- 657 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Gayba inancın kanıtı namaz ve yardımdır!
“Gayba inananlar namaz sorumluluğunu yerine getirirler. Allah Teâlâ’nın verdiği zenginliklerinden yoksullara destek olurlar. Ey Muhammed! Gayba inananlar, sana indirdiğimiz Kur’an-ı Kerim’e inandıkları gibi, senden önceki peygamberlere indirdiğimiz kitaplara da inanırlar. Gayba inananların Ahiretle ilgili inançları ise, bildik bir yere olan inançları gibi, kesindir. Bunlar Allah Teâlâ’nın yolu üzerinde hareket ettiklerinden kurtuluşa ermişlerdir.” (Bakara 4-5)
Kur’an-ı Kerim sosyolojisi, ilk insandan itibaren insanları üç temel kategoriye ayırır: İnanan, inanmayan ve münafık. Birinci grup, yukarıdaki ayetlerde ifade edilen inananlar grubudur. Bunlar; gayba inanır ve Allah Teâlâ’nın Kur’an-ı Kerim’de açıkladığı isteklerini yerine getirirler. Gayba imandan sonra namaz ve infakın (yardım) zikredilmesi dikkat çekicidir; her iki ibadette nefse ağır gelen ibadetlerdir. Ömürleri süresince günde beş kez namazlarını kılıp imkânlarının bir kısmını ihtiyaç sahipleriyle paylaşanlar, zoru başarmış ve gayba iman ettiklerini kanıtlamışlardır. Bu inanıştaki insanlar, Allah Teâlâ’nın razı olduğu yolda yürüyerek dünya hayatlarını başarıyla tamamlamış olurlar. Bunu başaran Müslümanların ahiret yaşamıyla ilgili kaygılanmalarına artık gerek kalmamıştır.
Bakara Suresinin 5. Âyetinin son kelimesi ‘kurtuluş’ anlamı taşıyan (الْمُفْلِحُون) ‘muflh’ sözcüğüdür. Kurtuluşa ermek büyük bir müjdedir. Tam olarak neden kurtuluyoruz peki? Allah Teâlâ bu müjdeyi niçin veriyor? Muflh; sözlük anlamıyla bir sıkıntıdan kurtulmak demektir. Mesela; borçtan, hapisten, esaretten, zulümden, baskıdan, hastalıktan, sınavdan vb. kurtulmak, insanı rahatlatır, mutlu eder. İşgal altındaki bir ülkeden düşmanın gitmesi o ülke halkını sevince boğar. Tüm görkemine rağmen dünya hayatı geçicidir, dünya hayatından kurtulmak ve daha değerli bir hayata, ahirete ulaşmak, büyük bir kurtuluştur, saadetlerin en büyüğüdür.
Sonuç: Hepimiz görüyoruz ki, pek çok güzelliğinin yanı sıra, yaşlanma, hastalık, yoksulluk, savaşlar, çatışmalar, haksızlıklar, sapkınlıklar, zorbalıklar dünya hayatının herkese gözüken ve ıstıraplarımıza kaynaklık eden, öteki yüzüdür. NAMAZ ve İNFAK (yardım) gemisinden inmeyen ve sürekli bu gemiyle seyahat edenler, her an, azgın dalgaların çalkalayıp durduğu dünya denizinden kabir adasına selametle çıkıp hemen ahirete geçerler. Onlar, fani dünyadan kurtulmuş, dünyanın zıttı özelliklere sahip kalıcı iskân bölgesi baki Cennet’e başarılı bir şekilde ulaşmışlardır. Fani dünya hayatını NAMAZ ve İNFAKLA baki kılanlara ne mutlu.