- 686 Okunma
- 2 Yorum
- 1 Beğeni
GARİP BİR HALDEYİM
Ruhum ve bedenim arasında sıkışmış bir vaziyetteyim. Nefes alamıyorum, gökyüzüne bakamıyorum, çiçeklere dokunamıyorum. Garip bir haldeyim işte. Nasıl ifade etmem gerektiğini de bilemez durumdayım. Ağzımdan cümleler dökecek bir halde yoktur bende. Tükenmişlik mi desem, yorgunluk mu desem, acaba bilemiyorum ki bilmem ne desem. Ya da nasıl anlatsam bilemiyorum. Kaçsam gitsem diyorum ama kendimden kaçamam ki. Bırakmaz bende ki ben beni. Kendimle yüzleşmem lazım diyorum lakin o cesareti bir türlü bulamıyorum. Bir çaresizlik içerisinde kıvranıyorum. Debelendikçe iyiden iyiye batıyor, çamura bulanıyorum. Sonra diyorum bir el uzanır mı ki banada. Bir kalp değer mi kirli ruhuma.Temizleyip ak pak eder mi beni acaba? Yine içimde bir ümitsizlik... kurtuluşum yok diyorum, ama ufukta bir ışık görüyorum. Çok ama çok uzaklarda... üflersem sönecek sanki. Öylesine titrek ve öylesine çekingen bir ışık süzmesi. Koşuyorum, belki diyorum yetişirim ama ben koştukça uzaklaşıyor, sanki bende kaçıyor. Zaten alışkınım ben sırtını dönüp kaçanlara. Yine içimde bir daraltı. Bekliyorum ama neyi de beklediğimi bilemiyorum. Bir şeyler yapmak istiyorum ama hiçbir şey yapamıyorum. Sonra diyorum ki kendi içimdeki bendeki o adama. Sen diyorum nasıl bir bedensin ki çaresizlik içerisine düşmüşsün. Kalk diyorum düştüğün yerden kalk. Sabahlara sarıl, güneşe bir öpücük kondur. Susayan bir çiçek gibi yağmuru bekle. Ve sonra kana kana iç ruh çeşmesinden birkaç damla. Bak o zaman kulağına çalınır hoş bir seda. Seninle beraberim, senin yanındayım diyen şah damarındaki o ses. Öyle nazik öyle latif bir melodi. Sonra içimde bir serinlik hissediyorum. Dalıyorum o ummanın içerisine gözlerim kapalı. Hiç bitmesin diyorum gönlümdeki o titreme. Biliyorum belki geçici bir heyecan deryasının içerisindeyim. Ama o an içerisinde kayboluyorum. Hem de ne kayboluş. Sanki bir daha dönmemecesine ve sanki bir daha gelmemecesine....