- 617 Okunma
- 1 Yorum
- 2 Beğeni
Çocuklugumun Bereketi
Çocukluğumun Bereketi – Emre Korkut
‘Çocukluğumun Bereketi’ genç Şair Emre Korkut’un ikinci şiir kitabı. 2018 yılında SONKİTAP Yayınları arasında yer aldı ve okurla buluştu. 2017 Yılında ‘Virgülden Sonra Sevmek’ ilk şiir kitabıyla güzel bir çıkış yakalayan şair bu ikinci kitabıyla da bu çıkışını sürdürmekte. 1992 doğumlu genç şair heykeltıraş olmasının verdiği yetenekle belki de şiirlerini yontarak inşa etmektedir.
Doksan sayfalık kitaptaki şiirler arasında konu bütünlüğü var. İlk kitabındaki şiirlerle benzerliklerinin yanında şiirlerinde ki değişim ve evrimleşme kendini gösteriyor. ‘Çocukluğumun Bereketi’ şiir kitabındaki şiirleri daha güçlü ve daha çok ayakları yere basıyor buldum. Genç şair şiirlerini içten ve sade bir dille kaleme almış.
Aşk şiirlerinin ağırlıklı yer aldığı kitapta izleksel öğeler olarak daha çok; kadın, erkek, bayan, güzel kız, genç adam ve sevgili başlıklarını içermektedir. İkincil olarak; çevre, insanlık, doğruluk temaları işlenmektedir. Aşk nedir ne değildir? Erkek ve sevgili nasıl olmalıdır? Gibi sorulara cevaplar aranmış şiirlerde adeta. Birçok şairde olduğu gibi hüzün, ayrılık ve kırgınlıkları da barındırıyor şiirler. Hikâyeli şiirlerle beraber yaşanmışlıklara not düşülmüş başka bir taraftan. İmgenin çok az kullanıldığı şiirlerde daha çok ses ve duygu yoğunluğuyla beraber yalın bir anlatımın önde olduğu görülmekte. Kitabın son bölüm şiirlerinde farklılaşma gözlenmekte. Hitap cümlelerinden uzak daha dingin ve derinliği öne alan şiirlere bir geçiş gözüküyor.
Şiirlerde dikkatimi çeken bazı mısraları sizlerle paylaşmak istiyorum.
* ‘Bu sana son mektup, son benden kalan’ (Sayfa: 7)
* ‘Kaybettim bu oyunu ve sen kazandın sayın bayan’ (Sayfa: 10)
* Ya aklımın odalarında bir delilik tutup unuturum seni’ (Sayfa: 11)
* ‘Senin gördüğün her yeri gördüm yeniden/ Ve bilmeden geçtim belki de evinizin önünden’ (Sayfa: 39)
* ‘Bir adam tanıyorum/ Gölgesinde şiir taşırdı/ Eğildiğinde, kelimeler saçılır, doğrulduğunda mısralar dizilirdi’ (Sayfa: 47)
* ‘Tanır ki her gözyaşı kadının yüzünde, şairin karası olmuştur’ (Sayfa: 61)
* ‘Kısacası şairler mavi renklidir’ (Sayfa: 65)
* ‘Mavi, turkuazdır rengim benim/ İsmimi unutursan gökyüzündeyim’ (Sayfa: 71)
* ‘Çocukluğumun şekerci amcaları gelip içime yerleşmiş/ Bol kesim ceketimin cebi yırtık’ (Sayfa: 73)
* ‘Bir şiir oku bana, olmasın içinde senden başka’ (Sayfa: 76)
Son olarak şairin ‘İnsanlık Ölmesin’ şiirinden bir bölümle yazımı sonlandırmak istiyorum.
İyi okumalar.
İNSANLIK ÖLMESİN (Sayfa: 87)
Değme taş kafama küçüğüm ben hemen ölürüm/ Minik parmaklarım tutar kocaman çocuk dünyamı/ Üstüme düşme toprak masumum ben hemen çürürüm/ Gökyüzü sürer çocukluk sefamı/ Elime minik bir uçurtma tuttursalar bugün/ Yaşama yeni başladım uçursam her gün/ Uçtukça mutlu olabilirim çocukluğum övünsün/ Bu mutluluğumu sadece annem görsün.
İlkay Coşkun
14.01.2019