Bu yazı serisinde çocukluğumda büyüklerin davranışlarını ve sözlerini çocuk aklımla yorumlayışımı konu alacağım… Konuları yapabildiğimce küçüklüğümden büyüklüğüme doğru sıralamaya çalışacağım…


Yemeklerden sonra elleri ve ağzı yıkamak

Yemeklerden önce de sonra da ellerin yıkanması istenirdi. Önce yıkanması çok mantıklıydı. Çünkü yaşadığımız köy ortamında ellerimizi her şeye sürerdik. Yemek temiz olması gerekiyor çünkü biz onu yiyoruz. Temiz olmazsa bize zarar verir. Midemiz bulanır, hastalanırız v.s.

İyi de yemekten sonra neden yıkıyorduk ellerimizi ve ağzımızı?
Yediğimiz yemekler zaten temiz olmasına özen gösterilen şeyler. Yemek bulaşmış olan elimiz ve ağzımız pis miydi ki yıkıyorduk?


Pahalı

Çarşıdan gelen büyüklerimiz bazı şeyleri almamış oluyor ve nedeni sorulduğunda “pahalı” olduğunu söylüyorlardı. Bu “pahalı” lafını ben onlara sormadan kendim yorumlardım. Bana göre o alamadıkları şeyler “bağlı” ydı. Öyle de sıkı bağlanmış veya düğüm edilmiş ki çözemediklerinden alamıyorlardı…


Babam senden büyük ya

Kardeşlerim arasında yaş sırasıyla boy sırası aynıydı. Yaşça büyük olan boyca da büyüktü. Böyle olunca ben bu paralelliğin büyüklerimiz için de geçerli olduğunu düşünürdüm. Buna göre bizim evde en büyük babam, ondan sonra sırayla dedem, annem ve babaannem gelirdi. Bir gün merak ederek sormuştum evde: “Babam kimin oğlu” diye…
“Baban benim oğlum” diye cevap verdi babaannem…
Hemen itiraz ettim: “Olur mu hiç, o senden büyük ya!”

(devam edecek)

Kadir Tozlu
26.03.2019