Fotoğraf Hikayeleri
Hiç mi eşeğe binmiş evlerine dönen birilerini görmedik diyeceğinizi duyar gibiyim. Durun hemen
söylenmeyin, hiç de öyle düşündüğünüz gibi değil. Bu iki adam Atatürk bulvarı üzerinde bulunan sefaret
binaları ve diğer apartman sakinlerine süt satan bu adamlar, bulvardan olgunlar sokağa dönmüşler
( bastıkları yer şimdi ki karanfil metro girişi yani Kızılay’ın göbeği ), Küçükesat üzerinden günün karının verdiği keyifle
güle eğlene Seyranbağları, su deposu civarında bulunan bağ evlerine dönüyorlar. İşte o anda deklanşöre basan
işgüzar biri, iç içe iki mercekten oluşan karanlık kutu içerisine, bir anlık görüntü ışıklarını hapsediyor ediyor. Gümüş
eriyik içerisinde bocalayıp, ışık ve gölge demetlerinden görüntü elde ederek ipek kağıt üzerine siyah beyaz
olarak ebediyen tab ediyor. Eşek üzerinde evlerine doğru yürürken kağıt üzerinde dondurulan bu adamlar,
fotoğrafın içerisinden yalvarırcasına, ne olur esaret bitsin bırakın da evlerimize gidelim diyor gibiler. Objektifin
kadrajında karkas halinde görünen yapılar, yeni kurulmuş olan Cumhuriyet Bakanlık Binaları. Bir
zamanların bakir Angora’sından siyah beyaz dondurulmuş görsel anıların yorumu benden olsun dedim, devamını o
günleri yaşayan büyüklerimizden, ya da büyüklerinden duyanlara bırakıyorum. mcicek 010319
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.