- 1213 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Sivrisinek ve tefekkür
“Allah Teâlâ, sivrisineği veya ondan üstün olanı örnek vermekten çekinmez…” (Bakara 26)
Âyette geçen ‘Be’ûdaten’ (Sivrisinek) tefekkür öznesidir; ‘meselen’ sözcüğü ise bir konuyu açıklarken kullanılan örnekleme yöntemidir. Allah Teâlâ’nın öğretme metodu örnekleme yöntemine geniş yer verir.
Her gün güneşi, denizi, martıları gören insan süreç içerisinde çevresindeki varlıkları kanıksar ve sıradanlaştırır. Hâlbuki Allah Teâlâ, Kur’an-ı Kerim’de, kendine dair hakikatleri açıklarken, yarattığı varlıkları, kendini aşikâr kılan tefekkür özneleri olarak, insanın dikkatine kavrama/anlama kabiliyetini geliştirmek üzere, sunar. Ay, güneş, yıldız, hayvan, bitki, yağmur, bulut, rüzgâr, daha pek çok varlık, sosyal ve tarihsel olaylar anılarak üzerinde düşünülmesi istenir.
Kur’an-ı Kerim, akıl ve bilgi kapasitesine, teknolojik imkânlarına rağmen insanın sivrisinek bacağı veya kanadı yapamayacağını ileri sürer; insanın acizliğini gözler önüne serer. Allah Teâlâ, sivrisinek örneğiyle bu noktadan baktırıp varlığı sorgulatır. Madem sen değilsin öyle ise ‘Hayatın sahibi kimdir, varlık kime aittir?’ şeklinde sorular akla getirterek, yaratılandan hareket edilip yaratana ulaşılmasını ister.
Komplike bir düzene sahip hayatın en üstün varlığı insandır. Fakat bu düzen, sahiplik noktasında, insana tekabül etmez. Tabiatın en akıllı varlığı, hatta aklı olan insan, ‘varlık yapma, varlık icat etme’ iddiasıyla ortaya çıkamaz. O zaman, sineğin kanadı karşısına çıkıp, ‘hadi bana bir kanat yap, görelim!’ diye meydan okur. İnsanı yere baktırır, acizliğini yüzüne vurur. Bu açık gerçeğe rağmen kimileri varlığın Allah Teâlâ’ya ait olduğunu kabul etmez. Varlığı sahipsiz sanır. Yani; evi görür, evin sahibini görmez ve onun varlığını inkâr eder!
Sonuç: Evren; belli bir düzen içinde akıp giden bir ırmak gibidir… Nasılki, bir ırmağın aynı suyunda iki kere yıkanılamaz, bunun gibi, akıp giden evren ırmağında, iki aynı sivrisineğe veya yıldıza veya insana rastlanmaz. Derin düşünemeyen âyetin devamında ifade edildiği üzere, ‘Bu örnek ile Allah Teâlâ ne demek istiyor?’ diye sorar ve sivrisinek örneğini basit görür. Varlıkta, Allah Teâlâ’yı, onun apaçık olan fiilini idrak edemeyen, arabayı görüp fabrikayı, yalıyı görüp ustayı görmeyen eblehler gibi, bir duruma düşer. Sadece sivrisineği gören Allah Teâlâ’yı göremez; sivrisinekte kalır! Böylece, Allah Teâlâ, sivrisinek örneğiyle, kimi insanın hakikati görmedeki kabiliyetsizliğini ortaya çıkarır, sivrisineğe bakıp Allah Teâlâ’yı gören insanın ise, değerini ortaya koyar.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.