Pazartesi Sendromu
PAZARTESİ SENDROMU
Pazartesi günleri... O tatlı hafta sonu uykularından sonra uyanmak için kendimizle savaştığımız gün. Bazen yüzümüze soğuk bir su çarptığımız bazen de arka arkaya çalan alarmlar kurduğumuz bir ritüel. Evet, bu benim için böyle. Ha tabi bir de sabah şekerleri var ki onlar günlerdir uyumuş da uyanmış gibi davranırlar. Bir neşeyle uyanmalar, özenle kahvaltı hazırlamalar... Çok imrenirim doğrusu. Çünkü bu insanların uyanma sebeplerini sevdiklerini düşünürüm her zaman. Bir amaçları olduklarını ve bu yolda hırsla devam ettiklerini düşünürüm. Hiç uyumadan amacına ulaşamaz mı insan tabii ulaşır. Ulaşır ulaşmasına da önemli olan önce sağlık değil midir her zaman? Sağlık elden gittikten sonra amacıma ulaşsam da ulaşıp ulaşmadığımı anlayabilir miyim onu bile bilmiyorum. Benim için en önemlisi akıl sağlığıdır efendim. Akıl olmazsa pazartesiyi atlatamazsın. Aslında pazartesi günleri bizi pazartesi sendromuna sokan bir şey de biziz. Normal masum bir güne sırf uyanamadığımız için bir sendrom yükledik. Hâlbuki bünyemizde bir sorun varsa bunun sorumlusu neden pazartesi olsun. O da haftanın diğer bütün günleri gibi sıradan bir gün. Günlerin hepsi son derece basittir. Onları özelleştirenler biziz. Ayrıca sendrom yükleyen de biziz. Bak mesela hafta sonuna oh ne rahat değil mi? Değil işte, hafta sonu çalışan insanlar yok mu sanki? Olmaz mı ya var tabii. Hatta öyle ki haftanın her günü çalışan insanlar da var. Buradan ülke ekonomisiyle ilgili sinyaller almış olmalısınız. Velhasıl kelam pazartesinin bir suçu yok yahu. Pazartesi sendromu yok demiyorum, onu bizler var ettik zaten. Ama insan kendisi var ettiği bir şeyden nefret eder mi? Bunu bir düşünün derim. Pazartesi günlerini sevin, bence zaten seviyorsunuz yoksa ona özel bir şey yüklenmezdi. Pazartesiler iyidir, yeni başlangıçlar için seçilmiştir genellikle. Başladığınız o şey başarısız olursa aman ha suçu pazartesiye atmayın çünkü onun yine bir hatası yoktur. Hata başarıyı ve başarısızlığı yapan kişidedir. Sorunlarınızı ve sorumluluklarınızı kabullenin. Kendinizden kaçmayın. Nerede değilseniz orada mutlu olmayacaksınız. O mutlu olacağınızı düşündüğünüz yere gitseniz dahi kendinizi ve pazartesiyi de götüreceksiniz. Bu nedenle pazartesiyi ve kendinizi benimseyin, sevin, kucaklayın efenim. İyi pazartesiler.
YORUMLAR
Çok nadir ellerim dolaşır benim çok nadir bocalarım. Bir yorumunuzun beni getirdiği sayfanızda beklemediğim olgunlukta bir yazı okudum.Biraz "ti" aromalı oldukça güzel filizlenmeye durmuş bir kalem. Öncelikle başarınızın artmasını dileyeyim.
Ve içinde senin olmadığın hiç bir günün anlamı yok diyede ilave edeyim. Günü gün yapan dündür.Düne ekilenler güne filizleniyor. Virüs kaos, diyerek elinizden çalınmak isteyen hayatınızı duyduklarınızın gölgesinde değil edindiğiniz bilgilerin ışığında yaşayın. Çok söz duyan kulak erken sağır olur demiş atalar. Bunu da duymama hakkınız var tabii ki. Gözleriniz sizi besler, kulaklarınız ise ölüm taşır içinize GÜZEL olmayan hiç bir şeye kulak asmayın.
Hayırlı ömürler dilerim.