- 904 Okunma
- 2 Yorum
- 1 Beğeni
KEDİLER ŞEYTANDIR ÖLDÜRÜN-KARISINI DÖVENE SEKSEN DEĞNEK VURUN.
’’Osmanlı devleti ve fetva ’’ denince aklımıza ilk etapta iki isim gelir: Birincisi Zembilli Ali Cemali Efendi, ikincisi Ebussuud Efendi...Birincisi Yavuz Sultan Selim’in, ikincisi Kanuni Sultan Süleyman’ın şeyhülislamı...
Şeyhülislam Ebussud Efendi bir gün ’’ Bugün kaç fetva verdik?’’ Diye merak etmiş. Oturup yazılan fetvaları saymışlar: Tam 1413 Fetva...( Guinnes rekorlar kitabı o devirlerde olsaydı kesin dünya rekoru olurdu bu sayı )
Şimdi bizim şeyhülislam fetvalarına geçmeden önce bir hususu hatırlatalım, sonra fetva örneklerine geçelim.
Efendim, fetvalarda soruyu soran da soruya cevap veren de gerçek şahıs isimleri kullanmaz onun yerine Erkekler için Zeyd, Amr gibi isimler kullanılırken kadınlar için Hind, Zeynep gibi temsili isimler kullanılırdı.
Fetva bir meselenin dini-hukuki durumuna açıklık getirirdi. Dini bir konudaki görüş olan, fetva hüküm yerine geçmez. Bir konuda hükmü kadı, yani hakim verirdi.
Evet, şimdi sorular ve verilen fetvalar: ( Aşağıdaki fetvaların bir kısmı Ebussuud Efendiye bir kısmı da IV. Mehmet’in Şeyhülislamı Çatalcalı Ali Efendiye aittir. )
Soru: Zeyd, eşi Hind’i haksız yere döverse, ne lazım olur?
Cevap: Zeyd’e 80 değnek vurulur.
Soru: Zengin birisi olan Zeyd bir defa hac görevini yerine getirdikten sonra, bir defa daha hacca gitmek isterse, tekrar hac etmek mi iyidir, yoksa gitmemesi mi daha iyidir?
Cevap: Gayet muzdarip fakirlere ve çok zor durumda olan yetim analarına yardım etmek daha iyidir.
Soru: Bir camiye imam olmakla, marangozluk yapmaktan hangisi makbuldür?
Cevap: Namazı terk etmeden bir sanat sahibi olmak Allah katında daha makbuldür.
Soru: İlim sahibi olan Zeyd, Amr’ın kızı Hind’e talip olup, evlenmek için iki taraf arasında anlaşma olsa, nikâhtan önce Amr, kızını Zeyd’e vermeyip zengin Bekir’e verebilir mi?
Cevap: İlim sahibi birisinin yerine başkasını tercih etmek Müslüman’a yakışmaz.
Soru: Tekkelerde inzivaya çekilip, işi Allah’a bırakıp kaderine razı olanların durumları dinen makbul müdür?
Cevap: Değildir.
Soru: Zeyd, Hind’in evine girip, zorla ona sahip olmak istediğinde Hind, Zeyd’i başka yolla başından def edemeyip, balta ile vurup yaralasa ve Zeyd yaradan dolayı ölse, Hind’e bir şey yapmak lazım olur mu?
Cevap: Gazâ etmiş olur.
Soru: Dilenci Zeyd, Amr’a gelip "Allah aşkına, peygamber aşkına, Allah’ı seversen peygamberi seversen, bana para ver" dese, Amr da aldırış etmese veya "Allah vere" dese, günahkâr olur mu?
Cevap: Sevmek vermeyi gerektirmez.
Soru: Pırasa diye bilinen sebzeyi yemek helal olur mu?
Cevap: Olur. Ancak pırasa yemişken, kokusu geçmeden camiye gelmemelidir.
