GÜNLÜK BİR DENEME

• 28 Ocak 2019 Pazartesi 17:54:53

Şiire yoğunlaşmaktan vazgeçip, bir süre dinlenip, gezip okumaya düz yazı, öykü, roman yazmayı denemek istiyorum. Öncelikle, yazdıklarımı bugünlerde seçerek ve son biçimini vererek kitaplaştırmam gerekiyor.

Sanırım şiir, deneme, makale, öykü, anı gibi pek çok alanda eser ortaya çıkar.Şimdiye değin çok sayıda şiirim çeşitli dergi ve gazetelerde yayınlandı, ancak bir süre sonra dergilerin çok okunmadığına kanaat getirip, 2007 yılından beri yazdıklarımı sanal âlemde yayınlamış olmam, her tür bencillik ve kıskançlık ve çıkar duygularından uzak biçimde, çorak gönülleri sulamak, analitik düşüncenin önünü hızla açabilmek, okumak için kitap alabilecek parası olmayanlara düşüncemi dünyamı sunarak katkıda bulunmak amacına yönelikti. Amacıma uygun olarak çok şeyin değiştiğini görmek de beni çok mutlu ediyor.

Fakat görüyorum ki bazıları hâlâ diğer insanlardan okuyup ve özümsedikleri düşünceleri kendilerine malederek, değiştirerek, bir başkasının sırtından şöhretin basamaklarına tırmanırken, çaldıkları ya da aldıkları bilgi kaynaklarına zerre kadar şükran duymaktan uzak bir bencilliğin potasında ve dar kotasında yoğurup duruyorlar kendilerini.

Bu gibi kişilerin her ne kadar medyatik ünlü olsalar bile gerçek onur ve erdemi yakalayabildiklerini düşünemiyorum. Acizane onlara kendileri olmalarını öneririm; bir nüans farkıyla, tam burada parantez açarak insanlığın bir kültür birikimi üstüne konulan yapı taşlarıyla yükseldiğini ve her insanını bir akıl taşı olduğunu yadsımadan.

Körler ile sağırlar birbirlerini ağırlayadursunlar,’ it ürür kervan yürür’

Her insan, sevmek, sevilmek, mutlu olmak, neslini devam ettirmek, meşhur olmak giderek ölümsüzleşmek sevdasındadır, kim ne derse desin!
Fakat ben bu yola çıkarken büyük bir aşkla çıktım, yanmadan sanatın olgunlaşabileceğini düşünemem.

Aldığım kararları uygularken, evrensel aşkımın ve dünya görüşümün mikro -makro kozmos ilişkisi içinde kainatın tüm hücrelerine sızmak olduğunu söyleyebilirim.Bu kalemimin mürekkebinin suya karışması gibi bir şey..

Yazdıklarımdan para kazanmayı amaçlamadım, para kazanmayı öncelikli amaç haline getirenleri kendimde yakın görmedim ve gerek kültür sanat gerekse toplumsal yaşamda bu tür kalabalıklardan uzak durmayı ilke edindim.
Ancak bir işin emek değeri elbette var. Emeği ile yaşamayı ilke edinen her insana saygı duymak insani ve vicdani sorumluğumuzun gereğidir. Sanatçı ya da düşünür havadan sudan beslenemez.

Fotoğraf, müzik, şiir rehberlik; kültür sanat, politika, hastalık sağlık derken ne kadar yoğunluğuna bir duygu ve düşünce altında beynimi aşırı yorduğumun bilincindeyim.?!

Sanırım herkes biraz kendine farklı duyumsar kendini ve herkesin söyleyecek çok şeyi vardır. Fakat ’ Tortu’ önemlidir’ ’Yeğniyi yel alır, ağır yerinde kalır’ Sel gider, kum kalır, ’Söz uçar, yazı kalır’ sözleri bu gerçeği vurgular.

Eh bu vesile ile bugün biraz daha boşaltım yükümü, göçümü sarmadan, olabildiği kadar hafiflemeliyim.

YAZIN DÜNYASINA ÖZVERİ İLE KATKI SUNANLARA SAYGIYLA..

Hepiniz sağlıcakla kalın dostlar...

Şaban AKTAŞ
28.01.2019 - 17.43

Fotoğraf: Şaban AKTAŞ