Senden nefret edenleri sev; iyilikten başka üstünlük alameti tanımıyorum. -- ludwig van beethoven
Serap IRKÖRÜCÜ
Serap IRKÖRÜCÜ
@serap-irkorucu

YALAN HAYATIN EN BÜYÜK GERÇEĞİDİR!

6 Ocak 2019 Pazar
Yorum

YALAN HAYATIN EN BÜYÜK GERÇEĞİDİR!

18

Yorum

6

Beğeni

0,0

Puan

1322

Okunma

YALAN HAYATIN EN BÜYÜK GERÇEĞİDİR!

‘Ben hiç yalan söylemem.’ cümlesi kadar büyük bir yalan var mıdır? Yalanın kendisi ve söyleyenleri yaşamın o kadar içinde ve bizimle her an o kadar beraber ve bize yakın ki onu yok saymak mümkün değil. O zaman onun yakınımızda olmasına izin vermek ve böylece kontrol etmek daha güzel değil mi?

Herkes yaşamının herhangi bir döneminde kendince gerekli olduğunu düşündüğü bir anda ve olayda yalan söylemiştir. Kişi bunu hiçbir zaman itiraf edemese hatta kendisiyle yüzleşemese bile bu ‘yalan söyleme gerçeğini’ değiştirmez.

- Her insan, yalan söyler. ( La Fontaine )

Hangisinin adını kimin ve neye dayanarak koyduğunu bilemediğimiz algılarımız yalanlar ve gerçekler. Durduğumuz yerden baktığımız açıya göre de değişen, o nedenle bazen birbirinden kolay kolay da ayırt edemediklerimiz...

Ya yanlışlık ve yalan?

Bazen yanlışlık ve yalandan biri diğerine yol açsa da ya da istemeden birbirine çok yakın gibi görünse de aslında amaç yönünden çok uzaktır her ikisi birbirine. Biri doğaçlama yaşanıp hata payı içerip özel bir emek gerektirmezken, diğeri hesaplı kitaplı yaşanır ve mutlaka bir amaca yöneliktir.

Hangimiz yanlışımızı kapamak için ( iyi niyetli olsa da ) yalan söylememişizdir, ya da hangimizin yalanı bir yanlışlığa yol açmamıştır? O zaman biri saflığını kaybeder mi ya da diğeri çirkin bir zekanın ürünü de olsa prim yapar mı?

Bu yaklaşımlardan yanlışlığın kabullenilebilir, yalanın kabullenilemez bir şey olduğu algısı da çıkmamalı. Yaşananlara ve sonuçlarına göre verdiğimiz değerlerle yerleri değişebilir elbette. Yalanın yanlışa yeğleneceği yaşam örnekleri de vardır hepimizin heybesinde. Bazen yalan o kadar küçük, yanlış da sonucu itibariyle o kadar büyük kalır ki diğerinin yanında hangisiyle doğru yaptığımıza karar vermek o zaman çok zordur işte.

- İnsan başkalarından ziyade kendisini aldatmaya uğraşan bir mahluktur, önce kendi nefsine karşı yalan söylemekle vaktini geçirir. ( Refik Halid Karay )

Birinin diğerinin açığını kapadığı ya da öyle zannedildiği zamanlar da vardır.

Kaldı ki bazı yalanlar ‘yalan makinesiyle’ ispatlanamayacak kadar ‘gerçek algısı’ yaratabilir. O zaman doğruya nasıl ulaşılır?

• Yaşanan ‘o an’ın gerçeklerini kaldıramayacağı için ilerde bu travmanın etkisini yaşamasın diye çocuğuna ‘doğruyu’ söyleyemeyen anne baba da yalan söylememiş midir?

• Dönüşü olmayan ve son düzlükte olduğu bilinen hastasına son birkaç zamanını huzur içinde geçirebilsin diye, umut veren ve ‘şimdiye kadarki en iyi sonucu aldığını’ söyleyen doktor da yalan söylememiş midir?

• Eşinin hiçbir zaman çocuk sahibi olamayacağını öğrendiği zaman çok seven eşin ‘Ben zaten çocuk istemiyordum koca çocuk, seni büyüteyim yeter!’ diye içi ezilerek söylediği de yalan değil mi?

