- 463 Okunma
- 2 Yorum
- 1 Beğeni
ÇORBANIN SUYU
Bugün "çorbanın suyu fazla olmuş" diye kızıma söylendim kızdım,ağlattım.Ya işin gerginliği ya malûm haller.Bilmiyorum ama vicdanen çok rahatsız oldum,bazen anne baba olarak hepimiz çocuklarımıza yükleniyoruz,onların minicik kalplerini üzebiliyoruz...Bir çorba ya! Kızımdan önemli mi ? Kalkıp bana çorba ısıtmış içeyim diye , bahanem oldu belki de,tek başıma büyüttüğüm iki evlâdım iki meleğim,zaten babaya hasret büyüyorlar...Zaten hayatın bütün yükü üzerlerinde...Ben çalışma hayatına başlayınca kızım"kardeşinin küçük annesi’’oldu yemekler yaptı,evi temizledi.Benim bile yükümü çekti.Onlar için yaptığım çabamı bildiklerinden ,ayakkabıları giysileri eskise bile bana "şunu bunu alacaksın’’ demediler.Alırsam giydiler almazsam giymediler.Belki çoğu kez makarna yediler ama "neden hep makarna?demediler,evimiz gitti ‘’bizim evimiz sensin" dediler..Çok iyi günlerden bugünlere gelip,benim onlara çok iyi bir yaşam veremememden gocunmadılar,hatta gurur duydular..Varlık yokluk fasa fisoydu.Biz bir aileydik ve huzurumuz vardı.Birbirimizi seviyor ve anlıyorduk.
O yüzden Rabbim bizi koruyan kocaman bir melek göndermişti çatımızın üzerine ve ben bu gecede her gece olduğu gibi duamı ediyor" Rabbim bizim hep yanımızda ol,bizi iyi insanlarla karsılaştır,koru..Yolumuzda yanlış bir yol varsa o yoldan şaşırt bizi,doğru insan olup doğru yollardan gitmememizi sağla ve önümüze çıkan engelleri kolaylaştır.Namerde boyun eğdirme,onun bunun eline baktırma,,namusumuzu namussuzlara teslim etme,bizi üzen yanımızda olmayan ve şu halimizle hayal kırıklığına uğratan insanlara merhamet ver bağışla ve bizi birbirimizden ayırma.Bize verdiğin o güzel kalplerdeki melekleri alma bizden ve şeytana dost eyleme ,helal kazanç,yuva huzuru ve onurlu bir yaşam ver "diyor ve gözyaşlarımı silip yatıyorum...Sonra sesleniyorum çatıdaki meleğe; "ben iyiyim,sen çocuklarımın çatısına git" diye..Anne olmak belki de böyle işte.
Karşılıksız ,çıkarsız seven tek ve yüce varlık.Benim de annem çok hasta refakatçi olarak yanına gittim geçenlerde orda kendi canıyla uğraşırken battaniyesini bana örtmeye çalışıyor canım annem,Allah’ım sana da tez zamanda şifanı versin.’’Yüküm ağır’’ diye ağlıyor,üzülüyor.Sen bize bakmadın mı bebek iken?Altımızdan almadın mı?Ağzımıza yemek tutmadın mı?Sana bakmak boynumun borcu annem,benimde evlatlarım var,bende bir anneyim.Bugün bir çorba yüzünden kızdım kızıma ama çok gereksizdi,sonra gidip öptüm,kokladım "özür diledim" hayatın bana da adil davranmadığını,yorulduğumu anlattım..Sarıldık,ağlaştık.Seni seviyorum dedim.O’da bana "sen bizim meleğimizsin;sadece hayatın,insanların kırdığı kanatlarımızı biz iyileştirelim,kanatmayalım acıtmayalım bizi’’ olur mu anne" dedi ve ben o an dünyanın en şanslı annesi olduğumu hissettim...Ve çocuklarımızın aslında pırlanta gibi kalpler taşıdıkların gördüm... Ben; aşırı baskıya dayanan otoriter tutum ve aşırı serbestliğe dayanan çocuk-merkezli tutum değil de sevgiye dayalı, güven verici, hoşgörülü tutum sergilemem gerektiğini anlamıştım ve çocuklarımı birdaha üzmemeye söz vermiştim…
Seni seviyorum kızım...
YORUMLAR
Sanırım daha çok güvenen, onaylayan, takdir eden anne babalara ihtiyacımız var.
Çok güzel, duygu yüklü bir yazı kaleme almışsınız tebrik ederim. Saygılarımla.