- 872 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
Eren Erdem’e Mektup
Sevgili Eren;
Açlık grevi kararına karşın duygu ve düşüncelerimi paylaşmak istedim. Umarım tekrar tekrar okur, duygudaşlık yaparsın.
Birçok toplantıda aynı havayı soluduk, Muharrem İnce’nin Bostancı Gösteri Merkezi’nde yaptığı toplantıda selamlaşma şansını buldum. Küçük bedenine çok büyük bir yürek sığdırmışsın.
Keşke başta CHP olmak üzere toplum değerini bilseydi! Cezaevine alınacağını bile bile vekil adayı göstermemeleri parti tavanıyla tabanı arasında çatlağa neden oldu.
Sen o büyük yüreğine bütün kırgınlıklarını hapis edip, CHP’ye sahip çıkma ve gerçekleri haykırma tavrından hiç taviz vermedin. Bu davranışın gözümüzde seni daha da yüceltti.
İçimden sayfalarca yazmak geliyor ama sıkmamak adına kısa kesmeye çalışacağım. Açlık grevi kararı alırken o minnacık, hasta oğlunu hiç mi düşünmedin/düşünemedin?
Her haberini dakika, dakika takip eden ailenin boğazından lokma geçeceğine inanıyor musun?
Hele o hasta yavrun! “BABAM YEMİYOR, BEN DE YEMEYECEĞİM, O ÖLECEKSE BEN DE ÖLMEK İSTİYORUM!” Diyebileceğini düşünemiyor musun? Lütfen düşün ve grevine son ver.
Sakın “BÜYÜR UNUTUR” deme! Yaşlanınca bile unutulmuyor!
İşte kanıtı; Ben 3.5-4, kardeşim yaşına giremeden babam zatürre olmuş! “Demokrat partinin doktorlarına tedavi olmak istemiyorum!” deyip, tedaviyi reddederken beş çocuğunu gözü görmemiş ve yaşamını yitirmiş!
Soğan yetiştirerek çocuklarına bakmaya çalışan annem de kısa süre sonra kanserden gitti!
Damdan düşenin halinden damdan düşen anlarmış. Çocuğunun duygusunu da en iyi babasızlar anlar, anne ve babalara en etkili uyarıları o duyguyu yaşayanlar yapar.
Kanser hastasıyım! Facebook’da gruplarımız var.
Bir anne bir gün “YATAKTAN ÇIKAMIYORUM, 1 YAŞINDAKİ ÇOCUĞUMA MAMA YAPACAK GÜCÜM YOK!” yazdığında, çocuğun o anki halini ve sonrasını düşünerek dakikalarca ağladım!
Anne-babasız çocukları en mutlu edecek şey ne biliyor musun? Umarım bilmiyorsun, açıklayayım:
Anne-babalarıyla aktivitelerde bulunmak, ellerinden tutarak ortalarında yürümektir. Mide bir şekilde doyuyor ama ruh hep aç kalıyor Eren’cim!
67 yaşımdayım, o özenti-özlem içimde capcanlı duruyor! İnanıyorum ki bu mektuptan sonra kararını gözden geçirir, asla çocuğuna bu duyguyu yaşatmak istemezsin.
Yazdıklarımı ister uyarı, ister duygu sömürüsü, ne istersen kabul et ama lütfen hissederek oku.
Kendi isteğinle yavrunun, ailenin ve duyarlı toplumun içinde kangrene dönüşecek yara açmak isteyebileceğine inanamıyorum.
Milyonlarca kişiye karşı sorumluluğunu hatırlamanı rica ediyor, sevgi ve selamımı gönderiyorum.
1 Şubat 2019
Fatma Biber
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.