“Kupkuru gerçeklerle mutsuzluğu yaşamaktansa kırmamak ve kırılmamak için zaman zaman ‘gerçekleri görmezden gelmeye- onları yok saymaya’ yalan söylemek denecekse, densin!” görüşünün dile gelmiş halidir bu örnekler.

Amaç bu ‘küçük yalanlarla’ mutluluğu yakalamak mı yoksa ‘ne olursa olsun’ yaklaşımıyla gerçeği söylemenin rahatlığı mı? Kişi kendi için bile bu konuda her zaman tam ve doğru kararı veremezken başkaları için bunu yapması ne kadar doğru?

- Gerçek ayakkabılarını giymeden, yalan dünyayı üç kez dolaşır. (Mark Twain )

Bu ‘masum yalanlarla’ başta niyeti öyle olmasa bile zamanla sonucu kötü olabilen ‘büyük yalanları’ karıştırmamak gerekir.

- Yalanın en tehlikeli tarafı, defalarca tekrarlanabilmesi ve sırf bu yüzden güven telkin eden sözler ve düşünceler gibi zamanla gerçek kabul edilmesi, hatta üzerine efsaneler yazılması ( Truva gibi )

- En üzücü tarafı da yıllarca gerçek bildiklerimizin kocaman bir yalan olduğunun ortaya çıkması. ( Evlatlık olduğunu yıllar sonra öğrenenler gibi.)

Yanlışları da safça olan ve yalan bilemeyen çocuklardan bu konuda öğreneceğimiz çok şey var. ‘Biz büyüdük ve kirlendi dünya’ Murathan Mungan’ın söylediği dizeler çok şey anlatır.

- Dünyada, dürüstçe söylenen gerçeklerin büyük çoğunluğunu çocuklara borçluyuz. (Oliver Wendell Holmes )

Her zaman çok kibar ve her zaman çok güler yüzlü olabilen insanlara karşı ‘gerçek algım’ı karıştırdıkları için biraz mesafeli durmaktan yanayım. Duygularını kolay maskeleyebilen bu insanların niyetleri için de aynı şeyi yapabileceklerini düşündüğüm için olsa gerek.

Çünkü bu da bana göre yalan söylemenin kılıf giydirilmiş halidir.

- Haddini aşan her iltifatta gizli bir hakaret vardır. ( Serap IRKÖRÜCÜ )





05.01.2019 Serap IRKÖRÜCÜ





Paylaş
Beğenenler
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Yalan hayatın en büyük gerçeğidir! Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Yalan hayatın en büyük gerçeğidir! yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
YALAN HAYATIN EN BÜYÜK GERÇEĞİDİR! yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
MÜSLÜM BAYRAM
MÜSLÜM BAYRAM, @m-sl-mcbayram
2.7.2020 19:11:37
Bu yazıyı daha önce okumuştum
Hatta yorum dahi yazmıştım
Şimdi başka bir yorum geldi aklıma
Onu yazayım😊
Yalan söylemek kısa orta ve uzun vadede birilerinin canını acıtacak ise asla söylenmemeli
Mümkünse hiç söylenmezse daha iyidir.
Askerlik yapanlar bilirler
Hafta sonu çarşı iznine çıkılır
Çarşıya çıkacak askerin kılığına kıyafetine sakal tıraşına kadar derinlikli bir inceleme yapılır ve Durumu uygun olana izin verilir
Uygun olmayan kışlada kalır.

