- 627 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Bir Beka Meselesi
Ne diyor merhum Mehmet Akif;
"Sahipsiz olan memleketin batması haktır
Sen sahip olursan bu vatan batmayacaktır "
Evet dünya kurulalı beri var olan hak-batıl savaşı günümüzde de olanca hızıyla devam etmektedir. Hatta bugün yapılan müslüman kıyımları hiç bir dönem yapılmamıştır.
Bugüne kadar 17 devlet kuran ve yeryüzüne hakkı ,adaleti, hukuku,merhameti aşılayan Türkler, İslamın nuruyla daha da sarıp sarmalayan bir konuma gelmişlerdir.
Din,dil, ırk,renk ayrımı yapmadan huzurun ve güvenin temelini oluştumuşlardır.O zamanlar devletlerine sahip çıkmayı, iç ve dış düşmanlarla mücadele etmeyi kendilerine görev adden dedelerimiz ne zaman ki gaflet,delalet,hıyanet ve uyuşukluğa düşmüşler parçalanıp yok olmuşlardır.Sonra küllerinden yeniden doğup varlıklarını sürdürmüşler...
Evet, tarih tekerrürden ibarettir!
Geçmişine hor bakan geleceğe zor bakar...
Geçmişten ders çıkarıp geleceği imar etmek ve dünya yüzünde var olmak için çok çalışmak ve Peygamber Efendimizin buyurduğu gibi " Düşmanın silahıyla silahlanmak gerekir." düsturunu ne zaman unuttuk o zaman kaybettik.
Şimdi birileri "Siha" diyor diğerleri " Soğan"
Birileri "Beka" diyor birileri "Zeka" espirisiyle cevap verdiğini zannediyor.
Bunlar ya tarih bilmiyorlar ya da birilerinin tahakkümü altındalar.
Tıpkı Abdülhamit Han’a yaptıkları gibi her türlü hile, desise, oyun, tuzak, kumpas ne varsa an be an durmadan iş başındalar. Hem de iç ve dış oyuncularıyla beraber. Bizler de şahit olmadık mı tüm bu olanlara...Ve hala devam edilmiyor mu?
Eğer, Türk ve müslüman bir devletseniz ve de gelişmeye başlamışsanız ve dünya yüzündeki müslümanların hamisi konumuna gelmişseniz zaten var olan beka meseleniz alüyyül alaya ulaşmış demektir.Hal böyleyken siz nasıl beka meselesi yok dersiniz.
Saygılarımla
YORUMLAR
Beka sorunu nerede başlar biliyor musunuz ? Ki başladı...
Cumhurbaşkanının siyasi arenaya henüz çıktığı günlerde dış güçlerle ilgili bir ifadesi vardı. (Youtube'a bakarsanız görürsünüz) Diyordu ki "tutturmuşuz bir dış güçler masalı. Ben buna inanmıyorum. Siz güçlü olursanız kimse size bir şey yapamaz"
Bu kesinlikle doğru bir sözdü. Peki bugüne bir göz atalım. Ne kadar güçlüyüz ? Güçten kasıt çok çene yapmak değildir ! Teknosa'da bile 300 TL ye satılan dronların az daha gelişmişi olan İHA lar da değildir. Gücün ilk şartı ekonomik güçtür. Peki yukarıda dış güçlerle ilgili söylemleri halen önümüzde dururken başında olduğu iktidar 17 yılda ne yapmıştır ?
İsterseniz ben özetleyeyim. Kıyıda köşede kalan son varımızı yoğumuzu da önce Varlık Fonu denen çuvala doldurduk ve bir kaç gün öncede resmi gazetede de ilan edildiği üzere onları da satılığa çıkardık. Yani önceki satılanları üst baştan sayarsak varlık fonu da donumuzdu, o da gitti...
Gelelim sizin bu romantik, kahramanlık dolu beka alakalı yazınıza...
