Gittiğinden Beri -1-
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Bir başlangıç yapmaya karar verdim. Bu başlangıç diğer bildiklerinizden ya da duyduklarınızdan farklı olacak. Bu başlangıç sadece yeni bir sayfadan ibaret olmayacak. Bu başlangıç benim başlangıcım. Ve bu başlangıç bir defterle başlayacak. Defterin içinde hayatım değil şiirlerim yazacak. Defterin üzerinde bir yazı olacak. "Her karanlıkta bir güneş doğar". O güneş bir gün şiirlerimin üzerine doğacak. Ve bu masum şiirler,sayfaların arasından uçup gidecek. Uzaklarda aramayın, onlar bir gün size gelecek ve kalbinize yerleşecek.
Küçük bir hikayeyle başlamak istiyorum. Benim hikayemle. Evet bu defterde hikayeler değil sadece şiirler olacaktı. Ama bu şiirlerimin de bir hikayesi vardı. Eğer bir gün uçup giderseler arkalarında sadece bu küçük hikayenin kalmasını istiyordum.
Ve işte o hikaye şöyle:
Ortaokul sondaydım. Bir çocuk vardı. Tabii ki hemen tahmin ettiniz. Evet ondan hoşlanıyordum. Ama aileleri bilirsiniz. Bu zamanlar aşk için doğru zamanlar değildi. Çocukça duygulardı sadece. Gerçek olan tek şey vardı. Herkesin de olduğu gibi bizimde ekmek yarışına girmemiz gerekiyordu. Bu yüzden aşk, yasaktı. Ve bize engel olan bir tuzak. Kimseye anlatamadığım için bir defter tutmaya karar vermiştim. Bu defter benim sırdaşım ve ilk şiir deneyimlerimdi. Ben bu defteri hep annemden gizlerdim. Ama bir gün bu defter ortaya çıkmıştı. Ve ayrıntısıyla okunmuştu. O an sanki... Büyük bir suç işlemiştim. Annemin bakışları sanki defterde bütün kötü suçlar yazıyormuşçasınaydı. Bir katilin günlüğünü okumuştu sanki annem. Dehşetle bakıyordu. Ve bu delilin ortadan kalkmasını istiyordu. Bu defteri yakmamı istemişti. Biliyordum defterle beraber duygularım, hayallerim, ilk aşkım ve ilk şiir deneyimlerim de yanacaktı.Çaresizdim,hepsi birden yandı. Kader rüzgarları etrafa saçıldı. Ben bu başlangıçla dağılan küllerimi birleştirmeye,uzun bir aradan sonra tekrar bir defterde toplamaya karar verdim. Umarım bu sefer her şey cok güzel olur ve şiirlerim kül halinde değil de bir bütün şeklinde bir arada durur. Hayal kurmakta özgürüz. Herkes istediği hayali kurabilir. Olamk istediği biriyle, farklı bir ülkede ya da bambaşka bir dünayda. Hayalleri gerçekleştirmek isteğe bağlı ya da inanmak önemli. Gerçekleşmesi imkansız olanlar da var tabi. Mars’ta yaşamayı düşlemek gibi. Eğer gerçekten inanırsanız kim bilir bu hayal de hayal olmaktan çıkar belki.
Aslında biz zorlaştırıyoruz bu hayatı. Küçük bir umutsuzluk ya da olumsuzluk gördük mü vazgeçiyoruz her şeyden. Kapatıyoruz kendimizi. Aslında hayal kurarken her şey güzeldi öyle değil mi? Peki sen bu kurduğun hayallere nasıl bu kadar kolay ulaşabilmeyi düşündün. Elbet biraz zorluk olacaktır. Asıl amaç pes etmemek, hayallerden vazgeçmemek. Eğer ki hayal kurmaktan vazgeçersek, ne bir umut kalır içimizde ne de bir yaşam sevinci. Gerçekten çıkmaz sokakta olduğunu düşünürsen bir kalem,kağıt al eline ve yaz. Konu,mekan ya da yetenek önemli değil. Sen kendini duygulara bırak, gerisini kalemin halledecektir.
Ona sakın direnme, o her zaman doğru yolu gösterir.
Bir şiir yazacağım,
Konu yine sen,
Hayattan bahsedeceğim,
Ama hayatımda sen.
Kelimelerim seninle
Senin silüetinle dans ediyor,
Ben anlamadan,
Bir şeyler karalıyor
Hayat çok zor diyorum,
Zor olan o diyor,
Artık anlıyorum,
Kalemimde seni tanıyor.
Beni sanki anlıyor,
Ne yazmak istediğimi biliyor,
Aklımdan geçenleri,
Bir bir kağıda döküyor.
•melisadogan•
YORUMLAR
Ortaokul zamanları malesef öyleydi. Abimle aynı okuldaydık, ne yapsam akşam anneme yetiştirirdi. Aşk da neymiş, ki o zamanlar ister istemez bişey hissettiğin biri olurdu. Onu görmek için okulun bahçesinde dolanirdim her tenefuste, görünce yüzüne bile bakamazdim. Sorsan adı aşktı. Ama Nasil da yasaktı. Anket defterleri olurdu arkadaslarin, sevdiğiniz kişinin adı nedir sorusuna "adı bende saklı" yazardık. Sezen yeni çıkarmıştı bu sarkiyi sanirim :) Yani kimseye soylenmezdi boyle seyler.
Yazmak çok güzel. Yazdikca guzellesir yazilar. Birileri mutlaka beğenmez. Birileri de bizi aslinda pek ilgilendirmez. Sizde hep yazın.