Tekelinde Değil!
Ulusal ve evrensel boyutlarıyla Atatürkçülük, Milliyetçilik ve Ülkücülük dâhil hiçbir doktrin kimsenin tekelinde olamaz.
Atatürk ilke ve inkılâplarına yürekten bağlı olan ve tüm yaşantılarında o ruhla varlık gösteren herkes Atatürkçüdür.
Ulusal ve manevi değerleri özümseyen, her ortamda ve koşulda onları yüceltmeye çalışan herkes Milliyetçidir.
Türk-İslam sentezi felsefesi olan Türklük gurur ve şuuru ile İslam ahlak ve faziletini yaşam biçimi olarak benimseyen herkes Ülkücüdür.
Ülkücülük, yüce ve kutsal bir davadır. Ülkücüler, sağlam karakterli, yüksek seciye ve seviyeli, fedakâr ve feragatli dava insanlarıdır.
Ülkücü güçlü dil, din ve tarih kültürü ile her zeminde ve şartta itibarlı bir varlık gösterir ki bunun temelinde ilme ve araştırmaya duyduğu saygı ve kendini geliştirmedeki azmi ve kararlılığı en büyük etkendir.
Ülküdaşlar birbirlerine saygı, sabır ve hoşgörü gösterirler ki bu husus anlayış, dayanışma ve güç birliği için elzemdir.
Ülkücüler ayrımcılık yapmaz ve birbirlerini ötelemezler.
Çok eskilerde kaldığına inandığım bazı esprili söylemler şöyle idi:
__Ocaktan mı gelme yoksa aradan mı?
__Eski Ülkücü mü yoksa yeni mi?
__Az Ülkücü mü yoksa çok mu?
…,
Her Ülkücü inandığı yolda bir şekilde yürür ve davasına katkılarda bulunur ki bunun azı çoğu söz konusu olmaz.
Ülkücü şov yapmaz, yalan ve riyayı sevmez, çıkar peşinde koşmaz.
Kuva-yı Milliye ruhu biz ülkücüleri dimdik ayakta tutan ve birlik beraberliğimizi sağlayan en güçlü etkendir.
Allah; ebediyete intikal eden tüm ülküdaşlara gani rahmet eylesin!
Yazıyı fazla uzatarak kıymetli zaman ve enerjinizi çalmak ve başınızı ağrıtmak istemem.
Ne mutlu Türk’üm diyene.
Saygıyla. 24.02.2019
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.