- 512 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
işin özü ne
Herkes bir şeyler ister insandan. Ve her şey bir şeyler öğretir insana. Yaşadığı, gördüğü, dokunduğu hissettiği her şey… Peki, acaba hangisini anlayabilir insan. Peki, acaba kendisi ne istemektedir aslında. Baktığımız zaman ailesi bir şeyler ister, yanında olmak onlarla bir şeyler yapabilmek onlara maddi manevi destek olmasını isterler. Sen yapmaya çalışırsın. Arkadaşların bir şeyler ister. Gezmek dolaşmak eğlenmek… İş yerinde bir beklenti vardır. İşlerin ilerlemesi sorumluluklar. Herkes bir şeyler isteyip herkes bir sorumluluk görev yüklerken acaba biz neresindeyiz bu hayatın. Acaba hangilerini yerine getirip hangilerini yerine getirmiyoruz. Ya da her kes bir görev yüklerken biz kime ne görev yüklüyoruz ne istiyoruz. Kimin için bu çaba bu gayret bu fedakârlık… Yapılanları veya yapılmak istenileni kimler görüp takdir etmekte veya eleştirmekte… Ya da yapılan eleştiriler insanca mı dostça mı yoksa hakaret mi içermekte… Bakıyorum da geçmişime nere baksam nere dokunsam hep bir kopmuşluk hep bir hoşnutsuzluk huzursuzluk acaba hiç mi doğru bir şey yapmamışım… Ya da doğru diye bildiğim şeyler mi yanlış… Ya da benim doğruluk tanımım mı? Ya da ben hayatı farklı mı algılıyorum… Beklentilerim mi fazla ya da az… Ya da tam olarak istediğim şeyin ne olduğunu mu bilmiyorum… Para mı, mertebe mi ev mi araba mı yoksa bunların hiçbiri değil de sadece sahiplenilmek mi istiyorum… Ya da birazcık huzur mu istiyorum… Ya da acaba yüklenen sorumluluk mu bana fazla geliyor… Taşıyamamacığımdan fazlasımı var üzerimde… Yaşamak güzel mi ya da yaşamaya değer kılan bir şey mi var ya da var mı böyle bir şey. Ya da insanlar aldıkları rolü mü oynuyorlar sadece… Birde benim mi sorunlarım çok, kafama çok fazlamı takıyorum , çok mu umursuyorum ya da alışkanlık mı oldu benden ki vazgeçemiyorum.. İşin özü aslında ben ne istiyorummmmm…
YORUMLAR
Merhaba.
Sanırım hayat bir dengeleme sanatı. Mutluluğu ve iç huzurunu yakalayabilmek için düşünce, duygu, söylem ve davranışları dengelemek gerektiğini düşünüyorum ben. En uygun yerde ve zamanda, yeteri kadar düşünce, duygu, söz ve davranış... Eksiği yahut fazlası bize acı veriyor ne yazık ki!
Yaşanılan huzursuzlukların, içsel sıkıntı ve kıvranışların ana nedeni sağlıklı bir çocukluk geçirilmemesi diyebilirim. Anne babanın çocuğu hayata karşı yeterince donatmaması bir bakıma. Öyle bir anne baba var mı, onu da bilemiyorum.
Ben de benzer sorunlar yaşadım. Bulduğum çözüm ise günlük hayatta düşünme süresini azaltıp daha çok hareket halinde bulunmak. Eyleme geçmek yani. Somut ve sonuç alınabilir bir amaç edinmek, bu amaç üzerine yeterince düşünerek bilinçaltında amaca yönelik inanç oluşmasını sağlamak ve bir an önce harekete geçmek insanı içinde bulunduğu boşluk hissinden kurtarabilir.
Saygılarımla.