- 838 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
BİR MUZ'UN HİKAYESİ
Evet yanlış duymadınız muz bildiğimiz muzdan bahsediyorum şaka falan değil gerçeğin ta kendisi.
Yaklaşık kırk yıl olmuştur diyerek söze başladı adam tabi o günlerin o zamanların yokluk yılları gibi görünmüş olsa da insanlık adına bu zamandan çok çok ileri seviyede olduğunu da ifade etmekten geri kalmıyordu...o zamanlar seracılık falan yoktu varsa da bu kadar yaygın değildi mesele bir komşumuz vardı aklımda kaldığı kadarıyla hastaydı ve son evresine girmişti hastalığın bu günkü deyimiyle adamcağızın canı karpuz istiyor tam zıt bir mevsim ama çaresizlik yok insan istesin ve imkanı varsa yok yok...arandı adam bulundu Suriye aracılığıyla İran’dan karpuz bulunup getirildi yiyebildi mi derseniz tadımlık az bir şey hani şimdilerde bakıyorum yok yok neredeyse mevsimi veya değil hiç önemli değil ne ararsan var yok yok artık.
Gelelim bizim adamın muz ile yüzleşmesine daha doğrusu tanışmasına o zamanlar sadece resimlerini gördüğü bir meyvenin tadının nasıl olduğundan nasıl yenile bildiğinden hiç ama hiç haberi yoktu bir tek onun değil tabi o zamanlarda yaşayan birçok kişinin aynı durumda olduğunu saklamaya gerek yok yani üç aşağı beş yukarı aynıydık.
Çocuk memleketinin küçük ama şirin o zamanlar bir birini olduğu gibi seven bir ilçesinde(o zamanlar belde olan)bir fırında okul tatilinde çalışırken bakkala gelen muza takılır gözü nasıl yenilir diyerek düşünüp durur işe ara verilince bir fırsatını bulup gitmiş bakkala bana bir tane şundan verir misin diye seslenmiş bakkal bile sen ne yapacaksın onu diyerek o bile yakıştıramamıştı muzu almasını...neyse aldı gitti çalıştığı yere kimseler yoktu herkes molada idi hemen bir ekmeği aldı eline bir diğer elinde de muz bir ondan ısırdı bir ondan bir şey anlamadı bir daha denedi sonra attı birden elinden hiç beklediği gibi değildi tatlımsı bir şey halbuki meyve başka nasıl olurdu.
Adam anlattı o güzel ortamda şirin bir o kadar da düşündürücü bu yaşanmışlık aslında bir çok insanımızda farklı şekillerde tecelli etmiştir ama kimseler yedirmez kendilerine onur meselesi yaparlar oysa hayatın gerçeği bunlardı kimin ne sakladığı hiç kimseyi alakadar etmezdi.
Şimdi bu hikaye gerçekten yaşanmış tamamıyla gerçekti yani bizim hikayelerimiz gerçekleri olduğu gibi anlatırken ne yazık ki günümüz İnsanları kendilerinin gerçek olup olmadığından pek emin değiller..
Muz bir meyveydi tadı ne olursa nasıl olursa olsun sadece bir muzdu hiç değişmeyen bir meyve...
Ya İnsanlar onlar neden sürekli değişimin koynunda yaşarlar...Yalan,Riya,ne arasanız var İnsanda ama gel gör ki....O bir muz değildi ?
"Bir muzun hikayesi"
Mehmet DEMİR
19.03.2019 AN"KARA"
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.