Cennete açılan kapı
Yüreğime dökülüyor senin bana bakan gözlerin. Gözlerin ki hayatıma şekil, dünyama renk katıyor. Bazı şeylerin insanın doğasında olduğunu zannederdim seninle karşılaşmadan önce. Tesadüf, şans vb. şeyler işte. Tutuklu gibi bağımlı hissederdim gönlümü hiç özgür olmamış gibi, ayrılık kaygısı sarardı içimi, tutunamazdım yıpranırdı, hep kaybetme korkusu sarardı içimi. İnsanların iniş çıkışları olur ya öyle hissetsemde ne demiş şair ’Allah’ıma şükürler olsun ki çıkılan merdiven inilen merdivenden pektir ‘. işte seninle yüz yüze gelene kadardı her şeydi yazılarım. Taki o kahve....
Baharın müjdecisi olmalıydın, ruhun nuru bana ait bir şeyler vardı sende. Gözlerin, sözlerin, bakışların, güzelliğin... değil sadece aklıma yazılan isminde vardı derinlerimde. Seni anlatacak çok şey var aslında bir çok kelime ve güzel söz. Lakin bendeki seni tek anlatacak cümleydi yansıyan ’sen benim cennete açılan kapımsın’ olmalıydı.
Zemheride gördüm seni, dört duvar arasında, bir kaç kişinin huzurunda. Sorular sorular sorular.. Keşke hiç bitmeseydi konuşmamız. Dursaydı zaman. Sen bana sordukça açılıyordu dilim. Cümlelerim uzun, bakışlarım kısa ve ürkek..
Sen bana evet dedin ya yansın dedim bu şehir yıkılsın cehennem. Sen bana o gün evet dedin ya cennetimizi araladın...
Sonra arada kısa kısa yazışmalarımız oldu benim sana yazdığım gün bu şehir bir başka güne uyandı. Bu şehir bir şehri andırdı.. Sen bana geldin ya işte hayat o zaman anlam kazandı.
Nihayetinde sen! Gözlerinde masum dünyanın kapılarını açan sen, seni görmeden seven bu faniyi cennetine aldın.
Şimdi bir şeyler karalıyorum sana. Belki de yıllar sonraya. Okunacak okutacak bir kaç dizede seni anlatıyorum sayfalara. Sen fani dünyadaki cennetim : iyi ki geldin, hoş geldin... Hayatıma anlam, hayallerime renk kattın... Diyecek kadar cümle buldum sadece......
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.