- 772 Okunma
- 5 Yorum
- 0 Beğeni
DEVAMINI SABIRSIZLIKLA BEKLEMİYORSUNUZ.
Eleştirim önce kendimedir
---------------------------------------------------------
Efendim, birisi bu sitede olmak üzere iki ayrı edebiyat sitesinde yayınladığım bir roman denemem var. Adını da biliyorsunuz: ’’BİRAZ HİNT, BİRAZ İSVİÇRELİ, BİRAZ FRANSIZ BİR OSMANLI HANIM SULTANI - ATATÜRK, MİLLİ MÜCADELE VE CUMHURİYET’’
Şimdi bu yazı dizisi ile ilgili istatistikleri yazacağım sizlere:
1. Bölüm- 347 Okunma ( Günün yazısı )
2. Bölüm- 158 Okunma
3. Bölüm- 135 Okunma
4. Bölüm- 155 Okunma
5. Bölüm - 157 Okunma
6. Bölüm- 93 okunma
Yani görüldüğü gibi ilgi oldukça az. Günün yazısı olduğu günde bile 347 okunma oranına ulaşmış ki aslında bu okunma sayıları da yazının tamamen okunup okunmadığını değil kaç kişinin merak edip tıkladığını gösteriyor. Gerçek manada kaç kişi tarafından tamamının okunduğunu bilmek mümkün değil.
İnsanın ister istemez şevki kırılıyor. Çünkü şu on iki bölümü yazabilmek için gerçekten de oldukça fazla emek sarfettim. Saatlerce yazı okudum, okuduklarımın eleştirisini yaptım, tasnif ettim, düzenledim, kurguladım ve yazdım. Netice: En fazla 347 okunma...
Denilebilir ki ’’ Bu sitede okunma oranları zaten düşük. 100 kişi okumuşsa öp de başına koy.’’ Hayır. Öyle değil.
Bakın yine bu sitede, evet evet bu sitede yazdığım bir yazı tam anlamıyla rekor kırmıştı 23.512 kişi tarafından okunarak ( Ya da tıklanarak )
Yazının başlığı şuydu: ’’ ARKANIZDAKİ DUVARDA ADALET YAZIYOR DA ONA GÜLÜYORUM ’’
Bilindiği gibi Deniz Gezmiş’e ait bir söz...Deniz Gezmiş, mahkemede yargılanırken gülünce hakim sorar ’’ Niçin gülüyorsun?’’ O da cevap verir: ’’Arkanızdaki duvarda adalet yazıyor da ona gülüyorum.’’
İşte Deniz Gezmiş’in bu sözünü başlık yaptığım yazı 23.512 Okunma oranına ulaştı. Yazının içeriği ise Cumhuriyet Tarihimiz boyunca ( Hatta çok daha öncesinden ) İdam edilen bazı insanların son sözleriydi. Bunu derlemiş ve yazmıştım.
Tekrar roman denemesine dönecek olursak.
Okuyan bir iki arkadaş ’’ Devamının sabırsızlıkla bekliyoruz.’’ Yazdı ilk bölümlerde. Lakin baktım ilgi oldukça az, altıncı bölümden sonra yayınlamadım ( Bir başka sitede 12. Bölümünü dün yayınlamıştım ) ve hiç bir Allah’ın kulu ’’ Yahu ne oldu? Devamını sabırsızlıkla beklediğimiz bir yazı dizine başlamıştın. Niçin kestin ?’’ Diye sormadı.
Uzun lafın kıssası: Deniz Gezmiş’in bir sözünü başlık yaptığım bir yazımın okunma sayısı yirmi bini aşarken büyük emeklerle ve beklentilerle ( okunma beklentisi tabii ki ) yazdığım bir yazının okunma oranının en fazla 347 olması sebebiyle ’’BİRAZ HİNT, BİRAZ İSVİÇRELİ, BİRAZ FRANSIZ BİR OSMANLI HANIM SULTANI - ATATÜRK, MİLLİ MÜCADELE VE CUMHURİYET’’ Başlıklı yazı serisine noktayı koyuyorum. Yazıyı sadece kendim için yazmaya devam edeceğim. Allah nasip ederse belki kitap olarak bastırır piyasaya sürerim ( Ki böyle bir denemeden sonra ona da cesaret edeceğimi sanmıyorum. )
Gerçekten devamını sabırsızlıkla bekleyen arkadaşlarımdan özür dileyerek Tüm site sakinlerine selam sevgi ve saygılarımı gönderiyorum.
Not: Şimdi Uyumsuz Penguen buralarda olsaydı bu yazıya kesinlikle ’’ Çok ta si..mdeydi ’’ Diye yorum yazardı ( Tabii benim sansürlediğim kelimeyi aynen yazmak suretiyle )
YORUMLAR
Değerli hocam, bizde, bu kültürde akıl danışmak/akıl vermek/akıl almak ile fikir ürünü olan şey arasındaki çizgiyi görememek sorunu vardır...
Dolayısıyla, fikir ürünü bizde hakkıyla değerlendirilmez, bir nevi akıl vermek gibi algılanır...
Hal böyle olunca, fikir ürünü olan şeyle aramızdaki o bariyer var olmaya devam eder...