gece nöbetçi olduğum günün ertesi günü tatil günü ve sabah içtiması başlamış askerler sıraya girmişler. Ben deniz geç uyanmışım ve apar topar giyindim hemen ancak sakal traşı yetiştirmek imkansız
Girdim sıraya
Ancak kesin tıraştan izin çıkmayacak Emin’im
Yinede şansımı denemek istiyorum tabi
Komutan yüzbaşı tam soruyu yapıştırdı bu ne sakal
Bende anında gece üç nöbetinde nöbetçi idim traş olup yattım Komutanım sabah yine çıkmış
Benim sakallar hızlı büyüyen tipten dedim
Nöbetçi olduğum doğrudur ancak traş olduğumu söylemem itiraf edeyim yalandı😂
Ancak Komutanım inanmıştı
Bana da izin verdi
Ancak arkadaşım kısa dönem Elazığlı bir abi vardı yaşça büyük
Kuşağıma eğilerek Müslüm bu yalanın vallah Gine’si aratmaz ha kesin ödül alır diyerek kıkırdayarak gülmesini hiç unutmuyorum

Şimdi benim bu yalanım masum mudur sizce 😊
Nice saygılarımla
Yanıt verirken çarşı izninin askerlikte çoooook önemli olduğunu ihmal etmeyiniz
ersinbaşeğmez
ersinbaşeğmez, @ersinbasegmez
2.7.2020 17:55:40
Çok ilginç bir yazı. Bildiğimizi sandığımız ama birden böyle aniden karşımıza çıkınca hayatta söylediğimiz yalanlar hangi kategoriye giriyor acaba diye merak ederek düşündüğümüz yazı. Yorumların bir kısmına da baktım.

Ben; genelde anlatılan”şey”den ziyade nasıl anlatıldığına bakan birisi olmama rağmen sizin sayfanızda ilginçtir kendimi nasıl anlatıldığı kadar ne anlatılıyor ile de ilgileniyor buluyorum. Yorumlar kısa olmasına rağmen sizin sayfada uzun uzadıya yazmak geçiyor içimden ki bunu söylerken yazının çok da vurucu olan final cümlesinden kendimi muaf tutuyorum🙂🤭

Keyifli ve güzel bir yazıydı. Aynı zamanda öğretici. Ben kendi adıma faydalanıyorum.

Saygılarımla Serap Hocam
Necati  Kavlak
Necati Kavlak, @necatikavlak
14.1.2019 16:55:21
Serap Hanım Merhaba !

Öyle bir yaraya tuz basmışsınız ki, ne kanayan yarada kan duracak;
ne de yara şifa bulacak!
Özellikle günümüzde, toplumun gözlerinin içine bakarak yalan söyleyenler
varken, bireylerin pembe dizileri yalandan sayılmaz bile.
Ben diyorum ki; Yalanı Türküleştiren Neşet Ertaş'tan canlı dinlemek en iyi yorum olmalı.

Saygılarımla.

Hep sen mi ağladın sen mi yandın
Bende gülmedim yalan dünyada
Sen beni gönlünce kutlu mu sandın
Ömrümü boş yere çalan dünyada

Ah yalan dünyada yalan dünyada
Yalandan yüzüme gülen dünyada

Sen ağladın canım ben ise yandım
Dünyayı gönlümce olacak sandım
Boş yere aldandım boş yere kandım
İrengi gözümde solan dünyada

Ah yalan dünyada yalan dünyada
Yalandan yüzüme gülen dünyada

Bilirim sevdiğim kusurun yoktur
Sana karşı benim gayetten çoktur
Felek vurdu dolu üstüme vurdu
Yaşlarım gözüme dolan dünyada

Ah yalan dünyada yalan dünyada
Yalandan yüzüme gülen dünyada

Ne yemek ne içmek ne tadım kaldı
Garip bülbül gibi feryadım kaldı
Alamadım eyvah muradım kaldı
Ben gidip ellere kalan dünyada

Ah yalan dünyada yalan dünyada
Yalandan yüzüme gülen dünyada
Fatma Oral
Fatma Oral, @fatmaoral
8.1.2019 07:59:30
Sevgili Serap hanım,
Yalan hayatımızın gerçeği. Yalansız hayat olmaz. Yazınızda da belirttiğiniz gibi bunun kullanılış şekil ve amacı çok önemlidir.
1-Yalan en çok politikacılar ve tüccarlar tarafından karşı tarafı kandırmak ve rızasını almak amaçlı kullanılır.
2-Dr tarafından hastası için kullanılır.
3-En çok da suçunu inkar eden suçlular tarafından kullanılır.
4-Kara para akayan tarafından kullanılır.
5-Genç kızları tuzağına düşürmek isteyenler tarafından kullanılır.
6- Eve geç gelen kocalar, çocuklar ve hatta kadınlar tarafından kullanılır.
Vs, vs bunu uzayabilir çogaltabiliriz.
Yalancıdan korkmam profesyonel olmadıkça. Ama gerçek gibi yalan söyleyenlerden çok korkarım. Iki yalancı bir doğruyu ipe gönderir derler.

