başka insanlar
-Sen iyi birisin. Gerçekten bunu hissediyorum.
-Nereden vardın bu kanıya?
-Bana karşı olan davranışlarından. Bana iyi davrandın.
-Sana iyi davranmadım. Sadece sana karşı içimde heves kalmadı. Öptüm dudaklarını, sardın kollarını belime, seviştik seninle, dizi izledik, kitap okuduk. Hevesim kalmadı sadece. Doydum sana, bu yüzden sana kötülük yapmadım. İyi birisi değilim ben.
Yalan, her şeyiyle yalan bu cümleler. Doyamadım sana. Öpmeye, sevmeye. Kaşlarını okşamaya, koklamaya içime çeke çeke. Bıraktım sadece.
-Kullandın yani beni?
-Sen öyle demek istiyorsan öyledir.
Hazırım her şeyimle sana. Ömrümü adamaya. Sen istemiyorsun sadece beni.
-Özlemişim ama seni. Seni öpmeyi, sana dokunmayı. Hoşlanıyorum hala senden. Sen hoşlanmıyor musun yoksa benden? Öpmek dokunmak istemiyor musun bana?
- Hayır. Saçlarını kestirince çok çirkin olmuşsun.
O kadar yakışmış ki saçların yüzüne. Bakmalara kıyamam. Yanıyor tenim sen diye.
-Olsun, gözlerini kapatıp saçlarımı uzun düşünebilirsin. Bahane değil yani bu.
-Bahane değil zaten. İstemiyorum seni. Zaten sen de şehvetle düşünüyorsun. Belki gözlerini kapatınca sen de o kadını düşüneceksin. Kandırmayalım birbirimizi.
-Neden araya başkasını sokuyorsun şimdi? Şu an sadece sen varsın, ben varım. Düşünme bunları.
-Düşünmüyorum zaten. Sen hatırlatıyorsun. Yani, duygulara söz geçirilmez haklısın. Ama sen beni onu sevmediğin konusunda ikna etmiştin. Ardından itiraf ettin. Benim kızdığım nokta o. Bana yalan söyleyip, fiziksel olmasa da beni aldatman.
-Söyleyecek bir şeyim yok. Haklısın… Saçlarını dağınık görmeyi de özlemişim.
Benim söyleyecek öyle çok şeyim var ki… Ama ne benim söylemeye gücüm var, ne senin dinlemeye.
-Sigara içmek istiyor musun? Al..
Titrek dudaklarından dumanın süzülüşünü dahi özlemişim. Farkında değilsin, farkımda değilsin.
-Bence bunlar bizim tekrar birlikte olmamız için işaret. Gör bunu.
-Göster
-Sen o herifle kavga ettin, ansızın yanıma geldin. Önce ben sırtımı döndüm, sırtımı sevdin. Sonra sen döndün, ben öptüm her santimini. Karanlıkta her kafamı çevirişimde dudaklarına çarpıyor dudaklarım. Manası yok mu, elbette var. Her şey sevişmemiz için yalvarıyor.
Yok öyle bir herif. Uydurdum sana gelmek için. Ama o kadın var. Aramızda şu an. Senin dudakların onun dudaklarına çarpıyor.
-En son ne zaman konuştuk demiştin? Onunla yani,
-Bu sabah. Konuştuk değil gerçi. Ben mesaj attım, o cevap vermedi. Engellemiş beni.
Keşke ben de engelleyebilsem seni.
-Ben gördüm onu. Cuma günüydü sanırım. Öğleden sonra.
-Boş ver onu. Sahi siz niye kavga ettiniz?
-Acı çektiriyor bana. Kalbim sızlıyor. İlk defa kalbimin yerini hissettim.
Sigarama değen dudakların bile umutlandırıyor beni. Sarılma bana öyle.
-Öyle insanlarla birlikte olma. Deneme yanılma işi bu. Ben gibisi bir daha çıkmaz karşına. Bak, gör.
Karanlıkta nasıl gülüşünü görebiliyorum, hissediyor muyum yoksa?,
-Yaa ne demezsin.
-Seni özlemişim.
-Hadi uyuyalım, boş verelim.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.