- 1074 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Acıyacak mı:
Kurtla birlikte öldürürler, çobanla birlikte yerler, sahibiyle birlikte ağlarlar. Pek yeni duyduğum bir ata sözü. Gerçi artık altına ata sözü yahut bir tanınmış yazarın adı yazılan aktarımlardan geçilmiyor ya, olsun. Ben sevdim bu tümceyi. Mantığı güzel bir kere. Timsah göz yaşlarıyla izaha kalkışılanın biraz daha vurgulusu.
Efendim bu ata sözünü henüz öğrendiğim sırada, başka bir öğrenme deneyimi daha edindim. Okuduğum habere göre, ünlü bir model iki milyon sterline yani yaklaşık on dört milyon liraya bekaretini satmış. Bir süre önce satış için internet üzerinden çalışmalara başlayan modelin bekaretini bir iş adamı satın almış. Model bu satışın ardından kazandığı parayla amerikada bir ev alacağını, annesiyle dünya turuna çıkacaklarını, kendisi için pek çok fedakarlıklar yapan annesini bundan sonra iyi yaşatacağını, eğitimi için de paranın geri kalanını kullanacağını açıklamış.
Kadınları cinsel metaya dönüştürdük, sonra özel hayatı haber niteliğine büründürdük, oturup bir güzel izledik. Kurtla birlikte öldürdük, çobanla birlikte yedik, sahibiyle birlikte ağlıyoruz. Ne haklıymış değil mi bu sözün sahibi olan ata? Haberin hiçbir yanına dair tek kelime etmedim farkedildiyse. Çünkü bu haberi var edenlerden biri olduğum gerçeğiyle yüzleştim o ata sözü sayesinde. Sanırım ilk taşı atabilecek bir günahsız bulmamız artık mümkünsüz. Bekaretin bacak arasında bulunmadığını, uğruna cinayetler bile işlenen ve adına kızlık zarı denilen deri parçasının kadınlık organının fizyolojik nedenlerle orada bulunduğunu, ayrıca her kadının kızlık zarı adı verilen bu deri parçasını vücudunda taşımadığını, erkeklerin kendilerine mübah kıldıkları alanları kadınlara yasaklamak için böylesi söylemlere ihtiyaçları olduğundan bunun yayıldığını, önemli olanın kiminle neyin ne zaman yaşanması gerektiğinin çocuk ve gençlerimize anlatılması olduğunu, kadının yalnızca kadınlık organından ibaret olmadığını, solucan yemine dönüşecek et yığınlarını bu kadar ciddiye almamak gerektiğini, ahlaki çöküntüye sebebiyet verici ve özel yaşam gizlerini barındıran objelerin haber değeri bulunmadığını, insanın asla bir objeye dönüştürülmemesi gerektiğini, bu kadarını söyleyeyim gitsin. Benim canım acıdı kendi adıma. Başkalarını bilmem.
Başkaları demişken, kendisini başkasına dönüştürenlerin oyun bahçesi değildir başkalarının yaşamları. Umarım bazı başkaları da payın alır sözümden...