- 615 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
A priori
Gecenin karanlığı ormanı kaplamıştı. Dalların arasında kendini göstermeyen baykuş ötüyordu. Çalılar hareketlendi. Arasında aslan belirdi. Ağır ağır yürürken etrafa bakıyordu. Acı içinde kükredi. Karanlığı yaran boynuzlar vücudundan geçmişti. Havaya fırlatıldı. Yükselip yere çakıldı. Postundan oluk oluk kan akıyordu. Zoraki ayağa kalktı. Kocaman kızıl geyik gözlerini üzerine dikmişti. Geyik aslana doğru koşturdu. Başını eğdi. Aslan savunmaya hazırlandı. Geyik başını sağdan sola çevirip aslana boynuzlarını taktı. Aslan çatalda asılı kaldı. Çaresiz kükremeler… Geyik son sürat koşuyor uçuruma yaklaşıyordu. Kıyıda durup başını savurdu. Aslan boynuzlardan kurtulmuş düşerken karanlıkta kayboldu.
Aslanın cesedi üzerine türlü hayvanların gölgesi düşmüştü. Fısıldaşmalar… Kızıl geyik arkadan topluluğa yanaşıp çemberi yardı. Cesedin yanında durdu. Boynuzlarında kurumuş deri parçaları sallanıyordu. Aslanın açık gözlerinde korkuyla geri çekilen hayvanlar yansıdı. Geyik ön ayaklarıyla cesede bastı. Hayvanlar kralı selamlayıp sessizce dağıldı. Geyik son kez aslana bakıp otlağa doğru yürüyüşe koyuldu. Attığı adımların kuvvetiyle toynaklarının etrafından taşlar sıçrıyordu. Acı içinde başını arkaya çevirdi. İrice iki sırtlan arka bacaklarına dişlerini geçirmiş sürü yetişmek üzereydi. Çifte atsa da sırtlanları uzaklaştıramadı. Sürüden üç sırtlan daha hızla koşarak geyiğe yetişti. Boynuna atladılar. Dengesini kaybedip yere kapaklandı. Boğazı parçalandı. Başını oynatamıyordu. Aslanın gözleri üzerine dikilmişti.