Faziletli olmak, keskin bir kılıca oturmak kadar güçtür.-- bhartrıharı
Hissiyat-ı Mütevarise
Hissiyat-ı Mütevarise
@hissiyat-imutevarise1

VAZGEÇİŞİN BEDELİ(Bölüm#2)

9 Şubat 2019 Cumartesi
Yorum

VAZGEÇİŞİN BEDELİ(Bölüm#2)

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

684

Okunma

VAZGEÇİŞİN BEDELİ(Bölüm#2)

VAZGEÇİŞİN BEDELİ(Bölüm#2)

Rutinleşen iş çıkışı kısa geziler bugün Kerem’den dolayı değişikliğe uğradı.
‘Sinemaya gidelim.’
‘Ama öncesinde yemek yesek mi?’ dedi bana bakıp cevap bekleyen yüzüyle.
‘Aslında çok yorgunum, gerçekten.’
Yalan değildi, ölü gibi yorgundum. Ne kadar itiraz edersem edeyim Enes’in dediği oldu. Aslında iyi de oldu. Kerem eğlenceliydi. Benle Enes gibi sıkıcı değildi.
‘Yeni filminin fragmanını izledin mi? Tiplemeler gerçekten çok iyi.’
Hem vizyona girmesini canla beklediği filmden bahsediyor hem de karakterlerin taklitlerini yapıyordu. Şaka değil, bir ara patatesi tavşan dişi yerine kullanarak da tiplemeleri canlandırdı. Hep beraber kahkahalara boğulduk, öyle ki ağzımızdan püskürttüklerimize bile aldırış etmedim.
‘Kerem yeter, gerçekten karnım fena halde ağrıdı.’ dedim karnımı tutup kahkahalarımı engellemeye çalışarak. Başarısız olmuştum. Gülüyorduk, hep birlikte. Mutluyduk. Ve en son ne zaman bu kadar çok güldüğümü hatırlamıyordum.
Korku filmine ben lavabodayken bilet almışlardı. Sevmezdim daha doğrusu izleyemezdim. Ya da gözleri kapalı sadece sesleri duymak da bir izleme şekliyse o zaman izliyorum, ve kesinlikle bu şekilde.
Enes, korku filmleri izleyemediğimi bilirdi. Hatta ilk korku filmine ona güçlü görünmek için gitmiştim. Ama tam bir fiyaskoydu, gözlerim kapalı, kollarım Enes’i boğacak şekilde boynuna sarılı ve bedenim de tir tir titriyordu. O gün bu gündür korku filmine gitmezdik.
‘Korku filine bilet aldığınıza inanamıyorum. Oysa izlemediğimi en iyi sen bilirsin Enes.’
Ellerini teslim olur gibi havaya kaldırdı ve ardından Kerem’i gösterdi.
‘Engelleyebilirdin.’
‘Korkacağını düşünmemiştim. Üzgünüm. Filme girmeyiz bizde.’ diyerek elindeki biletleri çöpe atmak için yürüdü.
‘Dur dur, o kadar aldınız. İsraf etmek olmaz.’ Dedim ama dediğime Enes gibi ben de inanamamıştım. Fakat korktuğumu bilsin istemiyordum.
‘Emin misin?’ diye tereddütle sordu.
‘Evet, birkaç saat için midemi idare edebilirim.’
‘O halde gidelim.’ diyerek önden buyurdu beni. Salona giderken Enes’e zafer gülüşü attığını gördüm. Pislik, demek bilerek yaptın.
Ortada ben olacak şekilde yerlerimize kurulduk.
Film, tatlı küçük bir kızın gülüşme sesiyle başladı. İlk on beş dakika gerçekten güzeldi. Fakat bu dakikadan sonra o tatlı gülüşler çığlıklara döndü. Gözlerimi yumdum, bu sesten sonra mutlaka korkutucu görüntüler ekrana gelirdi. Biliyordum. Ve dediğim gibi de oldu. Bir süre sadece sesleri duyarak durdum. Ellerimin üzerindeki elleri hissedince kaskatı kesildiğimi ve Kerem’in kolunu sımsıkı tuttuğumu fark ettim.
Kerem’e baktım şaşkın bir şekilde. Baktım gözler de şaşkındı. Kalbim dört nala atıyordu.  Şaşkın bakışları hoşuma gitmişti ve o an kendimden nefret ettim. Oysa tüm bu eylemler Enes’e karşı gerçekleşmeliydi. Bir on saniye sonra ellerimi kolundan çekip, suçluluk hissiyle Enes’ baktım. Bakışları anormal bir durum için normaldi. Gerçekten normaldi. Ya ben durumu çok abartıyordum ya da Enes bu durumu anormal görmek gereği duymayacak kadar bana güveniyordu. Eğer durum ikinci seçenekse Enes gerçekten beni iyi tanıyamamış, çünkü ben bile kendime güvenmezdim. Umarım durum ilk seçenektir.
Filmi izledim ama gözlerim kapalı. Ellerim Enes’in kollarına ahtapot gibi sarmalamıştı. 
Neden böyle yapıyordum bilmiyorum. Görünüşte Enes’e aşık gibiydim. Davranışlarım elimde olmadan böyle anlaşılıyordu. En azından Kerem’in film çıkışı söylediği şey buydu. Ama ben kesinlikle Enes’e aşık değildim. Sadece onunla vakit geçirmek eğlenceli değil belki ama  güzeldi.
Film çıkışı önce Kerem’i bıraktık. Ardından ben eve geçtim.

‘Sana söylüyorum çünkü Kerem’in yanında bu konuyu açmanı istemiyorum. Üzülür.’
‘Açmam. O zaman yarın görüşürüz.’ dedim.  Küçük bir buseyle karşılık verdi. Karşılık verdim.
Odama geçip üzerimi değiştirirken bile Kerem hakkında söyledikleri aklıma takılmıştı.
Böyle duygular barındıracak birine benzemiyordu. Ya da fazla önyargılıydım. Fakat yine de Kerem’i o durumda düşünmek zor geliyor.

Devam Edecek

✒Berna TUTi

Paylaş
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Vazgeçişin bedeli(bölüm#2) Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Vazgeçişin bedeli(bölüm#2) yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
VAZGEÇİŞİN BEDELİ(Bölüm#2) yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.