Mustafa Bektaşoğlu… O, Diyanet Aylık Dergi çalışanlarının Mustafa abisi idi. Yaklaşık 22 yıl Süreli Yayınlar ve Kütüphaneler Daire Başkanlığında çalışmıştı. Kırk seneyi aşkın bir resmî görev vetiresi vardı. On yıllar boyunca Diyanet Aylık Derginin hem musahhihliğini hem koordinatörlüğünü yapmıştı. Diyanet Aylık Derginin neşriyat tarihinde, belli bir seviyeye ulaşmasında büyük gayretleri olan bir kişiydi.

İş ahlakı açısından gayet titiz, sağlamcı bir özelliğe sahipti Mustafa abi. İşini asla savsaklamaz, üzerine aldığı görevi eksiksiz, sağlam, planlı ve kaliteli yapardı. Diyanet Aylık Derginin koordinesi, planlaması, dizgisi, redaksiyonu, tashihi, ozaliti, baskısı, kalitesi; kısacası hemen her aşamasında görev almış ve bunu yıllarca başarıyla yürütmüştü.

O bir yazı ve yayın ustası, bir sanat ve edebiyat üstadı idi. Sanat deyince akan sular dururdu Mustafa abi için. O sanatı kalemiyle yazar, haliyle yaşardı sanki. Aynı zamanda o bir yazar, bir hattat, bir tezyinat ve süsleme sanatçısı, bir ressam, bir fotoğrafçı, bir kameramandı. Yaklaşık altmış yıllık hayatına sayısı on’a ulaşan kitap, yüzlerce makale ve yazı sığdırmıştı. Anıtkabir’in tavan süslemelerini yapmıştı.

15 Şubat 2019 tarihi itibariyle resmî görevinden emekliye ayrıldı Mustafa abi. Ona göre emeklilik bir son değil başlangıçtı. Bu nedenle daha çok kitapla, daha çok yazıyla, daha çok sanatla hemhâl olur, ruhumu dinlendirir, neşriyatla meşgul olurum umudunda idi. Bize de böylesi kadim bir dosta, sanatsever ve samimi bir ağabeye “Güle güle Mustafa abi… Mevla yardımcın olsun. Sağlık, mutluluk ve afiyet dileklerimizle…” demek düşerdi.

Mesut ÖZÜNLÜ