ŞAİR,YAZAR ABBAS SAYAR
ŞAİR,YAZAR ABBAS SAYAR ANILIYOR
YAHYA AKSOY
Ankara Yozgat Platformu tarafından 21 Mart 2019 günü düzenlenen bir toplantı ile(Yargıtay lokali salonu-saat 19.00) ünlü Şair, yazar Abbas Sayar anılacak. Eserleri, edebiyatımızdaki yeri, anıları ve yaşamı ile günümüze ve geleceğe taşınacak.
Yozgat’ta 21 Mart 1923 yılında doğan ve lise öğrenimi sonunda edebiyat fakültesine devam eden Abbas Sayar, önce İstanbul’da ve daha sonra da Yozgat’ta matbaacılık ve gazetecilik yaptı.
zengin Gönlü ve akıcı kalemiyle şiirler yazarak edebibyat dünyasına giren Abbas Sayar, ilk romanı "YILKI ATI"nı yazdı. Yerel dili, gelenekleri,görenekleri ,çevreyi, insanı, hayatı büyük bir ustalıkla harmanlayan yazarın bu eseri büyük ilgi ve hayacanla karşılandı ,TRT başarı ödülüne layık görüldü ve bu eser kısa sürede tükendi.Esere ilgi arttı ve unutulmadı.
TRT ,Abbas Sayar ve Yılkı Atı"nı belgesel yapmak üzere Yozgat’a geldi.1974 yılında Yozgat’ta yapılan belgesel çekiminde, İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı ve halk eğitimi başkanı aynı zamanda Kültür Müdür vekili olarak bende görev aldım. TRT yapımcısı Ünal Küpeli ile birlikte Abbas Sayar, zamanın Yozgat Belediye Başkanı Cevdet Dündar ve ben birlikte çekimlerde görevlerimizi heyecanla,hevesle ve büyük bir ilgiyle yerine getirdik.
Abbas Sayar’ın ünlü şiiri "Memet’in Ölümü" bir senaryo dahilinde yozgat yakınlarında çekimi yapıldı. Bu şiiri çok güzel içli, yanık, dokunaklı ve etkili sesiyle Cevdet Dündar seslendirdi:
MEMET’İN ÖLÜMÜ
"Dağ yolu/Mazısı yolcusu inim inim inleyen bir kağnı/Hasta delikanlı/Ciğerleri tutuşmuş ana/Dağ yolu/Rüzgar esiyor yaman/İnce yırtık yorgan altından/Bir feryat yükseliyor/-Amaaan amaan..Yolu da su götürmüş/Kağnı geçemez/Ecel şarap sunmuş/Memet içemez/Ekin olur harman geçer biçemez../-Felek böyle yazmış alın yazımı/Verin Durmuş çalsın cura sazımı.../ Matem elbisesi giymiş gökler/Kara yazılı Memet’ime aülıyor/Memet’im Mememet’im diye/Feryada başlarken ana/Kimdir bilinmez/Bir garip kişi Memet’in çenesini bağlıyor..."
Bitmeyen heyecanı ve hevesi ile derin gözlemlerini, özlemlerini ve hayata dair algılarını akıcı ve yerel dille harmanladığı ikinci romanı olan "ÇELO" ,Türk Dil Kurumu 1973 roman ödülüne layık görüldü. Abbas Sayar’ın üçüncü romanı "CAN ŞENLİĞİ". "...Eşek üstünde bir Ordu komutanı olmaz ya, Hüseyin Ağa eşeğinin üstünde yine ordu komutanı gibiydi..." dediği bağ bekçisini bütün vasıflarıyle ve çevresinde oluşan tüm değerlerleri özellikleriyle tanığımız bu eser edebiyat tarihimizde unutulmaz izler bıraktı.
Abbas Sayar’ın diğer eserleri,Dik Bayır ve Anılarda Yumak Yumak, Boşluğa Takılan Ses(şiirleri).
Halk kültürümüzün özgün değerlerini içeren geleneklerimizi, yerel dilimizle şiirsel bir anlatımla romanlaştırarak edebiyat dünyasında adeta devrim yaratan Abbas Sayar,yurt ve dünya çapında tanındı , şiirleri , romanları ve kendine özgü hoş sohbetleriyle gönüllerde unutulmaz izler bıraktı.
Kentlerin ve ülkelerin tanıtımında yazar, sanatçı ve bilim adamlarının özel,öncelikli ve önemli yerleri bulunmaktadır. Bu değerlere yüksek saygı duyulmalıdır.
Tarihi İpek Yolu araştırmaları için 1992 yılından itibaren sık sık gittiğimiz Azerbaycan ve Orta Asya Türk Cumhuriyetlerinde yaptığımız toplantılarda bizleri Abbas Sayar’ın hemşerisi diye tanıttılar. Ünlü Kırgız yazar Cengiz Aytmatov, Abbas Sayar’dan övgü ile bahsetti.Eserlerini övdü.
Kısa sürede ünü Yozgat dışına taşan ve yurt ve dünya genelinde duyulan şair ve yazar Abbas sayar, orta ve yüksek öğretim öğrencileri ve öğretmenleri ile halkımız arasında bilinir, tanınır ve aranır oldu.Gazete ve televizyonlar onunla proğram yapma yarışına girdiler.
"İNİŞ" şiirinde şöyle demekte: "Bu dünya yine dönecek/Sen oılsan da olmasan da/Işık bir yanıp bir sönecek/Sen Olsan da olmasan da/...Artacak renkler cümbüşü/Geceler görecek günü/Sürecek yaşam düğünü/Sen olsan da olmasana da."
12 Ağustos 1999’da aramızdan ayrılsa da, gönüllerden, dillerden ve edebiyat tarihinden ayrılmayan ünlü şair,yazar Abbas Sayar’ı rahmet, saygı ve özlemle anmaktayız.
YORUMLAR
merhabalar değerli üstadım; bazılarına yorum yazamasamda her yazınızı takip ve okuduğumun bilinmesini isterim..rahmetli Abbas Sayarı yozgat lisesinde (69-72) yıllarında öğrenciyken tanıdım..hatta kendi el yazısıyla pelür kağıda yazdığı " kara çalıya çabut bağlamak" adlı şiirini hala saklarım..tamamı olmasada eserlerinin büyük bir kısmını okudum..bu vesile ile size teşekkür ediyor selam ve saygılar sunuyorum