Diyojenden Nasihat! Hikayesi metinde yazılıdır. Lütfen okuyunuz! Nokta!!

• 25 Mart 2019 Pazartesi 16:51:08

Öykü
Diyojen’den Nasihat
-Mücahit Ölçer’e-
Elmadağ
Mücahit’i Tanıyor musun,yazısı düşmüş olduğunu
gördüm sayfama. Bir şeyler yazmam isteniyordu.
Canıma minnetti!

Tanımaz olur muyum, otuz yıllık ağabeysi gibiyim, onun …
‘ Mücahit’adı üstünde savaşçı.. Dağlarda kurtla kuşla, şehirde ar’sızla
puştla uğursuzla savaşır benim aslanım!
Selam olsun sana ey dağların rüzgar sesi,
Çarpışan bulutların gök gürlemesi.

Gizi, gizemi aramızda olan bir zülşirin masalımız vardı
anımsayacak olursan!
Biliyorsun yıllardan beri ‘ Zül Şirin!’ der araştırır, soruşturur
arar dururum. Bulsa bulsa o bulur umuduyla;

Birgün Filozof - ki, Büyük İskender’e gölge etme… diyen)
DİYOJEN’i ararken, nere olduğgunu bilemediğim hayali bir şehirde
bulmuş oldum, elini öptüm derdimi anlttım,
“Kolay, dedi, kolay!” heyecanda ölebilirdim!

‘Haydı!’ dedi, kendi yitiğini bırakıp, benim yitiğim için,
O önde bir elinde feneri ‘ adam arıyorum ,adam...!’ söylenerek...
Ben de içimden ‘zülşirin, zülşirin…’ diye diye.. .
Vara varmışız bir bahçeye ki bahçe değil bir gülistan.
Çiçek kokuları, kuş sesleriyle koca bir alem…
Bir de tutturmasın mı incededen bir eyleül yağmuru...
Köşe bucak arıyor,aranıyoruzzzz! Derken:
“ Burada, buradaaaa!..” diyor bana sesleniyodu filozof.
Vardım ki ne göreyim ince gri bulutlardan elenen yağmur
Yağmur daneleri arasında süzülen süzülürken renklere ayrışan
güneş ışınlarıyla oluşan Gökkuşağı denen yağmur kuşağı diyor ben
ışıldayan yapraklar arasında kırmızı gül ‘ ben varken!’ dercesine
tüm güzelliği ile aşık olunan sevgili gözü gibi ışıl ışıl…
Ya kuşlar kuş şenlikleri ve kuş sesleri arasında hepsini selama durduran
güle aşk şarkıları terennüm eden bülbülün yanık sesi…
Hepsi güzel hepsi hoş olmaya hoştu ama:
’ hanı, hanı nerede’ diyecek oldum da,

" İşte görmüyor musun!” deyip feneriyle Gökkuşağını gösterdiğinde,
’ Kafayı mı yedi ne ’ diye içimden geçeni okumuş olmalı ki, kızdı çıkıştı
“’ Bak da gör işte!..Gök yüzüne ağmış, renk renk gelinliği içinde,
O da seni bekliyor olmalı…” dedi yüce bilge.
Hala bir şey anlamadığımı, şaşkınlığımı görünce:
“ Bunda şaşılacak ne var... Sen onu böyle hayal etmiyor muydun..
öyle olmasaydı yıllardan beri arar durur muydun...
işte hayal ettiğin güzelliği ile karşında duruyor!
Haydı yürü git kucakla!.. “ dedi, emir buyurdu.
Fenerini sallayıp bir yay çizip göstermiş oluyordu.
. Yağmur hala çiseliyordu...İnandım. Koca filozof, hem de
Diyojen nasıl inanılmaz...
Bakışımdan merakımı anlamış oldu da;
" Bak dedi, bak sen onun peşinde değilsin
Onunun peşinde olduğunu sanıyorsun ama aslında
onun hayalidir peşinde olduğun.
Her şeyin her güzelliğin hayali güzelin kendisinden güzeldir.
Güzsel dediğin ni ki, elde edilmesi ne ola ki
Güzel başkadır güzellik daha başkadır
Güzel elle tutulan gözle görülendir
am güzellik güzelde aranan ruhtur tindir
Güzel sıfattır güzellik vasıftır, sonsuzluktur neden çünkü
her toplumun kütürüne eğitimine geleneklerine göre güzel onlara göredir yani özneldir.
Oysa güzellik evrenseldir, tüm kainatın İlahi nizamıdır, mizanıdır güzellik denen mefhum!

Kısaca güzel somuttur elde olan göz önünde olandır
Ama güzellik soyuttur gönül işi gönül beyenisi duygusallık halet-i ruhuy-yi halidir.. biraz konuyu dağıttık galiba...
Ama hayal öyle mi ya...
O durmadan ufuk değiştirir sen durmadan ufuktan ufuğa koşmak uçmak istersin
İşte güzel olan budur
İşte varlığın var oluş nedini ve
sonsuzluğun çekiciliğidir... dedi devamla
Seninin aradığını bulmak ulaşmak mümkündeğil, değil ama
bu güzelliğin yerine onunu hayalindeki güzelliğini koymasını bilmeli insanbbb
Heyecandan uçacak ya da düşüp bayıclacak gibiyim...
Ben gidiyorum Gökkuşağı çemberi gidiyor, ben gidiyorum, o…
Yakalamak!! hele kucaklamar... yaradılıştan beri kime kısmet olmuş ki bana olsundu.
Hayalini, gölgesini kim yakalaya bilmiş ki... Neyse!!!
Peşinde gide gide yoruldum. Bir bankta oturacak oldum. Çiçeklerden sarı bir
güz çiçeğinin ıslak yaprakları arasında, bir kelebek.. incitmeden renkli ıslak
kanadından tutup elimin üstüne bıraktım!’ buldum Hocam buldum!..’ diyor
bağırıyormuşum. Bağırtımla uyandım
. Bilgi sayarın başındaydım Senin görüntün ekranda karşımdaydı!