Soru: Tuz ve sirke ile karıştırılmış sebzeler çiğ iken yenilse, helal olur mu?
Cevap: Olur. Çünkü bu adettir.
Soru: Bir çok ilaç kullanmasına rağmen hastalığı iyileşmeyen Hind’in şifa bulması için doktorlar ’’6 gram şarabı bitkilerle karıştırması gerekir. Eğer bunu yapmazsa hastalıktan ölecek.’’ deseler, bu ilacı kullanması caiz olur mu?
Cevap: Asla caiz değildir. Doktorların bu konuda dedikleri yanlıştır. Şarapla deva bulunmaz. Bunun yerine üzüm suyu ile bitkileri karıştırmalıdır.
Soru: Keyif için içilen esrarın azı da, çoğu da haram mıdır?
Cevap: Haramdır.
Soru: Sünnet olurken normalden az kesilmiş olan Zeyd’in tekrar sünnet olması dinen caiz olur mu?
Cevap: Olmaz.
Soru: Zeyd’in eşi Hind, Zeydin anası( Yani kaynanası ) Zeyneb’in küçük oğlu Amr’ı emzirse, nikâhlarına zararı olur mu?
Cevap: Yoktur.
Soru: İki eşi olan Zeyd’in hanımları aynı evde oturmak istemezlerse, her birine müstakil ev lazım olur mu?
Cevap: Lazımdır. Avluları bile ayrı olmaz.
Soru: Zeyd, eşi Hind’e "Annem ve kızkardeşim ol" dese dinen Hind, Zeyd’den boş olur mu?
Cevap: Haram olmak niyeti ile dediyse boş olur, "Onlar gibi sevgili ol maksadıyla" dediyse olmaz.
Soru: Bazı Müslümanlar, "çıbanım var, yaram var" diye durumlarından şikâyet edip, namaz kılmasalar, bu dinen özür olur mu?
Cevap: Namaza özür olmaz, kan akarken bile kılmak lazımdır.
Soru: "Bismillah, Allahu Ekber" diyerek domuz kesen kimsenin durumu nedir?
Cevap: İman tazelemesi gerekir.
Soru: Ramazanda oruçluyken üç defa bayılan Zeyd’in orucu bozulur mu?
Cevap: Bozulmaz.
Soru: Kına ile sakalını boyayan Zeyd’e şeriata göre ne lazım olur?
Cevap: Kendi bilir.
Şimdi de Hrıstıyan dünyasının Katolik mezhebi dini ve ruhani lideri olan papaların verdikleri iki fetva örneği sunalım:
Bundan tamı tamına 1419 sene önce( Yani 16 Şubat 600 Tarihinde ) Papa I. Gregorius hapşıran kişilere ’’ Tanrı seni kutsasın ’’ denilebileceğine karar verdi. Bugün hapşıran insanlara ’’ Çok yaşa’’ denmesi bundan mıdır bilmiyorum.
I. Gregorius’dan asırlar sonra bir başka Gregory papa olur: IX. Gregorius... Bu papayı birazcık tanımak lazım.
Papa IX. Gregorius’un asıl adı Ugolino di Conti’dir. Bir İtalyandır. 1145 yılında doğmuştur 19 Mart 1227 tarihinden 22 Ağustos 1241 tarihine kadar Papalık yapmıştır. Döneminde Altıncı Haçlı seferi düzenlemiştir. 1241 yılında 96 yaşında ölmüştür.
İşte bu IX. Gregorius zamanında “Vox in Rama” adlı bir belge çıktı papalık makamından. Bu belge kedilerin doğrudan doğruya şeytan olduğunu söylüyordu.
Bunun sonucu olarak 1227 yılından itibaren Avrupa’da tam anlamıyla bir kedi katliamı başladı. Öyle ki kedilerini saklayanlar, onları korumaya çalışanlar da cadı olarak suçlanıp kedileri ile birlikte yakılmaya başlandı.
