3
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
760
Okunma
Çankaya Üniversitesi’sinde, kendisini kopya çekerken yakalayan araştırma görevlisini tabancayla vurduktan sonra hızını alamayıp ardından hunharca bıçakla katleden öğrencinin haberini okurken kanım dondu. Bu insanlar neden bu hale geldi; bizler nerelerde yanlışlıklar yapıyoruz da bir cana rahatlıkla kıyabiliyor hale geliyorlar. Son yıllarda yazılı basının birinci sayfalarında, haber bülten-lerinin ilk sırasında kadına, öğretmene, doktora karşı işlenen şiddet olayları yer alıyor. Ne oldu da “bana bir harf öğretenin kölesi olurum” sözünü kendisine rehber edinen, öğretmenine değer veren, öğretmeni baş tacı eden bir toplumun içinden öğretmenini katleden insanlar çıkmaya başladı; nereden nereye geldik.
Kendi sağlığını,can güvenliğini hiçe sayıp saatlerce karlı dağları aşarak hastasını tedavi etmek için yollara düşen bir doktor neden şiddete maruz kalır oldu?
Ailesini ayakta tutabilmek için yemeyen yediren, giymeyen giydiren, uyumayan uyutan her türlü fedakarlığı yapan bir anne neden sokaklarda sürüklenir oldu? Neden kör kurşunların hedefi oluyor?
Neden komşu komşusuna güvenemez oldu?
Yetkililer polisiye tedbirlerle önlem almaya çalışsada şiddet olayları önlenemiyor. Psikologlar, Sosyologlar ne der bilmem ama bence bu olayların önlenmesinin altında bireysel silahlanmanın çok kolay olduğu bir ülkede oluşumuz ve televizyon dizilerinde işlenen konular yer alıyor. Hangi kanalı açsanız kahramanlarımızın belinde silah, elinde içki kadehi, yan odada en yakın arkadaşının ya karısı ile ya kızı ile beraber oluyor veya olmaya çalışıyor. Komedi dizileri, filmleri tamamen argo üzerine. Gündüz kuşağında sözde aile programları; bakıyorsun eşi tarafından aldatılanlar, çocuğu kaçırılanlar, cinayet işleyenler. Gelin kaynana kavgaları. Günümüzü bu tür programları seyrederek geçiriyor olmamızın büyük etkisi var.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun yaptığı araştırmaya göre; insanımız günde 6 saat televizyon izliyor, 3 saat internete giriyor, 1 dakika kitap okuyor. Okuma alışkanlığımız dünyada 86. sırada. Televizyon izleme oranı %95 kitap okuma oranı BİNDE BİR.
Şimdi bu kadar televizyon izleyen toplum içinden, seyrettiği dizilerden kendine bir rol model edinen insanımızın çoğu , kendine göre bir tavır geliştiriyor. Eee ROL MODELLERİMİZ böyle olunca kendine ilim öğreten öğretmenini, hastalığını tedavi etmeye çalışan doktorunu, çocuklarına annelik eden kadınını rahatlıkla ya darp ediyor, yada öldürüyor.
Televizyon sahipleri, senaryo yazarları bu tür olayların olmaması için; toplumu kaynaştıracak, birbirine güveni arttıracak, bir harf öğretenin ne kadar kutsal bir iş yaptığını, ahireti kazanmanın yolunun anne , baba ve eşe gösterilen sevgi ve saygıdan geçtiğini işleyen diziler yaparak katkıda bulunmaları gerekmektedir. Rol modellerimizi doğru seçemezsek, gidenlerin ardından daha çoook göz yaşı dökeriz...
Fevzi Gültuna
05.01.2019/Ankara