Ah O Günler
Bakmayın fotoğraflarda dondurulmuş yaşanmışlığın siyah beyaz oluşuna, o gri yoksulluğun harcayamadığı canlı mı canlı yaşantımız vardı bizim.
Löküz hayat yaşayanlar olsa da, löküz nedir bilmediğimiz gönül aydınlığımız vardı bizim. İki eli yağda balda olanların, soğan ekmekle mutlu olmayı bilmediği, kanaatkar yaşantımız vardı bizim.
Çocuk yaşlarda oynadığımız sokağımız, bostandan sebze, ağaçtan meyve koparıp yediğimiz bağımız bahçemiz vardı bizim.
Her ihtiyacımızın karşılandığı naftalin, vanilya, lastik kokulu, mahalle bakkalımız vardı bizim.
Dört gözle beklenen arada bir sokağımızı şenlendiren dondurmacımız, pamuk şekercimiz, kağıt helvacımız vardı bizim.
Gıy gıy eşliğinde gırnata çalan, çocuklara gök kuşağı gibi renkli macunundan, hayal tadı dolayıp veren
komik mi komik,macuncu Çeri Bekirimiz vardı bizim. O günler bir perdelik oyunmuş meğer, yaşandı ve bitti. Oyuncular evvel zaman içinde takvim yaprağı misali birer birer uçup gittiler. Anladık ki, macuncu komik Çeri Bekir gökkuşağı kadar renkli dünyamızı macununa dolayıp gitmiş. 051118 mcicek
YORUMLAR
Her şey doğaldı o geçmiş zamanlarda. İnsanlık vardı insana saygı vardı, komşuluk vardı. Belki cep telefonları yoktu, bilgisayarlar yoktu ama birbirini sevmek vardı... Komşu komşunun külüne muhtaç düşüncesi topluma yaygındı... Tele kanallı televizyon yetiyordu ... Zor şimdi günler yaşananlar...