Yaklaşık yüz yıl süren bu kedi katliamı sonunda Avrupa’da kedi diye bir hayvan kalmamıştı.
Evet, Avrupa çılgın gibi kedi katletmişti ama ilahi adalet elbette ki tecelli edecekti.
1347 Yılında Kırım’dan İtalya’ya gelen bir geminin ambarındaki veba mikrobu taşıyan fareler zamanla önce İtalya, sonra tüm Avrupa’da müthiş bir veba salgını başlattılar. Bu salgın neticesinde 25 Milyon insan veba hastalığı yüzünden öldü.
Kediler yok edilmiş, onların yerini veba mikrobu taşıyan fareler almıştı.
Avrupa, yobaz ve cahil bir papanın fetvası yüzünden sadece dört yıl içinde 25 Milyon kayıp vermiş, kedi katliamının ahı çok feci şekilde çıkmıştı.Lakin hemen şunu da belirteyim ki daha sonraki yüzyıllarda da Avrupa’da bu kedi düşmanlığı devam etmiştir. Aynen 2.resimde gördüğünüz gibi. ( Kadının başındaki doldurulmuş bir kedidir ) Yine bugün dünyada Satanizm ve Satanist ayinlerde kedi katliamı diye bir şey varsa işte onun kurucusu da başta papalık olmak üzere tüm Avrupadır. ( 3. Resim )
RESİMLER
1- Papa IX. Gregorius
2- Şapkasında doldurulmuş bir kedi taşıyan Avrupalı bir bayan
3- Satanizm ve kedi katliamı
4- Şeyhülislam Ebussuud Efendi
5- Şeyhülislam Zembilli Ali Cemali Efendi
6- Sultan II. Abdülhamit’i tahttan indiren fetva..
Bu fetvada günümüz Türkçesiyle şunlar yazıyordu:
Sual:
Müslümanların imamı olan kimse, bazı önemli şer-i konuları şeriat kitaplarından çıkarsa ve bu kitapları yasak etse, yaksa, yırtsa devlet hazinesini israf edip şeriata aykırı şekilde harcasa, idare ettiği kimseleri şer’i sebep olmadan öldürse, hapsetse, sürse, başka türlü zulümleri de adet edindikten sonra, doğru yola yemin etmişken sözünden dönse, Müslümanların yaşayışını tamamen bozacak şekilde fitne çıkarmakta direnip onları birbirine öldürtse, buna engel olacak durumdaki Müslümanlar, onun zora dayanan tutumunu ortadan kaldırıp, İslam memleketlerinin pek çok yerlerinden metbuu tanınmadığına dair haberler gelip yerinde kalmasında zarar ve ayrılışında iyilik olduğu düşünülürse, kendisine imamlık ve sultanlıktan vazgeçme teklif etmek veya hal etmek şekillerinden hangisi erbab-ı hall ve akd tarafından uygun görülmüşse, bu kararın uygulanması yerinde ve gerekli olur mu?
El Cevab: Olur...
YORUMLAR
Şer'î hükümlere dayanarak yapılan işlerde kendi suçu olmadığını insanlar bilsin diye kabre taşınırken tabutunun içine fetvaların konulmasını isteyen padişah bu kararı boşuna vermemiş demek ki...
Sami Hocam,
İlim, sahibine süs olmaktan ileri gitmediği sürece toplumsal yararı düşünülemez. Bugünkü durumumuz işte budur. Vaktiyle ilim sahiplerinin ilminden yararlanıldıkça millet ve devlet ilerlemiş, zaman içinde ilim sahiplerinin ilmine değil, yalakaların yalakalıklarına itibar edilince bugünkü duruma düşülmüş.
Sonumuz hayr ola...
Güzel yazınız için teşekkür ediyor, sıhhat ve huzurunuzun daim olmasını diliyorum.
Muhabbetle selâmlıyorum.