardır. İşte o şairde naat diyecek, kaside diyecek ve gönül çağlayanını böylece coşturacak, yürek yangınını O nun yağmurlar misal rahmet iklimi ile söndürecektir.
Bu da şiir hakkındaki birkaç kelam.
Atila Yalçınkaya 23.02.2012
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.