Çoğunuz şaşırmışsınızdır. Allah Allah bir edebiyat yazsısında, hem de mizah ağırlıklı yazı da antibiyotikten bahsediliyor, ne alaka ve hatta kel alaka diye de aklınızdan geçmiş olabilir (Kel alaka derken başında saç olmayanları tenzih ederim burada) Durun canım, hemen ön yargılı olmayın. Ben ne doktorum, ne de sağlık sektörü ile herhangi bir ilgim var. Başlığıma bakıp da sağlık yazısı sanmayın sakın, yazacaklarımı okuduktan sonra karar verin derim.


Ben yıllardır doğru düzgün ağzıma içki koymam. Geçmişte içmişimdir mutlaka belli ortamlarda. Geçmiş dediğim de on beş yirmi sene öncesi, otuzlu yaşlar diyelim. Bira belki, az miktar rakı, az buçuk şarap, ha bir de likörlü çikolatalar var onları da atlamayalım, darılırlar sonra. Bir ortama girdiğiniz zaman, ortamda içki varsa ve arkadaşlarınız çok ısrar ediyorsa, haliyle çok zor durumda kalıyorsunuz. ’’Ben içki içmiyorum uzun zamandır.’’ dediğiniz zaman arkadaşlarınız ’’Aaaa olur mu bir kadeh hatırım için, hatır için insan çiğ tavuk bile yer.’’ cümlesini hemen önünüze salıyorlar. İşte bu durumda hemen o meşhuuuur kurtarıcı antibiyotik kardeş devreye giriyor. Allah ondan razı olsun ki onu, yani antibiyotiği kim icat etti ise. Nasıl bir faydalı buluş ki anlatamam.


Ben her zaman içenlere, sapıtmadıkları ve saçmalamadıkları zamanlarda saygı duymuşumdur. Kendi tercihlerdir, günahları da sevapları da herkesin kendisini ilgilendirir. İşte ortama girdiğinizde nasıl ki ben kimseye aman içme kardeşim bu çok zararlı demiyorsam, kimsenin de bana ’’Ya iç bir kadehten bir şey olmaz aslan sütü bu’’ demesi garibime gidiyor açıkçası. Hemen yapıştırıveriyorum cümleyi ’’Ya kusura bakma arkadaş gripal durumum var da antibiyotik aldım biliyorsun içki ile antibiyotik zıt, kavgalı kardeşlerdir kusura bakma.’’ İşte böyleyken böyle antibiyotiğin faydaları. Ha bu arada karşınızda ki adam da es kaza doktor filan ise siz de zahmet edip bir iki antibiyotik ismi ezberleyiverin canım.


Bazı zamanlarda karşınızda ki arkadaşınız sizin ’’Çok hastayım gripal durumum var antibiyotik aldım da öyle geldim.’’ lafına inanmayabilir. O zaman da el çantanıza evde ki antibiyotiklerden koyun bir zahmet bir kutu ya da bir plaka. Çıkarır gösterirsiniz ’’Aha da bak kutusu bile burada sana yalan borcum mu var kardeş?’’ deyip zor durumdan da yırtarsınız.


Aslında bu içki işinde en güzeli ’’Ben içki içmiyorum arkadaş.’’ dediğinizde karşınızda ki insanın ısrar etmemesi ve sizi hoş görü ile karşılamasıdır, nasıl ki siz karşınızda içki içenlere bir tek kötü laf etmiyorsanız, yoksa gerisi fasa fiso. Ne akıllar bende ki de yahu...


AHMET ZEYTİNCİ