durdum,

sözlerini sessize alıp
gözlerinden gelen mesaj kutusunu açtım

renklerin dilini bakışlarına çeviriyordum kış tünemiş ağaç dibinde
iki kuş
röntgenimi çeker gibi baktı

birinin gagasında orman
diğerinde gök vardı

kar yağıyordu

kar,
yenik düşüyordu yer çekimine
kalbim seni sordu
hani çekimin nerde ?!

kalktım,

bulutundan firar eden rüzgara baktım
yer çekimine inat
dağın eteğiyle oynaşırken
ve bir ayıbın yırtmacında dolanırken nefesi
bakışımdan yakalandım

ayaktaydım
adım atacak yer aradı ayaklarım

her şeyden sanki
bir kuş uçumu uzaktaydım..

yürüdüm,

karda bıraktığım izlere baktım
az evvel dedim
az evvel oradaydım

kaldırıma çıktım,

kalabalıktım
kalabalıkta çoğalan bir sayıydım
o sayıdan pi yaptım
r karesini aldığım kavunun
yarı çapına takılıp kaldım

durdum,

fotokopisini çektim manzaranın
renkli çıktısını aldım

kar yağıyordu

kar hep yağıyordu

karlandı bakışlarım
gözlerin geldi
silecek gibi

sanırım metreyle ölçüyordu saati
ve takriben
yüz kırk kilometreydi..