Kutlarım anlamlı yazınız için.

Sevgilerimle.

Fatma Oral tarafından 1/8/2019 8:32:45 AM zamanında düzenlenmiştir.
Fe
Feyzî, @feyz1
8.1.2019 01:01:03
Keşke herkes sizin gibi sorgulama yazıları yazabilseler. Zevkle okudum. Elinize sağlık.
safure yıldırım
safure yıldırım, @safureyildirim
7.1.2019 21:50:46
Yalan söylemeyen yoktur kesinlikle katılıyorum..Söylemem diyenler, belki pembe beyaz diye renklendirerek zararından arındırdığımız yalanları yararlı gördüğü için yalan sınıfından çıkarmaktadır..
Emek vererek hazırladığınız yazınız için kutlarım..Çok yararlı fikirler vardı..teşekkürler Serap hanımcım..sevgilerimle
sami biberoğulları
sami biberoğulları, @samibiberogullari
7.1.2019 17:52:24
Yalan olmasaydı edebiyat diye bir sanat olmazdı bence. Düşünsenize başta masallar, sonra hikayeler, romanlar, şiirler, edebiyatın her türü...

Mesela vatandaş şiir yazıyor: ''Aşkından çöller düştüm'' diye. Oysa yalan. Hayatında hiç çöl görmüş bile değil.

Bir başka vatandaş '' Ne kış dedim ne bahar, içtim sabaha kadar '' diyor ama hayatta ağzına içki sürmemiş.

O masallardaki devleri, perileri, bir dudağı yerde bir dudağı gökteki cinleri, açıl susam açıl dendiğinde kendiliğinden açılan kapıları hiç hesaba katmıyorum.

Bugün gerçek olan denizler altında yirmi bin fersaha inebilmek Jules Verne zamanında yalan değil miydi?

Velhasılıkelam doğru bir tespit: Yalan hayatın en büyük gerçeğidir.

Ve bana göre hayatımızda mutlaka olmalıdır.

Doğru söylemek adına hasta ziyaretine gittiğim bir yakınıma '' Vallahi şöyle baktığım zaman en fazla üç gün sonra seni tahtalı köye yollarız. Gözlerin de zaten ölü ölü bakıyor'' gerçeğindense '' Bak yüzüne gözüne kan gelmiş. İyileşekceksin. Buna inanıyorum ben '' yalanını tercih ederim.

Selam ve saygılar.
mertvan
mertvan, @mertvan
7.1.2019 16:10:41
Saygılar Öğretmenim.Hemfikiriz.
MÜSLÜM BAYRAM
MÜSLÜM BAYRAM, @m-sl-mcbayram
7.1.2019 10:13:58
Bu kadar riyakarlığın olduğu bir dünya da bu yazı nazik ve kibar kalmış bile denilebilir

Ne tesadüf dür ki bende Bir erkeğin çok çok kibar nazik davranışları ve de sinsi sahte gülücüklerinden her daim şüphe duymuşumdur.

Yazınız günümüz insanlığını tüm çıplaklığı ile ortaya koyan, irdeleyen bir yazı olması takdire şayandır.

Bir de dokundurmalar ve göndermeler de vardı tabi ki anlayana... Anlarlar mı? Emin değilim

saygılarımla
ZEYBEK HOCA
ZEYBEK HOCA, @zeybekhoca
6.1.2019 23:01:08
10 puan verdi
Yorumları da okudum biraz...
Anladığım doğru sanırım... "Yalan, hemen her aklı başında kişiyi ilgilendiriyor.."

