- 735 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
AYLİN
Aylin Almanya’da yetişmiş ama babaannesi sayesinde kültürünü kaybetmemiş bir hanımdı. Kendisine meslek olarak gazeteciliği seçmişti. Uzun zamandır gitmediği Türkiye’de tanıştığı Rabia hanımın hayatını konu alan bir röportaj gerçekleştirmiş, iman ve sabır abidesi Rabia hanımın her anlattığından büyük ders ve ibretler almıştı.
Türkiye’den döneli uzunca bir zaman geçmiş, Rabia hanımla yaptığı röportaj Aylin’in adeta yeniden doğuşu olmuştu.
Türkiye’den geldiğinden beri arkadaşlarına Rabia hanımdan bahsediyor, ondan aldığı dersleri büyük bir heyecanla anlatıyordu.
Babaannesi Zehra hanım bir gece yatsı namazını kılarken seccadenin üzerine doğru uzanıvermiş ve oracıkta vefat etmişti. Onun vefatı Aylin’i derinden üzmüştü.
Babaannesinin vefatından bir kaç gün sonra başını örtmeye karar verdi. Çünkü bunu rahmetli babaannesi de çok arzu ediyor ama onu hiç bir zaman zorlamıyordu. Sadece Allah’ın emri olduğunu anlatıyor ve dua ediyordu.
Bunu bir gün kendilerine misafirliğe gelen ve kendinden yaşça küçük olan Gamze’yle sohbetinde şöyle anlatıyordu.
- Babaannemin vefatı bende büyük bir yıkım oldu. İçimde fırtınalar koptu sanki. Ve o andan itibaren ben ölüm var dedim kendi kendime. Ölüm var…. .
- Ölümü düşündün yani ?
- Hem de nasıl Gamzeciğim. Düşünmek değil sadece. Kendimi de sorgulamaya başladım. Madem ki ölüm var. O halde ben ölürsem hangi yüzle çıkacağım Rabbimin huzuruna ? Ona nasıl açıklayacağım tesettür ayetini görmezden geldiğimi ?
Allah’a vereceğim hesap geldi hep aklıma. Nasıl hesap vereceğim diye düşündüm? Bugün, dün, bütün ömrüm boyunca ne yaptım Allah için? diye kendime sormaya başladım. Sordukça da korktum ölümden. Aslında ben ölümden korkmak da istemiyordum. Madem ki ölüm var.Madem ki kaçış yok. O halde ona alışmalıyım diyordum kendi kendime. Sevmeliyim ölümü..
- Sevmek mi ?
- Evet sevmek. Ölüm sevilir mi diyeceksin değil mi Gamze?
- Yani evet…
- Sevilir, hem de öyle sevilir ki gülümseyerek gidilir ölüme. Şehitlerimizi düşünsene. Neden attılar kendilerini düşman üzerine. Çanakkale’de iki yüz elli üç bin vatan evladı neden gitti ölüme. Şehit olmak için değil mi ? Çünkü şehitlikle güzeldi ölüm. Çünkü ölüm cennet demektir onlar için. Ölüm Peygamber efendimize ve bütün sevdiklerimize kavuşmak demekti…
- Çok haklısın…
- Bir gün elime sıcak tava deydi yanlışlıkla. Elim acıdı. Soğuk suyun altına soktum dinmedi. Sonra " Bu hiç bir şey "dedim kendi kendime. Cehennemdeki ateşi düşündüm. Korktum. İkinci gece yine kabuslar gördüm. Yüzleri, saçları, teni yanmış kadınlar. .
- Abla ne diyorsun ya ?
- Aynen gerçek bu anlattıklarım Gamze. Ve uyandım ertesi sabah. Daha ne duruyorsun dedim kendime. Kararını ver artık!
- Tabi ki.
- İçimden bir ses yine “ karşı çıkanlar olacak, engeller olacak. Küsecekler. Sırt çevirecekler. Modern ol diyecekler. Kalbin temiz olsun yeter diyecekler, konuşmayacaklar. Cahil diyecekler” diye seslendi gizli bir yerlerden. Ama ben kendime döndüm ve seslendim. “ Sen ne istiyorsun ? ” dedim. .
- Sonra ?
- Son bir kez dışarı çıktım başı açık ve kendime yine seslendim. “ Gör işte başın açık ama huzurun yok. Süs püs, güzel görünmek neye yarar Rabbimin rızasına eremeyince ?
Eve döndüm ve hemen kapandım. Eşimi beklemeye başladım. Serhat’ımın karşısına bu kez tesettürlü olarak çıktım. Gözleri doldu mutluluktan. O kadar sevindi ki anlatamam.
- Ne kadar enteresan. Ne kadar ders verici.
- Haklısın Gamze. Bak o gün bugündür Allah’ıma şükürler olsun ben artık huzurluyum. Artık güzel rüyalar görüyorum. Ben başımı örtmekle Rabbimin rızasını almaya çalıştım. İnşallah Rabbim niyetimi kabul eder. Bu mutluluğumla senelerdir aradığım o eksik tarafımı doldurdum çok şükür.
Evet beklediğim gibi insanların kötü tepkileriyle de karşılaşıyorum zaman zaman. Ama bir o kadar da güzel tepkiler geliyor gerçek dostlarımdan. Allah razı olsun onlardan.
Ben gerçek huzuru buldum. İnşallah herkese de nasip olur.
- İnşallah abla, Allah bana da nasip eder inşallah. Ben de kapanmak istiyorum.
- İnşallah sen de kapanırsın kardeşim. Ama sadece kapanmak değil bizim derdimiz.
- İyi bir Müslüman olabilmek değil mi abla ?
