- 501 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Kendiliğinden...
Vazgeçilmez olmadığımı anladığım gün büyümüştüm ben.
Sahip olduğum her şeyden o an vazgeçmiştim ilk. Sonrasında pes etmeyle tanıştım bütün dönemeçlerde. Yıldıran yağmurlar yedim, ağlatan şarkılar dinledim. Tükenene kadar ne yaparsa insan yaptım o an. Sonra gün sonlarında derin uykulara teslim ettim bedenimi. Hep başımda beni terk etmeyen bir el hissettim. Acımı, kayıplarımı dindiren hikayeler dinledim.
Her şeyi en derininden yaşayarak bitirdim . Önce bitirdiler beni, sonra küllerimden yeni bir ben yaratmak ümidiyle döndüler tekrar. Oysa aklımdaki ben ile kalbimdeki ben birbirine yabancılaşalı çok oldu. Saymadım gün, ay,yılını…
Beş odalı bir evde büyüdüm ben. Odam güneşin batışını seyrederek uyutuyordu beni. Kızıl gün bitimi sokaktaki çocukların seslerini şenlendiriyordu. Kamelyada içilen çayların şangırtılarıyla birlikte yükseliyordu kahkahalar. Bir çocuk düşüyordu yere kalabalık toplanıyordu kanayan dizine pamuklar bastırıyordu bir anne. Yakıcı İzmir sıcağı yerini dingin bir yaz gecesine bırakıyordu.
Hangi zamanın resmidir bilmem…Bir çift pembe spor ayakkabısını giydiriyordu annem. Küt kesilmiş saçlarım sıcak rüzgara bulanıyordu. Karşılıksız sevdiğim çocuğun bisikletine dolanıyordu. Çocukken bile geç kalmışlığın acısı dokunmuştu kaldırımlara. Acımıştı her düşüşümde kanayan yaram. Küçük bir kız olmayı denesem, içimde bulanmış pembe bir resim yırtar kendini. Acısını yontar da arınamaz insan kirli benliğinden.
Ki çocuk kalır her beden, büyümek istemez.
Bir oyuk açılır,
bir hüzün gölgesi düşer önüne,
kendiliğinden.
NURAY KAÇAN-2019
"Çocuk kalanlara..."