BAHARIN YÜREK SIZISI!..
Pencerenin perdesini biraz araladı, baktı uzaklara. Uzakları bölen dağların yüksekliğine takıldı gözleri. Aşılması imkansız bir engel gibi gördü. Dudaklarını buruşturdu içine sökün eden ızdırapla. Sonra gökyüzünün maviliğine bıraktı kendini. Şehrin dağlarının görkemli güzelliğinde aradı onu. Hayal meyal gözlerinin önüne getirdi sevdasını. Sarılmak istedi özlemle... Kokusunu çeke çeke öpmek istedi. Çok sevmişti onu
Ağladı ondan gelen son mektubu okuduğunda. Aldı kalemi eline, sızı akan yüreğinden dökülenleri not düştü günlüğüne...
’Uzaklardasın sevdiceğim
Rüzgarların vınıltılarında sesini aradım
Gözlerimden akan yaşlarda sevdanı ıslattım
Ner zormuş
Uzakların koynuna seni bırakıp
Kilometrelerce ötelerde sensizliğim
Bazen haber alamadığımda kızdığım
Nefesim
Yürek atışım
Sevdamın beşiğisin sen
Ninni söyle bana
Masallarında uyut koynunda beni
Gel yatağımın sıcaklığına baharları getir
kokla
Okşa
Menekşenin mor rengine bula
Doyumsuz sev
Ne olur şu dünyanın bedbinliğinden kurtar beni!’
Diyerek noktayı koydu günlüğüne. Parmakları titriyor, yüreği heyecanlı atıyordu. Kalemini elinden düşürdü. Daha yazacak gücü kendinden bulamıyordu. Yumru gibi bir şey saplanıp kalmıştı soluğuna. Dolunay endamından soğuk terler akıtıyor, dünyasını değişecek gibi oluyordu. Sevdası’nın onu ’Bahar’ım’ diye sevdiği hoşuna gidiyordu. Kendisinde baharın tüm güzelliklerini görmesine o kadar mesut oluyordu ki; dünyanın en mutlu kadını olmanın hazzını her an yaşıyordu onun sayesinde. Çokların ötesinde çok sevmişti onu...
Usulca kalkabildi sandalyenin kenarına tutunarak. Salonun askılığına astığı çantasını almaya gitti. Çantadan cüzdanını aldı. Titreyen eliyle açtı cüzdanını. Sevdasının fotoğrafını gözü gibi sakladığı yerden çıkararak uzun uzun baktı ona. Yavaş yavaş dudağına götürdü. Sevdasını öptü... öptü... öptüüüü! Dudakları adeta onun dudaklarına yapışıp kaldı...
İstemeyerek ayırdığı dudaklarındaki fotoğrafı sakladığı yere koydu. Yatak odasına geçtiğinde saat hayli gecenin yarısını geçmişti. Ortalık sessizliğini ay ve yıldızlara bırakırken, Bahar isteksiz açtığı yorganın altına girerek tamamen örttü üzerine. Başı bile yorganın içine sinerek yüreğin duyabileceği sessizlikte gözyaşı döküyordu...
Uykuya dalarken son fısıltısı;
’Seni seviyorum’ du…
Zafer Direniş
...
22 Şubat 2019 Cuma 20:30 KARABULUT.
youtu.be/vDgfmCjmqLA
YORUMLAR
Sevdanın bir araya gelmeyen iki yakası her daim özlemin o titrek sesinde sevgiyi özümseyen ve yere göğe sığdıramazken sevdiğimizi.
Hüzün katsayısı enginlerde yol alan tutunacak bir dal arayan...
Yarım kalmış ne çok hikaye ve ne çok insan kavuşamadığına daha da sıkı sıkı sarıldığı.
Değerli hocamı ve kıymetli kalemini kutluyorum.
Var olun siz; var olsun kaleminiz.
Selam ve saygılarımı iletiyorum tüm içtenliğimle.