- Elbette. Kapanmak sadece dinimizin emirlerinden biri. Ama dinimizin daha nice emirleri var Gamzeciğim. Doğruluk, dürüstlük, kul hakkı yememek, insanlarla iyi geçinmek vs. bunların hepsi dinimizin emirleridir.
- Evet. İnşallah hepsini yaşamayı Allah bana da isteyen herkese de nasip eder ablacığım.
İşte bu sohbetten tam bir ay kadar önceydi. Aylin bir değişim yaşamak ve yeni bir hayata merhaba demek istiyordu.
O gün babaannesinden kalma başörtüsünü başına örttü. Eşini beklemeye başladı. Serhat eve geldiğinde gördüğü manzara karşısında şaşkınlığını gizleyemedi.
- Vay vay vay. Kız Aylin, bu sen misin ?
- Evet benim Serhat, benim aşkım
- İnanamıyorum, aman Allah’ım…
- İnan Serhat inan
- Aylin çok güzel olmuşsun, Allah’ım sana şükürler olsun
- Sağol canım, bundan sonra böyleyim inşallah
Aylin, hemen mutfağa girip kendi hazırladığı yaş pastayı ve caminin marketinden aldığı meşrubatları getirip masanın üzerine koydu. Karşılıklı oturup bu güzel anı kutladılar…
- Aşkım, sonunda karar verdin demek…
- Evet Serhat, kararım kesin, bundan sonra tesettürlü olarak yaşayacağım
- İnşallah Aylin’im, Allah senden razı olsun. İnan bana çok yakışmış. .
- Allah cümlemizden razı olsun Serhat, ama….
- Aması ne…?
- Biliyorum çok kişi karşı çıkacak bana…
- Nereden biliyorsun Aylin ?
- Bazı arkadaşlarla çok konuşmuştuk bu meseleyi
- Eeeee
- Bana sen daha çok gençsin, ihtiyarlayınca kapanırsın demişlerdi çoğu tanıdıklarımız. Ama Serhat, yarına ereceğimizi biliyor muyuz biz?
- Ne yarını Aylin, bir dakika sonrasına bile garantimiz yok…
- Ben de öyle dedim onlara, Allah’ın emirlerini her an yaşamalıyız, onun huzuruna alnımızın akıyla gitmeliyiz dedim. Ama tutturmuşlar bir laf gidiyorlar…
- Neymiş o?
- Biz başörtülüleri de biliyoruz , o başörtünün altında ne halt yiyenler var diyorlar.
- Onlar bilmiyorlar mı ki her başı açık olan kötü olmadığı gibi, her başı kapalı olan da dört dörtlük değildir. Hem sadece baş örtmekle iş bitmiyor ki…
- Evet Serhat biliyorum, ben başını örtenleri örnek aldığım için örtmüyorum ki başımı. Allah’ımız emrettiği için örtüyorum.
- Taklitçi değilsin yani sen…
- Elbette taklitçi değilim Serhat. Ben tahkiki iman sahibiyim…
- Bu arada maşallah valla Aylin. Tahkiki iman ne demek unutmamışsın.
- Unutur muyum be Serhat? Az mı okuduk bunun anlamını seninle. İşte benim başımı örtmem tahkikidir. Yani birilerinde var diye değil, bizi yoktan var eden yüce Allah böyle istediği için. .
- Hadi söyle bakalım, hangi ayetlerde yazıyordu kadınların örtünmesi ?
- Tabi ki Serhat. Dur önce bir abdest alıp Kur’an-ı Kerim
mealini getireyim.
- Tamam Aylin, getir de beraber bakalım. .
Az sonra Aylin kitaptan okumaya başladı….
- Bak Serhat, önce Nur Suresi Otuz birinci ayette yüce
Rabbimiz şöyle buyuruyor : "Mümin kadınlara söyle: [Yabancı erkeklere bakmaktan] sakınsınlar, ırzlarını korusunlar, [ el, yüz gibi ] görünen kısmı hariç, ziynetlerini [Saç ve gerdan gibi ziynet takılan yerleri] göstermesinler, başörtülerini yakalarına kadar [saç, kulak ve gerdanlarını] örtsünler!"
- Başka var mı ?
- Evet var. Ahzab Suresi Elli dokuzuncu ayeti kerime de bu konudan bahsediyor. Ayette yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor; "Ey Peygamber ! Hanımlarına, kızlarına ve müminlerin kadınlarına [dışarı çıkarken] cilbablarını [dış kıyafetlerini] giymelerini söyle! Bu, onların tanınıp, eza görmemelerine daha uygundur."
- Seninle gurur duyuyorum aşkım. Böyle bilinçli ve şuurlu bir eşe sahip olduğum için Allah’ıma ne kadar şükretsem azdır.
- Senin gibi imanlı, anlayışlı ve hoş görülü bir eşe sahip olduğum için asıl ben seninle gurur duyuyorum Serhat….
- Aylin, sakın kimseye aldırış etme. Bizim için kimin ne dediği önemli değil. Önemli olan Rabbimizin ne dediğidir.
- Evet, hiçbir şey umurumda değil Serhat, ne derlerse desinler ben böyle mutluyum.
- Allah mutluluğumuzu daim eylesin, başörtün mübarek olsun canım. .
- Sağol Serhat’ım, sağol.
Aradan iki yıl geçmişti. Bu iki yıl içinde Gamze’de de büyük değişiklikler olmuştu. Hatta Aylin ve Gamze birlikte umre’ye gitmiş, umre dönüşü Türkiye’ye uğramış, babaannesi Zehra hanımın ve iki ay önce vefat eden Rabia hanımın mezarını ziyaret etmişlerdi.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.