- 1136 Okunma
- 2 Yorum
- 1 Beğeni
TÜRKLÜK DENİLEN
Hani siyah önlüklü yıllarda andımızı okur ve dimağlara da kazırdık ya son cümlede "Ne mutlu Türk`üm diyene!"diye. O zamanlar çok anlamazdım nedir bu Türklük mevzuu. Niçin bu denli üzerinde durulur ve salt bir ırk milliyetçiliği mi sahi?
Zamanla içini doldukça, tarihten ve ona nispet maneviyattan, kürsü sahibi akademisyenlerden ama sıradan isimlerden değil, misyonu insan sevgisi üzre olanlardan... Şimdilerde bir başka ve gerçek anlamına oldukça yakın bir duruş oluştu zihnimde. Eksik parçaları da zamanla tamamlayacağımı ümit ediyorum. Neyse, bu kısmı tarafımla ilgili.
Size değerli gelen nedir? Size her yardım elini uzatan gerçekten de karşılıksız mı uzatır? Size sırf insan olduğunuzdan, yani ;kökeninize,renginize, inanışınıza ve hatta geçmişteki ihanetinize rağmen halen kim veya kimler adam gözüyle bakabilir? Kini kısa süren, ihanetleri bile affeden, olabildiğince misafirperver ve alabildiğine de hoşgörülü kaç millet var bu cihanda? İngilizler mi,Almanlar mı,Yahudiler mi?...Cevabı biliyorsunuz eminim. Şu üç kıtayı da salt fizik anlamda birbirine bağlamayan; kültürleri de, inançları da harmanlayan yaklaşık sekiz yüz bin km karaye hapsolunmuş o millet. Yani Türkler, biz.
Nasıl oluyor da bu devlerin dünyasında, şimdilerde hafif sıklet bir haritaya sıkıştırılmış bu kadim millet, halen umudun tek adresi, duaların vazgeçilmez öznesi,mirâcı oluyor? Neden Boşnaklar bize bel bağlıyor , neden? Neden Uygur Türkleri bizden medet umuyor? Neden Yemen,neden Irak,Suriye,...Biz mi hayaldeyiz, yoksa hayallerimizi mi unuttuk? Onlarla beraber, bizi Türk kıvamına getiren ve onu mayalayan değerleri mi unuttuk? Herbir soru ve fazlasının düşünülmesi gerekiyor sanırım.
Türk,merhum Ziya Gökalp`in de tanımıyla” Kürdü,Türkmeni,Afganı,Özbeği,Azerisi,Lazı ve diğer kadim kültürüyle hemhâl olabilmiş ;inaçta, tasada beraber, aynı mefkûreyi paylaşan ve aynı acı-tatlı tarihi mirası paylaşan, mükemmel bir sentezdir. Onun mayasında ;Kur-an,vahiy,sünnet ve onun hilâlinde ebedî özgür olmak vardır. Herbiri vatan içindir,vatan da herbiri için.
İşte bu güçlü maya, onu sadece salt el uzatan, yardım taşıyan ve günübirlik emparyelit ellerden faklı kılar. O sadece üç günlük muhasebe ve menfaatle yapmamıştır bunları.Onun için karşılıklık ilkesi çalışmaz çoğu zaman. O, mazlumlara uzanan karşılıksız el, gönülden acıyı hisseden yüksek bir ruh, hümanizmi soldan geçen bir azim ve beklenendir daima. Bu sebepler, Türk`ü daima umudun adresi, ateşin söndürücüsü, canın sigortası,verilen sözün hamisi de yapmıştır.
Şimdilerde yaşanan çirkinlikleri herbirimizin çok net gördüğü günümüzde,bunları ispatlamaya da gerek kalmamıştır sanırım. Demek oluyor ki,üzerimizde hem millet, hem ümmet ve dahi insaniyetin de tümünü kucaklayan büyük bir yük vardır.Bu kadim millet, çok zorlu görevlerin üstesinden gelmiş, yenilerinin de üstesinden gelecektir. "Ne mutlu Türk-üm diyene!
YORUMLAR
Güzel bir konuya değinmişsiniz, sağolun.. Ne mutlu Türküm diyene..
Suat Zobu tarafından 1/28/2019 11:15:17 PM zamanında düzenlenmiştir.