- 530 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Başlık: Y I L A N K E M İ Ğ İ Hikayesi masalın içinde... Lütfen okuyunuz! Noktaa!!
M a s a l -ll-
Yılan Kemiği
Güzel okurlarım gelin bugün de kısa ama
Çok ders verici dramatik bir masal anlatayım.
Kardeşlerim , bir çoğunuz gibi ben de bir çok
masal kitabı okumuşum. Anamdan dinlediğim masallara ,
yazılı eserde rastlamadım. Önemleri bundan gelmedir, derim.
Bir varmış, bir yokmuşş
Bir dağ köyünde yaşayanlardan bir erkek bir
kız kardeş yaşarlarmış. Bacı kardeş gül gibi geçinip giderlermişş.
Gel zaman git zaman, her çocuk gibi onlar da böyümüşlerrr.
Erkek kardeş evlenmişşş.
‘Hayırlı uğurlu olsun’ demekten başka ne denir ki..
Yine gel zaman git zaman her insan gibi onlar da yaşlanmışlarrr.
Yaşları ilerledikçe evin kadını, evin kızına takmışş.. Kocasına
“ Götür ormanda bırak…”
Adamcağız ne dese ne diller, ne gözyaşları dökmüşse kadını inadından,
kızcağıza olan hasedinden vazgeçiremiyormuş.
Dayanamamış bir gün kız kardeşine “ haydı, oduna gidelim “
demişşş. Varmışlar ormanlığa. Kendisi kesiyor kırıyorvs kızcağız da
toplayarak yardım ediyormuşşş.
Akşama doğru kızcağız yorulmuş, odunların yanıda uyuya kalmışşş. Kardeşi
bir ağacın dalına bir bir şey diyelim ki bir bakır marşaba asmış.
Rüzgar vurdukça tas ağacın gövdesine çarpıyor. Kızcağız uyku arasında
o sesi duydukça;
“ Ağam daha çalışıyor.” Deyip kendini uykuya bırakıyor.
Az mı uyumuş, çok mu uyumuş, uyandığında ortalık
Kararmış o takırtı sene gitmiş. Kendisine oynanan oyunu
anlamışşş. Karanlık ormanlıkta şaşıp kalmışşş…
Ağlamış sızlamış ama ne çare… kuş sesleri, yılan sesleri duydukça:
“ Kardaşımmm kardaşımm Ayağına yılan kemiği bata…benim gözyaşım
sürtülünceğe kadar çıkmaya…” der, intizarda bulunmuşşş.
Rast gele yürümüş, yürümüş… önüne çıkan köylerde dilenerek
o köy senin, bu köy benim… dolaşır da dolaşırmış…
günlerce aylarca yıllarca… Yaşlanmış…saç ağarmış dişler dökülmüş
avurt çökmüş her yanı buruş buruş olmuş… üstündekiler yırtık dökük…
gittiği her yerde çocuklar deli karı deli karı der güler taşlar, kaçışır…
Gelelim kardeşine. Bacısına bu oyunu oynayıp ormanda uyur halde
bırakıp evine dönünce, karısı memnun.. kendisi pişman, acılı.
Evde huzur kalmamışşş. Yetmemiş gibi bir gün ayağına bir yılan kemiği batmışşş
Bacısının ahı tutmuşşş
Masal bu ya..
Gün geçtikçe acısı dayanılmaz olmuş. Yemeden içmeden kesilmişşş.
Gitmediği doktor kalmamış. Hiç biri çare bulamamış. Kemik damarların
içinde gezermişşş…
Böyle böyle yıllar geçmiş… Memleketin birinde yaşlı bir kadının bu tür iflah etmez,
çaresi bulunmaz dertlere şifa bulurmuş, dendiğini duymuş. Yollara düşmüşşş…
köy köy dolaşıp söylenen kadını ararmış…
Dolaşırken dağlar eteğinde bir dağ köyünde yaşlı perişan bir kadın…
Çocuklar ’ deli karı,deli karı ’ der kızdırır o da elinde yaslandığı sopayla
çocukları kovalar… görünce içi sızlar… bacısı…bacısına oynadığı oyun gelir aklına…
ayak ağrısı artar dayanılmaz olur olduğu yere çöker ağlar…
Çocukları kovan yaşlı perişan kadın görünce adamın bu haline acır yaklaşır…
Tanışır koklaşır ağlaşır ağlaşırlarrrr.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.