- 377 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
12 EYLÜLÜN GAZABI
12 EYLÜLÜN GAZABI
Yıl 1969 Beşikdüzü Kız Öğretmen Okulunda görev yapıyorum. Bir gün okulun kapısından içeri takım elbiseli, dik duruşlu aynı zamanda mütevazi davranışlarıyla dikkatimizi çeken biri girdi. Edebiyat öğretmeni Zelkif Terzi. Kısa zamanda bir birimize ısındık. Kültürlü ve kendine has yeni fikirleriyle dikkatimizi çekti. Öğrenciler tarafından da sevildi. Ben şahsen şiir okuma ve yazı yazma hevesini ondan aldım. Bu sebeple buradan ona şükranlarımı arz ediyorum.
Ergenekon destanını anlatırken sanki o devri yaşıyormuşuz hissini ve heyecanını veriyordu bize.
Yine geçenlerde Rahmanı Rahmana kavuşan Resim Öğretmenimiz Ahmet Eskici aynı zamanda sanat eserlerine karşı eli yatkın, mimari eser yapma işinde becerikliydi.
Bir gün Zelkif Hocam “Bu Ergenekon tablosunu kabartmalı olarak yapabilir miyiz?” dedi. Ahmet Eskici zaten öyle bir şey arıyor. Hem de cesaretliydi ve hemen kabul etti. İdareden gerekli izni alınca kısa zamanda okulun girişinde tam karşı köşeye Ergenekon’dan çıkışı canlıymış gibi yaptı, birde onu ışıklandırınca ortaya tam bir sanat harikası çıktı. Herkesi hayran bıraktı. Belki de Türkiye’de tekti.
Fakat kara 12 elül sabahı kara düşünceli, sanat düşmanı, insanlık düşmanı vicdansızlar, hevesle, göz nuru, alın teri dökülerek yapılan bu şaheseri yerle bir ettiler.
Türk Milletinin geleceği, onlarca genci, suçsuz yere idam eden, binlerce genç Anadolu’nun masum evlatlarını, hapishanelerde çürüten bu zihniyet maddi manevi kutsal değerlerimiz yanında sanat eserlerini yok etmekte bir sakınca görmemiştir.
On iki eylül emperyalist silahla bir defa daha insanlığı on ikiden vurmuştu!
Bugün çektiğimiz sancıların sebebi ta o yıllara dayanmaktadır.
Dinimizi, rengimiz, fikrimiz ne olursa olsun, bütün, iyi ,güzel, doğru şeylerin yanında asgari müştereklerimizden birisi olan sanat eserlerini koruma konusunda da hassas olmamız gerekir.
Yusuf Yılmaz
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.