Döküm
Git gide küçülüyor dünya gözümde. Kalbime dar geliyor göğsüm.
Her yeni güne yeni bir kayıpla başlamak ve çaresizlikle sınanmak yoruyor insanı. Umudun iki yakasını bir araya getiremiyorum da nicedir umutsuzluğunda bu kadar çok büyük geliyor sanki.
Kendi içine kaçıp saklandığını sanıyorsun ama en kötüsünün kendinden kaçamıyor olduğunu anladığında sıkışıp kalıyorsun içinde.
Sırasıyla dökülüp geliyor üstüne zaman.
Kendinin altında kalıyorsun önce sonra çaresizce izlediğin ölümlerin.
Bir çift çaresiz bakıştan kaçırabilmek için gözlerini, kapatıyorsun uzun uzun.
Vicdanın çatırdıyor. Kalbin avaz avaz.
Derin bir sessizlik giyinip hayatın hiç adil olmayan karmaşasına bırakıyorsun kendini.
Aklın taş duvar.
YORUMLAR
Başka başka yönlere bakıldığı sanılır. Oysa göz hizasındadır aynılıklar. Çünkü aynadan yapılmadır etraf. Gökyüzüyse bilinmez. Olmaz denir olmaz olmayacak. Bu böyle olmaz, seninle olmaz, bir daha olmaz. Ya olursa? Ya olacaksa? Ya olmalıysa? İşte bu getirilmez hiç aynaya. Çünkü uzaktır tazeleyen, yahut öyle sanılır. Böyle işte halim azıcık da...
Ayrık Otu
İçindr gördüğünü aynada göremiyor insan bazen. Aynada gördüğünse içinde eksiklik. Tabiri caiz bir çelişki brlki arana giren hayatla. Yorgunluk de bıkkınlık de. Ne dersen de.
Bir hayli kısırlığındayım kelimelerin.
Öyle işte.
Başka başka yönlere bakıldığı sanılır. Oysa göz hizasındadır aynılıklar. Çünkü aynadan yapılmadır etraf. Gökyüzüyse bilinmez. Olmaz denir olmaz olmayacak. Bu böyle olmaz, seninle olmaz, bir daha olmaz. Ya olursa? Ya olacaksa? Ya olmalıysa? İşte bu getirilmez hiç aynaya. Çünkü uzaktır tazeleyen, yahut öyle sanılır. Böyle işte halim azıcık da...
Başka başka yönlere bakıldığı sanılır. Oysa göz hizasındadır aynılıklar. Çünkü aynadan yapılmadır etraf. Gökyüzüyse bilinmez. Olmaz denir olmaz olmayacak. Bu böyle olmaz, seninle olmaz, bir daha olmaz. Ya olursa? Ya olacaksa? Ya olmalıysa? İşte bu getirilmez hiç aynaya. Çünkü uzaktır tazeleyen, yahut öyle sanılır. Böyle işte halim azıcık da...