- 676 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
0094 – ÇOBAN ATEŞLERİ GÖZLERİN - YOL GÖSTEREN GÖZLER
ÇOBAN ATEŞLERİ GÖZLERİN
Baharlar dediniz baharlar gördüm
Sulara gün vurdu, dağlara gün vurdu
Isındı ağaçların damarı kıpırdadı tarla
Daha bir canlılık geldi kırlangıçlarla
Bu çiçektir dediniz, kokladım;
Bu petektir dediniz, doldum odalarına.
Kerim Aydın ERDEM
KISACA
Anlaşılan şair, önce şiire başlık olan sözü bulmuş, sonra da şiiri yazmış. O nedenle son dize dokuya uymamış, sırıtmış. SENİN GÖZLERİN yerine ONUN GÖZLERİ yazmış olsaydı, sorun ortadan kalkacaktı ama o zaman da diline dolanan şiirsellik taşıyan can alıcı dizeyi olduğu gibi kullanamayacak, son darbeyi vurarak finali başarıyla yapamayacaktı. Son dize dışındaki dizelerde üçüncü çoğul şahıstan bahsetmiş olsaydı da olurdu.
Bu uyumsuzluk şiiri ikiye bölmüş. Şair önce SEN dediği varlık dışındakilere, sonra da hedefe dönmüş. Yani kesretten vahdete… Sırtını dönmüş dünyaya. Haliyle yönünü de kıbleye… Hidayete ermiş. SEN diye hitap ederek Sevgili’yi birlemiş.
***
YOL GÖSTEREN GÖZLER
Hayatın günlük güneşlik olduğunu söylediniz. İnandım, yaşadım. Ne baharlar gördüm! Ne güneşler doğdu bahtıma, ne günler geçirdim! Kanım kaynadı damarlarımda, sevmek, âşık olmak istedim, oldum. Daha bir güzelleşti ruhum, dünyam, her yer, her şey! “Bilgi biriktir, bir işe gir. Bir kız bul, evlen!” dediniz, evlendim. “Oğul ver, uşak ver! Çoluğa çocuğa karış! Bir iş tut” dediniz, öyle yaptım.
“Ot gibi yaşama! Siyasete atıl! Vatan elden gidiyor! Sahip çok ülkene! Durma!” dediniz, Denizli’yi de bildim, Denizliliyi de… Etrafında kimler kimler vardı! Sonu hüsran, gözyaşı oldu! Dağ gibi önüme dikildi engeller, dertler geçit vermedi. Boğuştum durdum hayatla. Üstüme üstüme geldi meseleler, düşünceler beynimi yedi. Bir zaman da onlarla uğraştım durdum! İstediğimi yapamadım neticede. Hayallerimi gerçekleştiremedim. Ne marşlar söyledik, ne memleket türküleri… Şimdi o kadar yorgunum ki! Çok söylenen türküler gibiyim. Sabrım da gücüm de kalmadı. Savaşmaktan usandım. Daha fazla üstüme gelmeyin artık!
“Sevgililer!” dediniz. Onlar da terk edip gitti! “Sevgiler…” dediniz, tamamı bitti. Her şey geçiciydi, biticiydi. Geldi geçti nicesi. Ne eş dost kaldı, ne arkadaş, ne de yâr! Denizli’de başlayan hayat mücadelesi, bin bir meşakkatle devam ediyor. Art arda sıkıntılar atlattım. Öyle ya da böyle en güzel çağım geçip gidiyor, vesselam! Bir de siyaset… Bir defa bulaştın mı kurtaramazsın başını. Zaten başlangıçta sevmiyordum o politika denen çok yüzlülüğü!
Sonra bir gün, birisiyle, birileriyle tanıştım. Yol gösterdiler bana. Kılavuzluk ettiler. Onların yardımıyla yolumu buldum.
Ya Rabbi!.. Baktım ki senin yolundan güzel yol yok! Senden güzel Yâr yok! En güzel yol gösterici Sensin! Senin Resulün! O gözler, İslam’ın güneşi aydınlattı yolumu! Karanlıklar içinde dağ başlarında, dalalette kaldığım zaman, o gözler, O/Nur yol gösterdi bana, feraha, refaha, aydınlığa çıktım! Doğdum İslam’a! İslam’a doğdum!
Geç de olsa anladım ki bu dünya baştan sona yalan, bir oyun ve bir eğlenceden ibaretmiş. Evlilik denen olay, çocukların evciliği gibiymiş. O siyaset denen, hani o bizim önemli bir şey sandığımız saçmalık, sokaklarda su tabancalarıyla yapılan savaşlar gibiymiş. Hepsi cazibesini kaybetti, yalan oldu gitti.
Anladım ki gerçek namına ne varsa, Kur’an-ı Kerim’deymiş! Gerçek hayat ve mutluluk, onun iki kapağı arasına gizliymiş! Geç de olsa fark ettim.
Geç de olsa fark ettim Rabbim, en güzel sözler Senin sözlerin, en güzel gözler, Resulünün gözleriymiş. O gözler ki gerçeği görmüş. Onların gözlerinden seyrettim gerçeği! Seni, onun gözlerinden seyrettim.
Ben Seni yıllarca her yerde aramış aramış da bir türlü bulamamıştım. Bir gün bir dostun, ayna tuttu yüzüme ve baktım gözüme, şaşırdım kaldım!
Sen, gözbebeğimmişsin! Ondan görememişim!
Seni yıllarca, uzayın sonsuzluklarında, teleskoplarla uzaklarda ararken, görüş mesafemin ırağında olduğun için göremediğimi zannederken, o kadar yakınmışsın ki bana! O kadar yakınmışsın ki ve yine görüş alanımın dışında fakat çok ama çok yakınımda… Yardımsız görmem mümkün olmamış, olamamış.
Eren bir ayna tuttu yüzüme
Bir anda erdirdi beni özüme
Bir de dışımdan içime baktım
Sen bakıyordun gözüme gözüme!
***
Onur BİLGE
ŞİİR FISILTILARI - 0094
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.