- 444 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
BİLİM VE AKIL
BİLİM ve AKIL
Hayat, hızla dönen zaman kıskacı içinde, isteklerimizi, hayallerimizi, planlarımızı devamlı erteliyor.
Akıl her gün yeni bir şeyler üretiyor. Hiç birine yetişemiyoruz.
Gerçekçi olmalıyız, yakaladığımız fırsatları en iyi bir şekilde değerlendirmeliyiz
Kendimiz olmalıyız, gülümseyip aynaya bakıp, kalbimize de bir anahtar uydurursak, inanın o zaman istediğimiz kapıyı açarız.
Hakikat dediğimiz gözle görünür, elle tutulur şeylerdir. Hissederek, isteyerek elde ettiğimiz sevgi, saygı, hoşgörüyü de ancak hakikatlerin ışığında yakalarız.
İlim ve akıl olmazsa hakikatte olmaz.
İnsanlığı medeniyete ulaştıran, hayatı kolaylaştıran, onu mutlu eden şey ilimdir, akıldır.
Bunları harekete geçiren matematiksel düşündedir.
Atatürk diyor ki
“Bilim matematiktir.”
“Evren matematik diliyle yazılmıştır, evrenin harfleri, üçgenler, daireler, geometrik biçimlerdir” diyordu.
“ Herkes matematik bilgisinin çok gerekli olduğuna inanmalıdır, matematik olmadan dünya kesinlikle anlaşılmaz” diyordu.
O geçek bir hesap adamı olduğu için hiç yenilmedi, zamanın şartlarına göre hareket etti. Bu gün olsaydı muhakkak bilgi çağını yakalar, bilgisayar ve uzayla ilgilenmek için çalışmalar yapardı. Kati surette dışa bağımlı olmaz yerli kaynaklarımızla bunu yapar, Millet olarak bu kadar borcun altına da girmezdik.
Ders alamadık.
Ama ben yine de umutluyum. Bu gençlik bu fetret devrini atlatacak, yeni bir aşkla ilme yönelip çağı yakalamaya çalışacaktır. Bunun rüyası içinde olacağım.
Birde bütün bunların üstünde bizi devamlı takip eden bir gizli ilahi bir güç vardır.
Ne zaman uyuyacağımızı,
Nereye gittiğimizi,
Nereye gideceğimizi,
Ne yediğimizi,
Ne düşündüğümüzü,
Ne yaptığımızı,
Ne yapacağımızı,
Her şeyimizi… takip eder.
Bu kısa dünya hayatından sonra,
Bir gün yaptıklarımızın ve yapamadıklarımızın hesabını vereceğimiz kıyamet gününü de unutmayalım.
Cenabı Mevla’nın ilk emri “oku” olmuştur. Oku demek ilim yapın demektir.
Hiç unutmuyorum, Emekli Profesör Hasan Zeki Kalay çok okuyan çok güzel tahliller yapan bir değerli bir ağabeyimiz.” Bir Cuma günü önemli bir konu ders anlatıyorum, öğrencilerimden birkaç tanesi hocam bize izin ver cumaya gidelim, izin verdim ama , içimden de şöyle geçti, en büyük ilim okumaktır yani ilim yapmak olduğuna göre, niye ben bu büyük ibadeti bırakıp ta cumaya gideyim diye düşünmeden edemedim kendimi? Zaten her ayetin sonunda düşünün demiyor mu ?Yani müsait olduğum bir zamanda gitsek daha iyi olmaz mı böylece yaptığımız ilim kesintiye uğramaz. Tabi bu konu yoruma açık.
Yabancılar otobüste seyahat ederken, parkta otururken bile elinden kitabı bırakmıyor.
Kıskanıyorum onları. Bizde kitap okuma oranı çok az.
Özet olarak “ ilim” ilerlemenin de, çağdaşlaşmanın da, medeni olup, rahat, huzurlu ve mutlu yaşamanın tek yoludur diye düşünüyorum.
Yusuf Yılmaz.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.