- 1906 Okunma
- 8 Yorum
- 6 Beğeni
Yüreğimin Kullanım Kılavuzu
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Hani seni takarken yüce Rabbim elime neden bir kullanım kılavuzu tutuşturmadı ki. Kaç kez söküp takılacaksın, kaç kez kırılacaksın, kaç kez incineceksin, kaç kez kanayacaksın ve atmaktan vazgeçeceksin …Seni söküp atmanın tarifi olacak bir kılavuz. Talimatsız öylece senin ayaklarının dibine bırakıvermişler sahipsizce işte.
Hem niye hiç renk vermiyorsun. Ufacık bir iz, ufacık bir kopya ne var sanki verirsen kıyamet mi kopacak sanki. Yazık değil mi analı babalı şu öksüze. Söylesen ben kaçıncı kez yanacağım. Kaçınca yaşımda sen dikilivereceksin karşıma. Devir daimim şaşıp duracak öyle ulu orta.
Bilseydim bu kadar erken tükeneceksin, tükenmeden bir kez daha bakardım gözlerine. Yada her sesini duyduğumda içime içime çekerdim nefesini. Soluksuz kalmazdım işte bu zamanlarda. Hani bir atasözü gibi sakla sarı samanı acıkınca yersin misali… Sende tükenmeden, gitmeden dokunamadığım ellerimden ellerin sımsıkı tutardım rüyalarımda o da yasak değildi ya. Sevmek … seni sevmek sana rağmen sıkıp bunaltmadan ne mümkündü. Selam desen susan… Yazmasan umursamayan. Ey yürek senin kullanım kılavuzun nerede.
Durmadı elbet kendi kendine kurup kurup bozmaya yeminliydi ya bir kere. Sevinmene izin bile vermedi. Üzülmen mi kimin umurundaydı. Öyle de yaptı. Sen zifir karanlıklarda kaldın. Gittikçe kapandın içine kuyuların dibine girdikçe girdin. Sustun fark etmedi. Ağlama krizleriyle harmanlandı günlerin. Yalnız kalmaktan korktun onun için sustun. Yaşamda hep sana sırt dönmüşlerdi çünkü. Giderse yine ya giderse dedin bir kerede sen git be yüreğim. Çarp kapıyı ve çık arkana bile bakma.
Oysa senin benim yazmaya başladığım kılavuzunda “yalansız sev” yazılı. Bu ilk kural. Gözlerine baka baka bir kere uyanamayacağın bir sabaha daha ne kadar ağlayacaksın ki. Sandın ki nefesiyle mutlusun. Demin sana demedi mi “iyi halt ettin”. Sen yokken yokluğunu mu hissediyor. Sen kendini fizik kanunda ki maddemi sandın.
Ne onun nefesi nefes olacak sana, nede yokluğun onda boşluk yaratacak. Kendine gel. Elindeki yüreğin kullanım kılavuzunda iade maddesi yok. Bir kere verildi mi çarıktı çürüktü defoluydu diye alınmıyor. Elinde patlıyor gidiyor işte.
Bak saat gecenin bilmem kaçı. Şöyle bir bakar mısın etrafına koyun kuzusuna kavuşmuş, yar yârinin yanında sen peki. Elinde ucu ucuna eklediğin sigara ve gözlerinde yaş. Bilmiyorum ki kaç tane daha yakarım o sigaradan ve bilmiyorum daha kaç gece nefesine adaklar adarım.
Bir zamanlar ne umutlarla dolmuştun oysa yüreğime. Şimdilerde boş kaldırımlara seni soruyorum. Ah be gülüm dalında öten bülbülüm sustu. Nasıl oldu neden niçin oldu sormayacağım bile. Hani konuk olamadığım o yüreğin kıyıcığına kokulu bir veda bırakacağım. Ve biliyorum ki ne gelişimin farkındaydın nede gidişimin farkında olacaksın…
İM
Karadeniz Yüreğim.
YORUMLAR
Ve biliyorum ki ne gelişimin farkındaydın nede gidişimin farkında olacaksın…
Bayıldım bu cümleye,izniniz olursa bugün eklediğim ''şiirimin hikayesi'' bölümünde paylaşmak istiyorum bu cümlenizi.
Günün yazısına gelince su gibi duru akmışşşşşşşşş,çağlayan gibi çağlamış duygular.Her yüreğin bir sızısına merhem olmuş sanki.Kutluyorum,sevgiyle kalın
Her yüreğin içine sevgi muhabbet adına bir şeyler giriyor, bir şeyler çıkıyor zamanla... Hoş tutmalı o yüreği ki o üzüldü mü, büzüldü mü, süzüldü mü insanda yerle bir oluyor. Sevdiğin gitti mi değişik şekillere bürünüyor, zalimlikler çoğaldı mı dünyada paramparça yürek, hele açları yoksullukları görmeyedursun... İyi insan olmaya çalışmak ona az da olsa ferahlık verecektir, ve mutlaka sevecek sevilecektir, içine bir şeyleri aldığı zaman... Kutluyorum içtenlikle...
Yüreğin akıllısı yok delisi de çok değil taşıdığı yüke gelince; Her derdi tasayı yüklenirken sana sormaz için için kaynamaya başlar ama fokurtusunu kimsenin duymadığını farketmez , oysa bu yükü taşıyanlar kendi yangının dumanını herkes görüyor zanneder ve acınmaktan ziyade bir yol gösterici arar. Perki gelen önerileri ne kadar dikkate alır hemen hemen hiç . O kendi girdabına kapılmış hangi sonsuzluğun yolunu tutuğunun bile farkında değil.
O yürek ki; insanı şahlandırıp göklere de uçurur, yerin dibine de sokar . Yüreğin taşıdığı yükün ucuzu pahalısı olmaz ama duygusu o kadar derinden olur ki fırtınaya kapılmış gemi gibi dalgaları yardıkça sonu gelmez mi diye kimseye sormaz.
Yeter demek kolay kelime yetmeyeceğini bile bile neden yeter diyoruz. Ayrılıp gidenlere güle güle desek bile gülmeyi unutarak geri dönünce niye gülmedin diye sormuyoruz. Artık ayakları yere basan dıştan değil içten gelen yürek sesine göre her şeyi dışa vurma zamanı. Umarım bu çıkmazın labirente dönmeden bir çıkış yolu bulur, O zaman yürek çarpıntısına son vermiş oluruz.
Nurefşan.
Kalp kırıklıklarının acısı ve hüznü gecelerin soğuk ve ürkütücü
Sessizliğinde daha çok kanatır yaralı yüreği.
Yaşanmışlıklar ve yaşayamadığın hasletler çlkar saklandığı köşelerden çıkar.
Nefesin kesilir dilin susar didelerden yağmur olur yağar keşkelerin ahların.
Kılavuzu yoktur yüreğin aldanışı vardır yüreğin.
Kendin gibi görüşün vardır ötekini.
Hüzün yüklü yüreğine selam olsun canım
Haaa şakın unutma altının kıymetini sarraf bilir
İnşallah o sarraf gün gelir seni bulur hoşça kal