Çünkü biz pragmatik (yarayışlı olan, dolayısyla işimize gelen) bir zihin yapısıyla hareket ederiz... Ne yazık ki bu durum da bizi tek boyutlu tutar...
Çekilen bunca çilenin özüne ilişkin söylenebilecek esaslı yargılardan biri böyle ifade edilebilir...
Hatta çocuksuluğumuz, uzlaşmadan yoksunluğumuz, kaprisliliğimiz da ancak böyle ifade edilebilir...
S. Biberoğullar'ı emek verir, araştırır, yorumlar, yazar ama azıcık muhalefet etmişse ayıp etmiştir...
Tam da işte budur, kültürün gelişip güçlenmesine bariyer olan...
Recep İvedik gibi bir anti-kahramana gişe yaptıran bir kültür bu...:)))
Selam ve saygılarımla.
Kıymetli hocam, siteminizde çok haklısınız ancak en azından kendi adıma söyleyeyim yazı dizisini okuduğum halde her bölümüne yorum yazma fırsatım olmadı. Sanırım her kesin kendince bir yoğunluğu bir hayat gailesi bir koşuşturması vardır. Yoksa sizin yazılarınızın çok okunan ve çok yorum alan yazılar olduğu herkesin malumu, dolayısıyla tıklanma sayısına takılmadan lütfen yazı dizisine devam edin. Sonuçta Hintli, İsviçreli ve Fransız bir kadın ile Osmanlı hanım sultanı arasında geçen sürükleyici bir yazı.
Devamını sabırsızlıkla bekliyoruz.
Saygı ve sevgilerimle.
Selamün aleyküm
Burada okuyucu sayısı çok az hocam. Çünkü burda herkes şair ve yazar. Okunan yazılar da genelde bir cenaha meyletmiş, yüzeysel, birilerini, bir değeri hedef alan yazılar. Tabii okunma oranı biraz da ziyaret ettiğiniz şair ve yazarların; yazınızın iyiliğine, kötülüğüne bakmadan tarafınıza bulundukları iadei ziyaretlerle ilgili. Dikkatinizi çekmiştir; belli bir grubun yazıları çok yorumlanıyor. Yazarların iyilik, kötülük analizini yapacak kapasitede değilim fakat düz mantıkla yaklaşacak olursak, hadi yazar iyi de her yazısı da mı iyi ki bu denli ilgi görebiliyor? Bu soru bile bu sitede ve diğer edebiyat sitelerinde okurdan çok şair ve yazar olduğunun, iadei ziyaretlerden müteşekkil bir ego tatmin gayretinin bir kanıtı niteliğinde.
Bir yazar var ki bu sitede açıkçası hakiki mânâda yazar diyebileceğim bir zat. Üslûbu ile, sadece görüneni değil görünmeyeni de irdeleyişi ile, hayata ve yaşananlara anlam yükleyebilme becerisi ile tam bir yazar. Siz yine üç beş yorum alıyorsunuz arada fakat o çok nadir yorum alıyor. Çünkü onun fikrî derinliğini anlayabilecek kişi sayısı bu sitede çok az.
Müsterih olunuz hocam. Dediğim gibi bu sitede okur çok az. Nefsim de dahil olmak üzere farkında olmadan burayı biz bir tür ego tatmin vasıtası, bir sosyal paylaşım sitesi olarak görüyoruz. Sadece biraz daha edebice davranıyoruz o kadar.
Tıklanma sayısı, yorum sayısı sizin yazınızın gerçek değerini göstermez. Bu kitap çıkarmanıza engel teşkil edecek bir gösterge değil. Burada siyasi ve dini konulardaki yüzeysel ve bol sataşmalı yazılar ilgi görüyor. Lütfen yazmaya devam ediniz ve kitabınızı çıkarınız.
Gerçekten yazıyı başından sonuna kadar okuyan insanlar çok az Hocam haklısınız bu konuda... Edebiyat sitelerinde herkes genelde kendi yazdığı yazının derdinde olduğu için, diğerlerini pek önemsemiyor... Artık şundan kurtulmalı şairler, eleştiri yazanlar ''Yüreğine sağlık, ellerine sağlık, aferin.'' bunlar yazara hiç bir şey katmıyor zaten. Nesir yazanlar ile şiir yazanlar arasında sayısal bakımdan çok sayı farkı var, şiir görünüşte daha kolay yazılıyor gibi geliyor insanlara, oysa düz yazı biraz bilgi birikimi, biraz dünya görüşü de istiyor... Günde belki beş on şiir yazarsınız ama, düz yazı oldu mu, makale, öykü ya da deneme, bir bilemedin ikiyi geçmiyor... Bazı zaman iki üç günde bir yazılıyor düz yazı hatta... Hele de Sami Hoca gibi bir kalem sıklıkla okunmalı, yazıları insana bir şeyler katıyor... Devamını beklemeyenler kendileri bilir. Okuyan insan eğer ki yazıyorsa da yazıları da gelişecektir mutlaka. Ben garanti veriyorum bilgi ve kültür dolu Sami Hocanın yazılarını okuyan insan kendisini geliştirir mutlaka... Kutluyorum yürekten...