Beka nedir biliyor musunuz ? Ekonomik olarak güçlü olmak, gücünü ispatlamaktır. Sana kimsenin parmak sallamasına müsaade etmemektir. İtin köpeğin arkasından güldüğü tırışkadan bir ülke konumundan çıkmaktır. Ekonomik güçsüzlük ekonomik bağımlılık getirir, ekonomik bağımsızlığını yitirenler de siyasi bağımsızlığını yitirmeye mahkumdur.
Daha düne kadar Ecevit'in Kıbrıs harekatı nedeniyle rest çektiği Amerika ve yandaşlarının uyguladığı ekonomik, siyasi ve askeri ambargo nedeniyle içeride oluşan kuyruklarla dalga geçiyordunuz. Şimdi ortada ne savaş ne ambargo varken bu milleti kuyrukla tanıştırdınız. Ecevit döneminde kuyrukta bekleyen birine, bir gün bu ülkede domates kuyruğuna gireceksiniz deseler hasss.... çekerdi. Onu da gördük !
Bir zamanlar Amerika'ya kafa tutan, en ağır ambargoları bile güçlü tarımı ve hayvancılığıyla sadece kuyruk boyutunda atlatan, incirlik üssünü kapatacak kadar cesur adamlar döneminden 18 adamıza Yunan gelip oturduğunda gıkını çıkartamayan, dünyada ilk seyyar türbe sahibi olan bir ülkeye dönüştürüp sonrada bekayı Çemişgezek belediye başkanlığını kaybedip kaybetmemeye bağlayacak kadar komikleşen bir döneme taşıdınız.
Ülke batma noktasına gelmiş, sorumluları eleştirmek yerine uyaranları dış güçlerin işbirlikçisi diye suçlayarak işin içinden sıyrılma çabası, sanki 17 yıldır iktidarda Kılıçtaroğlu varmış gibi bu gidişatı onun üzerine yıkma çabası artık mide bulandıracak boyuta geldi.
Bırakın bu beka masallarını da yüzünüze gözünüze bulaştırdığınız işi, ehil, çalmayan çırpmayan, dini paravan yapıp malı götürmeyen, cennetten tapu vaat ederek insanların saf duygularını sömürmeyen dürüst insanlara bırakın...
Dünya yüzeyindeki Müslümanların hamisi olmak için de her açıdan güçlü olman gerekir. Bu işler lafla olmuyor. Aksi taktirde "tilki deliğe sığmamış da kuyruğuna çalı bağlamış" diye kıs kıs gülerler adama...
SelimADIM
Öncelikle yazımızı okuma zahmetine katlandığınız ve yetmezmiş gibi yazıdan uzun yorum yaptığınız için çok ama çok teşekkür ederim...
DİKKAT etmişseniz yazımda Beka meselesinin her daim olduğunu çünkü "su uyur düşman uyumaz" ilkesine uygun hareket etmemizi..çok çalışmamız gerektiğini,düşmanın silahından daha iyisini yapmamız gerektiğini belirtmişim.Olaylara sadece bir pencereden bakarak objektif olunamaz.Ne demek drondan biraz daha gelişmiş iha ...bu ne kötü ve yanlı bir bakış açısı...
Askeri gemiler, helikopterler, kendi öz tüfeğimiz, zırhlılarımız, denizaltılarımız bunlarda teknosada satılıyormu? Ya da dünyanın en büyük havaalanı, yer altı,denizaltı geçitleri ?
Evet eksikler,hatalar, kusurlar,yanlış politikalar yok mu hem de gırınan...inanın sizden daha çok eleştirel yaklaşımlarım var...bunlar düzelir, düzelmezse vatandaş onu seçimde düzeltir...
Benim kızdığım bir seçim uğruna devlete kurşun sıkan,40 bine yakın ölüme neden olan devletimizin bekasını sonlandırmak isteyen ve şu ana kadar yaklaşık 1 trilyon dolar gibi zarara neden olan Pkk,ypg ve onun siyasi yapısı hdp ve her ne haltsa onlarla ortak hareket etmek...bu sizi hiç rahatsız etmiyor mu mirim?