Naçizane görüşüm, alışkanlık haline gelen ve artık bir hastalık biçimini alan yalanlar dışındakiler, aczin, farklı görünme ihtiyacının ve zayıflığın göstergesidir...
Masum yalanlar hariç...

Az sayıda bile olsa "doğrucu Davutlar" vardır... Her ne pahasına olursa olsun doğruyu söylerler, bu yüzden nefret edilmeyi dahi göze alırlar..
Yeterli zamanı bulan ilişkilerde o tür kişilerin gerçek değerleri mutlaka anlaşılır, sağlam dostlukların ve güçlü beraberliklerin tarafı olurlar...

İyi işlenmiş bir yazıydı...
Tebrik ederim Öğretmenim.
Etkili Yorum
Aşkar...
Aşkar..., @askar2
6.1.2019 19:49:50
10 puan verdi

merhaba Yazar

yazmak evet yazı olsun şiir olsun ev gibidir derdi bir dostum
misafirliğe gittiğin bir evde girdiğin ve çıktığın andaki hislerin şiir ve yazıda da geçerlidir
güzel bir kapıdan güzel ve samimi insanların olduğu bir eve konuk olduk ve ağırlanıp aynı güzellikle uğurlandık yazıdan
alıntılar yerli yerinde ve anlatım su gibi daha uzun tutulabilir miydi ve beyaz yalanların kara olanlarla farkı daha derin irdelenebilir miydi bu da küçük bir nacizane öneri

yalan olan bir hayatın en büyük gerçeği
yalan bir dünyanın gerçeğinin yalan olması aslında ironik gibi görünse de bir paradoksun yazıya vuran gölgesi izdüşümü gibi bir düş gibi belki

ve final
Haddini aşan her iltifatta gizli bir hakaret vardır. ( Serap IRKÖRÜCÜ )

ve
haddini aşan her eleştiri de gizli bir hakaret (aslında gizlenen bir hayranlık) vardır.
had bilmekle sonlandırılan kırmadan dökmeden hassas bir konuda asil bir şekilde biten bir yazı idi
her şeyi bilmene gerek yok haddini bil yeter der gibi

vâr olunuz güzel bir yazı idi
saygı ve esenlik dileklerimle sayın Yazar


Elbruz.


Gülüm Çamlısoy
Gülüm Çamlısoy, @gulum-camlisoy
6.1.2019 18:12:21
yalansız yaşamayı şiar edindiğim bir hayat yolculuğu ve bu yüzden başıma gelmeyenin de kalmadığı.
inanmak karşımızdakine aslında hayatın özünde saklı bir gerçeğin de sunumu ve şüphe duymak insanı olumsuz etkiliyor.
tam bir kaos.
yüreğinize sağlık sayın hocam.
selam ve saygılarımla.
yalansız bir yaşam arzu edilen.
bu bağlamda maneviyatın eşliğinde yol alıp bir şekilde kıyama durmak da huzurun ayak sesi.
sayısız açılım söz konusu ve en derini yine Hakkın sunumunda gerçekleri kollayıp doğruluğu yön bilmek.
Hasan Türkistan
Hasan Türkistan, @hasanturkistan
6.1.2019 17:18:23
Yalan söylemek kötü,yalan söyleyenler kötü de,sürekli yalanlarla kandırılanların hali nicedir.Yalanları ve yalancıları suçlamak kadar,yalan söylenen zemini ve kandırılanları da sorgulamalı.Yalan üzerine gerçekçi bir yazı idi tebrikler,selamlar,saygılar.
Önder Karacay
Önder Karacay, @onder-karacay2
6.1.2019 13:44:06
10 puan verdi
Yalan genelde "doğru söylemek gerekirse" cümlesi ile başlar.

Yalan hayatımızda var olan bir gerçektir.

Yalanın psikolojisinde toplumsal açıdan amacı çelişkili mesaj vererek saklanan amaca ulaşmaktır.

Yalancının mumu yatsıya kadar yanar gerçeği profesyonel yalancılığı üretmiştir.

Yalanı genelde olumsuz niyetler besler.

Her insan masum veya kötü niyetli yalan söyler. İnsanın yalan söyleme tarzını içinde bulunduğu durum ve çevre belirler.

