Bu sabah ilginç durumlar ortaya çıktı, baktım tuvaletin rezervuarı su kaçırıyor, sürekli su kaçarsa ay sonunda su faturası yükselecek! Tamir edeyim.dedim, suyu önce kesmek gerekir, rezervuara gelen vanayı kapatmaya çalıştım dönmüyor, aletle teknik bir biçimde çevirdim açtım fakat ömrü dolmuş, içteki conta çürümüş. Onu da değiştirmek gerek. Neyse suyu kesmek için anavanayı kullanmam gerekti, fakat uzun zamandır açıp kapamadığınız anavana da kireç tutmuş, bana mısın demiyor, zorladım dönmüyor. Boru anahtarını kullanarak zorladım fakat vananın tepesindeki yuvarlak halka açayım derken, zora dayanamadı, kırıldı. Yine de bir biçimde vanayı kapattım aletle zorlayıp.
Diyeceğim kireçli sular su şebekesinde zamanla kireç bağlayıp muhtelif arızalara sebep oluyorlar. Derken bu suyu içen ne olur acaba diye düşündüm; elbette böbreklerinde idrar yollarında zamanla kireçlenmeler olur ve böbrektaşı ağrıları başlar.
Özellikle Antalya’da sular yüksek oranda kireç içeriyor. Evin de bedenin de su şebekesini zaman zaman kontrol etmek gerekiyor. Arıtma sistemi kursak ayrı bir derdi var. Neyse olacak o kadar, arızalanmayan, ömrü bitmeyen ne var ki dünyada, hiçbir şey!

Aşağıdaki fotoğrafta gördüğünüz kirecin tam üç katı kadar kireç por bağlamıştı, oniki yıldır kullandığımız evde..

Sorunu çözdüm rezervuar musluğu Yirmi TL. Gerisini kendim hallettim, çok şükür yeterli aletim var ve kullanma becerim de var, elektrik su sorunlarının boya badana sıva tamirat sorunlarının yüzde seksen ölçüde kendim hallederim. Yoksa tamirata da ayrıca para vermek masraflı oluyor.

Sabah bir yerde arıza var derken üç yerde birden arıza çıktı. Anavana da değişecek, fakat biraz daha böyle pense ile aç kapa çevirerek, bakalım kaç yıl idare eder.

Gençlere tavsiye ederim, alet kullanma becerilerini geliştirsinler, yaşam boyu kendilerine artı değer sağlayacaktır, "Bilmek yapmanın anasıdır" çünkü.

Bizler köy çocuğu olarak, hayatımızı çalışarak kazandık. Şimdiki gençlerde pırıl pırıl zeka var, fakat iş içinde pratik eğitimden yoksunlar. Oysa gençlere alet kullanma becerisi kazandıracak mesleki kurslar eğitimin bir parçası olarak yaşantımızda yerini almalıdır.

Kuran kurslarında Arapça öğretmekle, imamhatipte ayet ezberlemekle iş yapma ve üretme becerisi kazanılmaz!

Bu vesile ile çalışana üretene ve eğitene ve bilime saygı diyorum. Lütfen bana kandil mesajları göndermeyiniz, Tanrı’nın her gününün değeri birdir benim için. Ben Tanrıyı sadece kutsal kabul edilen günlerde ve dini bayramlarda değil, her an yüreğinde hisseden bir insanım, bu günleri dini duyguları sömürmek ve kendini dindar göstermek isteyenlerin bir gözboyama aracı olarak kullanmalarına da şiddetle karşıyım.

Kişisel inançlarıma göre hiç camiye gitmemiş, hiç namaz kılmamış bir insan, bunun tam tersini yapanlardan bin kat daha üstün meziyetli ve erdemli, insanlık için bin kat daha yararlı birisi olabilir. Çünkü çalmaz, çırpmaz, alnının terini yer içer ve yalnızca kendini değil başkalarını da düşünür, herkesi insan gözüyle görür, milleti bölmez, örnek olunması gereken bir mevkiye sahipken millete hakaret etmez!

Cumayı kaçırmayıp da soygunda suçüstü yakalananlara asla saygım sevgim olamaz..

Sağlıcakla kalınız dostlar..

Şaban AKTAŞ
06.03 2019 - 12.32