- 700 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Seçilecek Yerel Yöneticilere Maruzatımdır
Bilindiği gibi yakında ülkemizde mahalli seçimler yapılacak. Yurttaşlar olarak bizler sandık başına gidip köyümüzü, mahallemizi, ilçemizi ve de illerimizi yönetecek yerel yöneticileri seçeceğiz. Adaylar belirlendi. Siyasi partilerimiz hızlı bir propaganda dönemine girdi. Dilerim bu seçimlerde masraftan kaçınılır! Önceki seçimlerde gördüğümüz ses ve görüntü kirliliğine muhatap olmayız.
Altı yıl Almanya’da Türkçe ve Türk Kültürü ünvanlıyla öğretmenlik yaptım. O ülkede çalıştığım altı yıl boyunca çeşitli seçimlere tanık oldum. Bizdeki gibi metre ile ölçülecek billboardlar görmedim. En büyük afiş 60 cm X 40 cm boyutunda vardı yoktu. Hepsi bu kadar. Bizdeki gibi araba konvoyları, klakson sesleri… Benzeri çağ dışı hareketleri de hiç görmedim. Asıl anlatmak istediğin daha başka:
140 daireli bir sitede oturuyorum. Sitemizi belediye başkan aday ziyaret edip projelerini sunuyorlar. Ayrıca ilçemizde hemşehri derneğimiz var. Derneğimiz de aynı biçimde başkan adaylarınca ziyaret ediliyor. Adaylar konuşmalarını yapıyor ve bizlerin dileklerini dinleyip, dileklerimizi değerlendiriyorlar. İlke edindim, bizi ziyaret eden her parti adayına aşağıdaki dileklerimi (maruzatımı) seslendirdim ve seslendirmeye devam edeceğim. Fazla değil isteklerim. Şunları arz ediyorum.
Hiçbir Avrupa ülkesinde kent içinde trafik akışını yavaşlatmak adına cadde ve sokaklarda bizde ki gibi kasis koymuyorlar. Kasislerin kabaca üç tür zararı var halkımıza ve araçlarımıza.
Kasisler, araçların parçalarına zarar verip açların erkenden eskimesine neden oluyor.
Zaman kaybı oluyor.
Ve daha da önemlisi aşırı akaryakıt tüketiliyor kasisler nedeniyle. Çözüm:
Sürücüleri eğitime alıp kasislerin ulusal ekonomimize olan zararları konusunda bilgilendirme.
Kurallara uymayanlara caydırıcı cezalar verme.
Bu konudaki önerimi iki adaya sundum. Değerlendireceklerini söylediler.
Bir başka dileğim de şu konuda. İzmit, Derince, Körfez’den ta Gebze’ye kadar ivedilikle raylı sisteme geçilmesi… İttifakın bir adayı bu önerime fazla sıcak bakmadı. “Tabi raylı sistem Fransa’da, Almanya’da… çok faal bizde niçin olmasın?” Demesine karşın sözlerini şöyle sürdürdü: “Belirtilen güzergâhlarda halk otobüs sürücüleri çalışıyor. Raylı sisteme geçilirse bu insanlar işsiz kalır!” Bu cevap bana matbaanın ülkemize gelmesini işsiz kalırız diye elle kitap yazanların engellenmesini anımsattı.
Umarım dileklerimle siyasilerimizi rahatsız etmiyorum. Yurttaş olarak halkıma yararlı olduğuna inandığım görüşleri seslendirmesem güzel insanlarıma, sevgili yurduma karşı görevimi yapmamış olurum.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.