Dürtülerin kontrol edilememesi sonucu yalan müptelalılığına dönüşür.

"Hayatı yalan" tespiti buradan çıkmıştır.

Yalanı yakalamak gelişimsel bir beceridir.

Yalan gerçekte söyleyeni kandıran bir yöntemdir. Çünkü hiçbir yalancı başkalarını sürekli kandıramaz.

Olgunluğun en önemli boyutu yalanın olumlu tarafını yakalayabilmektir.

Yalan bir tek gelecekte olabilecek bir kötülüğü önleyebilecekse başvurulabilir.

Yalanın alışkanlık hali tıpta Mitomani hastalığı olarak tanımlanır.

Tedavisi de bir o kadar zordur. Çünkü doktora bile yalan söyleyecektir.

La Edri'nin bir sözü kulaklarımda çınladı adeta.

"Öyle insanlar var ki; ne söylediği yalanlar biter, ne de söylediği yalanlar vicdanını rahatsız eder."

Bu insanlar en tehlikeli türlerdir. Bu tür insanların toplumunun genel çıkarlarını ilgilendiren konularda söz sahibi olmaları o toplumun mahfına yol açabilir.

Can Yücel ustanın dediği gibi kendimizde eğer bir marifet arıyorsak;

"Yalan söylememek değil, gizlememektir marifet."

Yalana inanmak da yalan kadar tehlikelidir.

Kusursuz yalanlara inanacak kadar kusurlu değilsek yalanın ve Yalancının işi zor olacaktır.

İnsani psikolojik toplumsal sosyolojik yönleriyle çok daha derin bir konu yalan.

Düşündüren ve sorguatan bir yazıydı yazmak istediklerimi bu kadar kısaltabildim.

Paylaştığınız için çok teşekkür ederim saygılarımla öğretmenim
Ahmet Zeytinci
Ahmet Zeytinci, @ahmetzeytinci
6.1.2019 12:48:20
Yalan dünyada yalanın olmaması biraz garip kaçardı zaten. Gerçek mekanımız ahirette yalana da yer yok.... Güzel bir yazıydı...
İbrahim Kavas
İbrahim Kavas, @ibrahimkavas
6.1.2019 11:22:44
Yanlışlık, iyiliğe açılıyorsa, hayırlısıymış deriz, kötü çıkarsa olacağı varmış der geçeriz. çok fazla başvurmamak şartıyla pembe yalanlar her zaman iyidir dediğim gibi alışkanlık yapmamak üzere. Tüm bunlardan sonra, yalan ve yalancıdan uzak durmak en güzelidir.
Bedri Tokul
Bedri Tokul, @bedri-tokul
6.1.2019 09:39:29
Vecizelerle desteklenmiş gerçekçi bir yazı.
Ve en güzel vecize de son cümle.
Teşekkürler Hocam.

türkü diyarı
türkü diyarı, @turkudiyari
6.1.2019 03:36:01
Yüreğine sağlık
aslıda hayatın altını üstüne getiren bir yaklaşım
ama ne var ki büyükler söyleyi söyleyi küçükleri de yoldan çıkardığında yalan hayatın gerçeği oluyor
Müslüman yalan söylemez ama en çok dini dilinden düşürmeyenler söylüyor
O zaman inandığımız gibi yaşamıyoruz
ve yalanı işimizin raconu sayıyoruz
onuda uyanıklık gibi piyasaya sürüyoruz
oysa neleri kaybettiğimi bilmiyoruz
Müslüman için yalan en büyük felaket ama ne hikmetse anlamıyoruz ve pırıl pırıl masum yavrularımızı da kirletiyoruz
Müslümanın bir diğer karşılığı da her halinden herkesin emin olduğu kişi ama ne var ki birbirimize güvenimizi de kaybediyoruz
söz emanettir
biz onu yalanla süslediğimiz de emanete ihanet ediyoruz
Ve işin doğrusunu bir bilenin olduğunu unutuyoruz
yalan hayatın bir gerçeği olamaz
çünkü Rabbım bizi doğru yarattı doğruluğu emretti
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.