- 753 Okunma
- 5 Yorum
- 1 Beğeni
Ayşegül:
İstanbulun banliyölerinden Şile. Pek sevmiştim orada yaşadığım sürece. Şimdi yazacaklarımı yazmamı gerektireceğini hiç düşünmeden, bilmeden.
Şile Üsküdar arası normal koşullarda pek uzun bir mesafe sayılmaz. Fakat toplu ulaşım araçlarıyla neredeyse iki saat kadardır bu yolculuk süresi. Böyle uzun yolculuklardan birinde tanıdım Ayşegülü. Farkıma bir otobüs dolusu insan da varmıştı. Fakat yalnızca o yanıma zarifçe yaklaşıp yüzündeki kocaman gülümsemesi, dudak arasında latifesiyle bir şeye ihtiyacım olup olmadığını sormuş, Şileden sonra Ağvaya devam edeceğinden, otobüs Şilede durup yolcu indirip bindirdiği esnada benimle bir bardak çayı bölüşmüştü. Yabancısı olduğum bu çevrenin tanışı haline getirmişti beni. Yarım saatte öyle çok şey anlatabilmişti ki, her kelimesini dikkate almış ve faydalanmıştım aktardıklarından.
Sonra defalarca bir araya gelmekler, bolca kahkaha. Vafılı okunduğu gibi yazmayı sever, benim de bir vafıl sever olmamı sağlamaya çabalardı. Ki, başardı da. Yapıp ettikleri, vosvosuna Ömer, köpeğine Bulut adını takıp yakıştırması, üç tekerlekli ve arkası sepetli bisikletiyle Ağva sokaklarında dolaşmamı gerçekleştirmesi, pek çok tanınmış sanatçı ve iş insanıyla kurduğu güzel dostluklara rağmenki o tevazu yüklü edası, tütün içip şarkı söylemesi, alabildiğine küfüre kesen konuşmaları yaparken bile hiç göze batmayışı, daha neler neler.
Bu gün sosyal medya sayfasından duyurmuşlar vefat haberini. Ne hissedeceğimi, ne yapacağımı bilemeyip yazmaya sarıldım. Ardından güzel şeyler yapılmasını isterdi bundan eminim. Diz dövüp ağıt yakmak yerine kimin ne hüneri varsa gösterip onu kendisi gibi incecik anmalıydı şöyle bir. Güle güle demek ne zor birinin ardından? Hele bu biri Ayşegül kadar Ayşegül ve insansa. Karşı cinslerin de çok iyi ve kalıcı dost olabileceklerinin bir örneğiydi Ayşegül. Kimseyi kimseden ayırmayacak kadar yüce yürekliydi. Kimsenin ayıbını yüzüne vurmaz, her türlü kötülüğü görüp yaşadığı halde insana güvenmekten caymazdı. Kendince doğruları ve yanlışları vardı, yaşayıp giderdi öylece. İyiler çok yaşamaz tümcesini haklı çıkardığı için mutlu, henüz daha pek çok şey yapabilecekken aramızdan ayrıldığı için kızgınım Ayşegüle hem ne kızgınlık. Ellili yaşlarındaydı ve kanser dahil bir dolu badirenin üstesinden gelmişti. Ölümüyle bu yılımı imzaladı ne diyeyim? Güle güle Ayşegül. Güle güle inandığımı dostluk. Böylesi kurulur mu yeniden kim bile? Artık değersediklerimle daha yakın olacağım. Kararım bu. Çünkü Ayşegülle en son ne zaman konuştum, nasıl kapattık telefonu hatırlayamıyorum bile. Bunca dostken, bunca varken yoklaşmışız meğer biz. İş güç o bu derken, azaltmışız çokluğumuzu ne acı. Adını bağırıyorum şimdi uzağa.
AYŞEGÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜLLLLLLLLLLLLL...
YORUMLAR
Bire-bir örtüşmese de ben de çok güzel bir insanımın böyle apansız hidişini Facebook sayfasından öğrenmiştim. Haziranda iki yıl olacak. Benim doğum günümde ölerek bana bir mim koydu. Yazınızı okurken içim sızladı. Yine, yeniden, en baştan.
Onun sızısı tanıdık da Ayşegül’e sızladı. Yeminle...
yasemin61 tarafından 9.4.2021 13:30:15 zamanında düzenlenmiştir.